Cezayir'de '1518-1918 Osmanlı Devletinin Sahra Ve Deniz Politikaları Sempozyumu'

TİKA'nın desteğiyle düzenlenen ve çok sayıda akademisyenin katıldığı sempozyumda, Osmanlı Devleti'nin bölgedeki tarihi yazılırken nesnel olma gerekliliği üzerinde duruldu.

Cezayir'in güneyindeki Laghouat kentinde düzenlenen "1518-1918 Osmanlı Devletinin Sahra ve Deniz Politikaları Sempozyumu” sona erdi.

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) destek verdiği ve Cezayir Üniversiteler Bakanlığı ile Cezayir Devlet Arşivinin girişimiyle düzenlenen sempozyuma; Türkiye, Cezayir, Fas, Tunus, İspanya ve Fransa’dan 120'nin üzerinde akademisyen katıldı.

Sempozyumda, söz konusu dönemin tarihinin tahrifat yapılmadan yazılması ve Cezayir ile Türkiye arasında bu alandaki iş birliğinin geliştirilmesi çağrısı yapıldı.

Cezayir Devlet Arşivi Müdürü Abdulmecid Şeyhi, sempozyumda yaptığı konuşmada, tarihçi, hukukçu ve araştırmacılara, bölgedeki Osmanlı tarihini yazarken nesnel olma ve Cezayir halkının Osmanlı'ya gönderdiği mektupların arşiv kayıtlarına müracaat etme önerisinde bulundu.

Şeyhi, Cezayir'in 1518-1918 tarihlerinde kendi iradesiyle Osmanlı Devleti'ne bağlandığını belirterek, Cezayir'in, Osmanlı Devleti'nin bir eyaleti olmasının yanı sıra başka pek çok ülkeyle de anlaşmaları bulunduğunu ifade etti.

Türkiye'nin Cezayir Büyükelçiliği Danışmanı Mustafa Kara da Türkiye'nin tarihinin yazılması ve okunmasının, Osmanlı'nın önemli bir parçasını oluşturduğu Mağrib (kuzeybatı Afrika) tarihinin anlaşılmasından geçtiğini dile getirdi.

Osmanlı'nın Mağrib bölgesindeki varlığının, bölge tarihinde önemli bir döneme tekabül ettiği vurgulanan sempozyumda, Laghouat Üniversitesiyle Türkiye Araştırmaları Merkezi arasında bilimsel iş birliği anlaşması imzalandı.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile