CHP lideri Kılıçdaroğlu dün Fransa'da Ahmet Kaya ve Yılmaz Güney'in mezarlarını ziyaret etti. Kaya'nın eşi: Keşke daha erken gelseydi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile partide başlayan yenilik rüzgarı, Paris’te de esmeye devam etti. Sosyalist Enternasyonal Konseyi Toplantısı için Paris’te bulunan Kılıçdaroğlu ve beraberindekiler Pere Lachaise Mezarlığına giderek Yılmaz Güney ve Ahmet Kaya’nın mezarlarını ziyaret etti.
CHP, Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkanlığı ile birlikte yeniden sosyalist Enternasyonel toplantısında yerini aldı. Kılıçdaroğlu, toplantı için gittiği Paris’te CHP’nin değişen yüzünü bir kez daha ortaya koydu. Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyet, Paris’te Ahmet Kaya ve Yılmaz Güney’in mezarlarını ziyaret ederek karanfil bıraktı. Ayrıca Kılıçdaroğlu, Ahmet Kaya’nın mezarı başında dua okudu.
‘İNSANİ BİR HAREKET’
Ziyaret ile ilgili olarak Radikal gazetesinin sorularını Ahmet Kaya’nın eşi Gülten Kaya yanıtlarken şunları söyledi: “Kılıçdaroğlu’nun benimle bir teması olmadı. Ziyaretini bende basından öğrendim. Ölüm yıldönümünde günün dörde üçünde Ahmet’in yanındaydım. Bu ziyareti hakkında ne düşünebilirim ki çok geç kaldılar. Bu ülkenin kendi evlatlarına sahip çıkması gerekirdi ki kimse sürgün edilmesin. Neticede Kılıçdaroğlu’nun ki şık ve insanı bir harekettir. Yaptığını çok doğru ve yerinde buluyorum. ama bütün bunlar daha erken yapılsaydı belki de Türkiye daha hızlı yol alırdı.”
Daha önce Başbakan Erdoğan açılımla ilgili konuşmalarda Ahmet kaya’nın adının sık sık anmış, şarkılarının sözlerini okumuştu. Toplum CHP liderinin toplumun daha önce Başbakan Tayyip Erdoğan’dan duymaya alıştığı jestleri sık sık yapmasına tanık oldu.
‘SAYGI DUYDUĞUM İÇİN’
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Paris’te Ahmet Kaya ve Yılmaz Güney’in mezarlarını 17 Kasım 2010’da ziyaret ettikten sonra Radikal Ankara Temsilcisi Murat Yetkin’in telefonla sorduğu soruları yanıtladı ve şunları söyledi: “Her ikisi de Türkiye’nin sanat ve kültür hayatına önemli katkıda bulunmuş isimler. Onların siyasi görüşlerine katılırsınız, katılmazsınız, ama kültür hayatına yaptıkları katkıyı görmeniz gerekir… Siyasetçilerin şunu da kabul etmesi gerekir. Sanatçılar, genel olarak topluma aykırı giden insanlardır. Öyle kabul etmek gerekir. Sanatçıların değeri, zamanla daha iyi anlaşılır… Her ikisinin de siyasi görüşlerine katılmıyor olabilirim, ama toplumun sanat kültür hayatına katkılarına saygı duyduğum için mezarlarını ziyaret edip birer buket çiçek bırakmak istedim. Siyasi duruşları nedeniyle değil, topluma sanat-kültür katkıları bakımından sahip çıkıyorum.”
SÜRGÜNDE ÖLDÜLER
Yılmaz Güney: 1981 yılının Ekim ayında izinli olarak çıktığı Isparta Cezaevi’ne bir daha dönmeyerek geri kalan yaşamını yurtdışında sürdürdü. Ahmet Kaya gibi mezarı Fransa’da.
Nâzım Hikmet Ran: Türkiye’de sürgünün simgesi her zaman Nâzım Hikmet oldu. Tüm dünyada büyük ilgi görürken, kendi ülkesinde istenmedi ve sürgüne gitmek zorunda kaldı. Hayatının son günlerini Rusya’da geçirdi. Burada öldü
Ahmet Kaya: Bir Kürtçe klip çektiğini ve bunun yayınlayacak yürekli televizyoncuların da olduğunu söyledikten sonra Türkiye’yi terk etmek zorunda kaldı. 1999’da sürgün hayatı başladı ve Fransa’da öldü.
CHP İLE BDP’NİN SOL YAKINLAŞMASI
BDP ve CHP arasındaki ‘sol blok’ arayışının ilk adımları iki parti arasındaki bayramlaşma ziyaretinde atıldı. BDP Siirt Milletvekili Osman Özçelik, CHP’deki bayramlaşma ziyaretinde gazetecilerin Demirtaş’ın ‘sol blok’ önerisiyle ilgili soruları üzerine, kendilerinin öteden beri Türkiye’deki demokrasi güçlerinin bir arada olmasını savunduklarını belirtti. CHP, bu teklife zeytin dalıyla yaklaştı. CHP Genel Sekreteri Süheyl Batum, “Ülkedeki eşitsizlikleri giderecek bütün parti ve görüşlerle işbirliği yaparız” dedi. Partisinin ilkelerini anımsatan Batum sözlerini şöyle sürdürdü: “İnsanların hakları için, demokrasi için bütün değerli partilerle, bütün görüşlerle işbirliği yapmak durumundayız.”
CHP'den sürgün kabrinde Fatiha
CHP lideri Kılıçdaroğlu dün Fransa'da Ahmet Kaya ve Yılmaz Güney'in mezarlarını ziyaret etti. Kaya'nın eşi: Keşke daha erken gelseydi.