Kart, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Suriyeli sığınmacılarla ilgili Türkiye'nin birtakım sorunlarla karşı karşıya olduğunu söyledi.
Hükümetin, vize kolaylığı karşılığında, Avrupa'da gayri nizami şekilde bulunduğu tespit edilen kişilerin AB sınırları dışına çıkarılması amacını taşıyan "Geri Kabul Anlaşması"nı onaylama yaklaşımı içinde olduğunu savunan Kart, "Keza AB'nin bu anlaşmaların imzalanması için 2008 yılından bu yana çeşitli ekonomik-siyasi yaptırımlarda veya vaadlerde bulunulduğu bilinmektedir. Pek çok uzman, başka ülkeler için sayıları onbin seviyesinde kalabilecek mülteci sayısının, Türkiye'nin coğrafi konumu sebebiyle ve ayrıca kara ve deniz sahasından geçerek AB'ye ulaşan insan sayısı gözönüne alındığında milyonlara ulaşılabileceği ifade edilmektedir" diye konuştu.
Türkiye'nin coğrafi konumu sebebiyle 1951 tarihli Cenevre Sözleşmesi'ne şerh koyduğunu ve Avrupa dışından gelenlere 'mülteci' değil, 'sığınmacı' statüsü vereceğini beyan edip, birçok insani krizde de sığınmacıları topraklarında ağırladığını hatırlatan Kart, şöyle devam etti:
"Şimdi ise Türkiye'nin bu coğrafi şerhi kaldırması ve gelen sığınmacıları mülteci olarak kabul etmesi talep edilmekte ve AB üyeliğine kabul için ön şart olarak ifade edilmektedir. Şerhin kaldırılması durumunda mülteci statüsünde daimi olarak Türkiye'de kalmaya hak kazanacak grupların oluşturacağı sorunlar son derece ağırdır. Şu anda ülkemizde 'sığınmacı' durumunda olan ve 'geçici olarak' ikamet eden bu kişilerin sayısının 500 bine ulaştığı bilinmektedir. Sığınmacılar üzerinden yaratılan sorunlar, Türkiye'nin toplumsal barışını ihlal eden boyutlara ulaşmıştır. Bu sorunlar çok yönlüdür. Hükümetin yanlış politikaları sonucunda sınır kevgire dönmüştür. Her türlü provokasyona açık hale gelmiştir. Asayiş sağlanamaz durumdadır''
Kart, AK Parti'nin "milli iradeye saygı" temasıyla yapacağı mitinglerle ilgili görüşünün sorulması üzerine, "Tutuklu milletvekillerinin tutukluluklarının sona erdirilmesi noktasında milli iradeye saygı gösterilmelidir" dedi.
AK Parti'nin ve Başbakan Erdoğan'ın milli iradeye saygı söyleminin inandırıcı olmadığını, aksine kutuplaştırıcı, ayrıştırıcı bir tutum içinde bulunulduğunu öne süren Kart, "Türkiye'nin toplumsal barışını tehdit eden bir süreç yaşıyoruz" şeklinde konuştu.
Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun çalışmalarıyla ilgili Başbakan Erdoğan'ın yaptığı değerlendirmenin hatırlatılması üzerine de Kart, sürecin kilitlenmesine neden olan başlıca faktörün "siyasi iktidarın başkanlık sistemi ısrarı olduğunu" iddia etti.
"AK Parti'nin bu blokajıyla müzakerenin ve uzlaşmanın engellendiğini" ileri süren Kart, "Bir taraftan da uzlaşma ortaya çıkmıyor diye sızlanıyor. Başbakan samimi değil. Başbakan halkı ciddiye almıyor. Halkın duygularıyla alay eden, herkesin kendine biat edeceğini zanneden sakat bir anlayışa sahip" ifadelerini kullandı.
Chp Konya Milletvekili Kart Açıklaması
TBMM - CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Suriyeli sığınmacılar üzerinden yaratılan sorunların Türkiye'nin toplumsal barışını ihlal eden boyutlara ulaştığını öne sürerek, "Hükümetin yanlış politikaları sonucunda sınır kevgire dönmüştür. Her türlü provokasyona açık hale gelmiştir. Asayiş sağlanamaz durumdadır'' dedi.