Chp Heyeti Kardemir'de İncelemelerde Bulundu

Karabük Demir ve Çelik İşletmeleri (KARDEMİR) A.Ş.'de devam eden işçi çıkarmaları ile ilgili CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun talimatı ile CHP milletvekillerinden oluşan bir heyet Karabük'e geldi. CHP milletvekilleri, vali, belediye başkanı, sendikalar ve fabrikanın genel müdürü ile görüştü.
Karabük'e gelen heyette İstanbul Milletvekili Bayram Meral, Antalya Milletvekili Osman Kaptan ve Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk yer aldı. CHP İstanbul Milletvekili Bayram Meral, görüşmelerin ardından partisinin il başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, KARDEMİR'de iki sendikanın örgütlenmesinden dolayı çok sayıda işçinin işten çıkarıldığı konusunu incelemek için buraya geldiklerini, partisinin her zaman emekten yana, çalışandan yana hatta çalıştıranın, çalışan işçinin hakkını veren,
devlete karşı sorumluluklarını getiren işverenin de yanında olduğunu söyledi.
KARDEMİR'in zor günlerinde işçilerin fabrikasına sahip çıkarak batmaktan kurtardığını hatırlatan Meral, şöyle konuştu: "Karabük fabrika ile bütünleşmiş bir il. Karabük deyince akla KARDEMİR gelmektir. Yıllardır bu böyle olmuştur. Onun için buradan işverenlere sesleniyorum. Geçmişe dönmek istemiyoruz. O fabrikanın hangi yollarla, hangi dümenlerle kimlerin eline geçtiğini çok iyi biliyoruz. O fabrikada buradaki vatandaşında hakkı var, benimde hakkım var."
Vatandaşların vergisi ile o fabrikanın kurulduğunu anlatan Meral, şunları söyledi: "Bugün öyle veya böyle birkaç kişinin eline geçmiştir. Ben özellikle o insanlardan şunu özellikle istiyorum, işçi kıyımına son versinler. Akıllarını başına toplasınlar. Eğer bu Karabük halkının karşısına huzuruna çıkmak istiyorlarsa, çoluğun çocuğunun onurlu bir şekilde Karabük'te dolaşmasını, halkla kucaklaşmasını istiyorlarsa işçi kıyımına son versinler. İşveren otursun sorumluluğunu masaya koysun, işçi ile barışsın, bu
olumsuzluklar ortadan kaldırılsın, fabrikaya barış gelsin ve Karabük'e huzur gelsin. Biz kendilerinden bunu istiyor bunu bekliyoruz."
Geçmişte bu fabrikanın bazı sıkıntılar atlattığını belirten Meral, sözlerini şöyle sürdürdü: "O zaman çalışanlar fabrikanın ayakta durabilmesi için her türlü fedakarlıkta bulundu. Ama bugün gördüğümüz o ki, işveren kesimi kendi gelirlerini daha da artırabilmesi için yeni bazı uygulamalara başlamıştır. Eğer, fabrikanın ekonomik sıkıntısı olmuş olsa bundan dolayı işçi çıkarmış olsa, bin 200'e yakın işçi almaz. Burada işçi işçiye düşman edildiği kadar, Karabük halkı da halka karşı düşman edilmesi yolu
seçilmiştir. Bugün iş yerinden çıkarılan işçiler ile çalışan işsizler arasında muazzam bir huzursuzluk ve rahatsızlık vardır. Ne olursa olsun diğer sendikada da kalsa orada çalışanlar arkadaştır. Fabrikaya alınan işçi bu ilin gençleridir. Ancak A blokta oturan komşunun çocuğunu işten çıkarıyorsun, B blokta bulunan komşunun çocuğunu işe alıyorsun bunu böyle yaparken komşular arasında da ikilik oluşturuyorsun."
SORUN ORTADAN KALKMASA DA AZA İNDİRGENSİN
Bu sıkıntıları fabrika yetkilileri ile kent yöneticilerine ilettiklerini de vurgulayan Meral, sözlerine şöyle devam etti: "Biz istiyoruz ki, sorun ortadan kalkmasa da aza indirgensin. Şayet buradaki işçi kıyımı devam edecek olursa, biz bunu meclise de taşıyacağız, onun ötesine de taşıyacağız. Ben buradan her iki sendikanın da dikkatini çekmek istiyorum. İki sendikanın arasındaki çekişmeden işveren fazlası ile yararlanmaktadır. Bugün Türk Metal'e geçen işçilerin iş akitlerini fesh eden işveren yarın da
Çelik-İş'te kalan işçilerin iş akitlerini fesh edecek. Yetki hangi sendikada olursa olsun, fabrikada çalışan işçiye de, işten atılan işçiye de sendika sahip çıkmak zorundadır."
Bayram Meral konuşmasının sonunda iş akitleri fesh edilen işçilere de uyarılarda bulunarak şunları söyledi: "Ben işten atılan arkadaşlarımdan da rica ediyorum, onlarda yasal kurallar dışına çıkmayacaklar. Biz buraya geldik, bakacağız düşüncelerimizi söyledik. Biz barışçı ortam ortaya koyduk karşı taraftan barış bekliyoruz."
Meral'in basın açıklamasını dinleyen ve iş akitleri fesh edilen bazı KARDEMİR işçileri ise, kendilerine sahip çıkılmasını ve arkalarında durulmasını isteyerek, "Sizlerde bizleri yalnız bırakırsanız, bizler burada kimseye huzur vermeyiz. Bizler pimi çekilmiş bir bomba gibiyiz" dediler.
Milletvekilleri daha sonra kentten ayrılarak karayolu ile Ankara'ya gitti.
(YE-ET-HO-Y)