Tanrıkulu, partisinin Erzurum il başkanlığında düzenlendiği basın toplantısında, yerel seçimler dolayısıyla bütün yöneticilerin ve genel başkanın Türkiye'yi dolaştığını belirterek, büyük önem verdikleri Erzurum'da yeniden yapılanma içerisinde olduklarını söyledi.
Yakın tarihin en büyük krizinin yaşandığını savunan Tanrıkulu, şunları kaydetti:
"Bu krizin nedeni Cumhuriyet Halk Partisi değil. Nedeni doğrudan doğruya demokrasiyi derinleştirmeyen, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarıdır. Demokrasiyi çoğulcu hale getirmeyen, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarıdır. Bizim gibi ülkelerde, Adalet ve Kalkınma Partisi gibi iktidarlar ekonomik kriz üzerine gelirler, yolsuzluk ve rüşvetle giderler. Birçok örneği var bunun dünyada. Ekonomiyi, demokrasiyi derinleştirmedikleri için rüşvete ve yolsuzluğa battılar ve şimdi bunun içinde çırpınıyorlar. Bu nedenle de Türkiye demokrasisini, zaten gelişmemiş olan demokrasimizi en büyük krizle karşı karşıya getirdiler."
Tanrıkulu, yargının, yürütmenin emrine girmesiyle krizin çıktığını öne sürerek, "Türkiye çok büyük krizleri yaşadı. Ama hiçbir zaman yargı bu kadar çok yürütmenin elinde olmamıştı ve bu kadar çok (yargıyla) oynanmamıştı. Yine yürütme organı içerisinde güvenlik birimleri bu kadar büyük bir tacize uğramamıştı, yürütme organı tarafından" ifadesini kullandı. Tanrıkulu, bütün bunların tek nedeninin AK Parti kadrolarının bulaştığı rüşvet ve yolsuzluk olduğunu öne sürdü.
Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu zanlısı Reza Zarrab'ın mal varlığıyla ilgili tedbirin kaldırıldığını anımsatan Tanrıkulu, bir günde İstanbul Adliyesi'nde görev yapan 192 savcının 90'ının yerinin değiştirildiğini kaydetti.
Güvensiz bir hukuk ortamının yaşandığını savunan Tanrıkulu, "Biz her ortamda demokrasiden, özgürlükten, adaletten yana olmaya ve bu sorunları dile getirmeye devam edeceğiz. Eğer o fezlekeler geciktirilmeden meclise gelirse o fezlekeler içerisindeki konuşmalar, hepsi yasaya uygun olarak dinlenmiş. Ama tümü az veya çok, basına yavaş yavaş yansıyor. Bakanların, Adalet ve Kalkınma Partisi'ne yakın iş çevrelerinin, başbakanın yakın çevresinin hangi ilişkiler içerisinde olduğunu öğreneceğiz, ortalığa serilecek. Bu ortaya çıkmasın diye fezlekeler yine cumhuriyet tarihinde olmamış bir biçimde geciktiriliyor, meclise gönderilmiyor" iddiasında bulundu.
Chp Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu Açıklaması
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, "Biz her ortamda demokrasiden, özgürlükten, adaletten yana olmaya devam edeceğiz" dedi.