TEM otoyolu Kandıra gişelerinde vatandaşlar tarafından karşılanan Kılıçdaroğlu, seçim otobüsünden partilileri selamlayarak, Şehit Recep Topaloğlu Spor Salonu'na geldi.
Partisinin belediye başkan adaylarının tanıtım toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin adım adım soyulduğunu ileri sürerek, seçimlerde bu soyguna, kul hakkı yiyenlere "dur" denilmesi gerektiğini anlattı.
Kılıçdaroğlu, halkın 30 Mart'ta haramilerin saltanatına son vereceğini kaydederek, şunları söyledi:
"İnsanların utanma duygusu vardır. Vatandaşlar bunu ar damarı olarak tanımlar. Suçlu olan, yolsuzluk, hırsızlık yapan, kul hakkı yiyen biri olay ortaya çıktığında milletin önüne çıkamaz. Eğer milletin önüne bütün bunlar meydandayken çıkıyorsa, artık onun ar damarı çatlamıştır. Diyor ki '17 Aralık'ta bize darbe yapıldı'. Şimdi Kocaeli'den o yalancı adama soruyorum, 'yalancısın sen' diyorum. Yalancı adama hepinizin huzurunda soruyorum, buradan ayrıca o yalancı adama çağrıda bulunuyorum, beni mahkemeye vermezsen namertsin. Sana açıkca milletin önünde 'yalancı' diyorum. Yüreğin varsa, mahkemeye ver, senin yalancı olduğunu mahkeme kararıyla ispat edeceğim. Hırsızlığını, yolsuzluğunu kapatmak istiyor. Sen ne biçim Müslümansın?"
- "Senin bakanına 700 bin liralık kol saatini paralel devlet mi taktı?"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kul hakkı yemekten vazgeçmediğini iddia eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bize diyor, '17 Aralık'ta bize darbe yapıldı'. Kim yaptı darbeyi? Paralel devlet, darbe yaptı. Yalancı adam cevap versin, senin bakanına 700 bin liralık kol saatini paralel devlet mi taktı? Senin bakanlarının çocuklarının yatak odalarına, kasaları paralel devlet mi bıraktı? O kasaların içine milyon dolarları, avroları, milyarları paralel devlet mi bıraktı? Ayakkabı kutusundaki 4,5 milyon doları paralel devlet mi yerleştirdi? Bana o yalancı adam şey dedi.
'Memur Kemal' dedi.
Evet, ben memur Kemalim, işçi Kemalim ama bana 'kimse kul hakkı yedi' diyemez. Peki o yalancı adama, Recep Tayyip Erdoğan'a millet ne diyor? 'Hırsız' diyor. Aramızdaki fark bu. Senin bakanlarını uçakla umreye götüren paralel devlet miydi? Sen bunları bilmiyor muydun? Senin önüne 18 Nisan 2013 tarihinde MİT, bir rapor koydu. 3 sayfalık rapor. Dedi ki 'Bu Zarraf'ın bakan çocuklarıyla ilişkileri, para alışverişleri var. Bunu millet duyarsa, AKP hükümeti zor durumda kalır'.
Senin önüne o raporu paralel devlet mi koydu? Sen çocuğuna vakıf kurdurdun, adına 'TÜRGEV' dedin. İş adamları devletten ihale alıyor, rüşvetini de götürüp TÜRGEV'e yatırıyor. Senin çocuğunun vakfına rüşvet yatıran iş adamlarını paralel devlet mi ayarladı?"
"Senin oğlunun vakıf hesabına 100 milyon dolar parayı paralel devlet mi gönderdi?" diye soran Kılıçdaroğlu, "Senin bakanlarına, 4 bakanına birden fazla rüşveti paralel devlet mi verdi? Biz bunların hepsini biliyoruz. Hala 700 bin liralık kol saatini rüşvet olarak alan bakan, dua edilirken sesleniyor, 'Başbakan'a da bir şey söyleyin' diye. Kimsin sen ya? Utanmıyor musun sen? Seni bakanlık koltuğundan attılar. Milletin yüzüne nasıl bakıyorsun sen? Onların ar damarı yok ki çatlasın. Ar damarı olmayanlar sadece ceplerini düşünür" ifadesini kullandı.
- "Mahkemeler müdahale ediyor, 'yolsuzlukları ortaya çıkmasın' diye"
Kılıçdaroğlu, 4 bakanın istifa ettiğini hatırlatarak, şunları belirtti:
"Son bir soruyu daha o yalancı adama sorayım, senin 4 bakanın istifa etti. O istifaları paralel devlet mi sağladı? Şimdi yeni bir süreci başlatıyorlar. 16 saatlik mücadeleden sonra parlamentoda kaba kuvvet kullanarak, HSYK Yasası'nı değiştirdiler. Kendi hakimlerini getirecekler. Buradan bütün yargıçlara sesleniyorum, 'vicdanınıza göre karar vermezseniz, bu ülkede yatacak yeriniz yok sizin. Hırsızları koruyacaksanız sizin hakimliğiniz söz konusu olmaz'. Bu ülkenin vatandaşlarının alın teriyle ödediği vergileri, birileri hortumluyor, sesinizi çıkarmazsanız, gerekli cezayı vermezseniz dünyanın hiçbir yerinde size 'hakim' denmez. Biliyorsunuz, bunların bir bakanı var. Eski İçişleri Bakanı. Sözde devlette valilik yapmış. Oğlu sabahın köründe arıyor, 17 Aralık'ta. 'Baba, polisler bastı' diyor. 'Oğlum, kaç para var?' diyor. 'Bir şey yok' diyor. 'Oğlum, kaç lira var?' diyor. '3-5 kuruş var' diyor. 'Oğlum kaç para var?' diyor. 'Eee biraz, 1 trilyon civarında' diyor. Allah aşkına söyler misiniz? Bunu bakan yapan Başbakan'ın, o trilyonlardan haberi yok muydu? Şimdi ben ona ne söyleyeyim?
Hırsız var. Evet, memlekette hırsız var. Emin ol, bir süre sonra 'siz hırsız var' dediğinizde, onlar önce sahneye çıkacaklardır. 'Biziz' diyecekler. Neden bunu söylüyorum? Ar damarı olmayanlar ancak böyle yapar."
Türkiye'nin geldiği noktanın iyi görülmesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Din, iman edebiyatı yapıyorlardı değil mi?. Şimdi HSYK'yı değiştirecekler, kendilerine uygun hakim getirecekler. Buradan hakimlere sesleniyorum. Eğer siz siyasal iktidarın istediği kararları verirseniz, vicdanınıza göre vermezseniz, iki elimiz yakanızda olacak. Dün akşam geç saatlere kadar mücadele sürdü. CHP milletvekillerine saldırıyorlar. Neden saldırıyorlar? Temiz siyaset istediğimiz için. Parlamento kürsüsünde artık kaba kuvvet kullanılıyorsa, artık orada tuz kokmuştur. Mahkemeler müdahale ediyorlar, 'yolsuzlukları ortaya çıkmasın' diye" şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, "Başbakan Kemal" diye tezahürat eden partililere, "O da olacak inşallah çünkü biz halka güveniyoruz. Halkın sağduyusuna güveniyoruz. Kocaeli'den Adalet ve Kalkınma Partisine oy veren değerli yurttaşlarıma sesleniyorum, sizin oy verdiğiniz Adalet ve Kalkınma Partisi, bu parti değildir, bu, yolsuzluk yapan partidir, kul hakkı yiyen, çocuklarımızı işsiz bırakan partidir. Bu parti milleti değil, cebini düşünen partidir" şeklinde seslendi.
(Sürecek)
Chp Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Kocaeli'de Açıklaması
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iktidarın 16 saatlik mücadelenin ardından parlamentoda kaba kuvvet kullanarak Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Yasası'nı değiştirdiğini, kendi hakimlerini getireceklerini öne sürerek, "Buradan bütün yargıçlara sesleniyorum, 'vicdanınıza göre karar vermezseniz, bu ülkede yatacak yeriniz yok sizin. Hırsızları koruyacaksanız, sizin hakimliğiniz söz konusu olmaz" dedi.