"CHP kucak krizini sorsun, isimleri tek tek vereceğim"

Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Genel Başkan Yardımcısı Hurşit Güneş’in ‘Kucak krizi’ haberine karşı ayetli açıklama yapmasından sonra haberin kaynağı olan ‘Bizim Kocaeli‘ gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Güngör Arslan, olayın şahitlerinin isimlerini vermeye hazır olduğunu söyledi. Bugünkü köşe yazısında Arslan, ayetlerle savunma yapan Güneş’in çaresizlikten bu yönteme başvurduğunu belirtti. Arslan, yargı önünde şahitleri göstereceğini, CHP Genel Merkezi‘nin de şahitleri sorması durumunda isimleri tek tek vereceğini kaydetti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Hurşit Güneş, geçen hafta Kocaeli‘nde parti il binasında düzenlediği basın toplantısında, "Kürtler eninde sonunda bizim kucağımıza oturacak" dediği iddia ediliyor. Tepkiler üzerine Güneş, yazılanları yalanladı. Son olarak Parti Genel Merkezi‘nde açıklama yapan Güneş, savunmasını Kur‘an-ı Kerim‘den ayetlerle güçlendirdi. Nur Suresi‘nin 15. ayetinde, ‘O durumda siz iftirayı dillerinizde aktardınız ve hakkında bilginiz olmayan şeyi ağzınızla söylediniz ve bunu kolay sandınız; oysa o Allah katında çok büyük bir suçtur.‘ denildiğine işaret ederek, bu iddiaya itibar eden herkesi özre davet etti. Güneş, "Gelip özür dileyecekler benden. Halkımızdan da özür dileyecekler, Kürt kökenli yurttaşlarımdan da. Yaptıklarından da Cenab-ı Hak karşısında tövbe edecekler.” şeklinde konuşmuştu. Güneş, yapılan haberin iftira olduğunu belirterek, dava açacağını söylemişti. Yeni Şafak gazetesinin manşetine taşıdığı skandal haberin kaynağı olan ‘Bizim Kocaeli’ gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Güngör Arslan, ‘Bunların hesabını vereceksin’ başlığı altında bir yazı kaleme aldı. Arslan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Güneş’in söylediklerinin hesabını yargı ve kamuoyu karşısında vereceğini yazdı. Kürt kökenli vatandaşlardan gelen tepkiler üzerine Güneş’in korktuğunu belirten Arslan, CHP Genel Başkan Yardımcısı‘nın korktuğundan dolayı ayetlere sarıldığını savundu. Arslan, “Bu güne kadar senin bir ayeti ağzına aldığını, dini bir kelimeyi telaffuz ettiğini hiç duymadık. Ama bakıyorum da şimdi ne yapacağını bilmez halde telaştan, korkudan ayetlere sığınmaya başladın.” ifadelerine yer verdi. ‘Ama bu işten bu kadar kolay kurtulamayacaksın’ diyen Arslan, şahitlerinin olduğunu, bunları köşe yazısında deşifre etmeyeceğini, ancak şahitleri yargı önünde göstereceğini dile getirdi. Arslan, CHP Genel Merkezi‘nin bu konuda bilgisine başvurması durumunda bu kişilerin isimlerini onlara da verebileceğinin altını çizdi. Bizim Kocaeli Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Güngör Arslan’ın yazısı şöyle: "Öyle yağma yok. Meydanı boş bulup Ankara‘dan sallamaya başladın. Biz sustukça, ‘CHP bu işten zarar görmesin‘ diye dikkatli olmaya çalıştıkça, beyefendi maazallah yalancı pehlivanlar gibi meydanlarda gezinmeye başladı. Yeter artık. Bunların hesabını hem yargı önünde hem de kamuoyu önünde vereceksin. Kürt kökenli vatandaşlarımızdan iki tepki gelince hemen korktun, tırstın ve başladın söylediklerini inkar etmeye. Neden? Çünkü korkuyorsun. Hem de öyle böyle korkmuyorsun. Sokakta tek başına yürümeye bile cesaretin yok. Bak ben tek başıma bu kentin sokaklarında dolaşıyorum. Ama sen korkuyorsun. Sadece korkmakla kalkmayıp bir CHP‘li olarak dini bile bu işe karıştırmaya kalktın çaresizlikten. Ayetlerle basın açıklaması yapman bunu gösteriyor. Bu güne kadar senin bir ayeti ağzına aldığını, dini bir kelimeyi telaffuz ettiğini hiç duymadık. Ama bakıyorum da şimdi ne yapacağını bilmez halde telaştan, korkudan ayetlere sığınmaya başladın. Bu senin ne kadar çaresiz olduğunu, ne kadar acz içinde olduğunu çok açık seçik gösteriyor. Ama bu işten bu kadar kolay kurtulamayacaksın. Çünkü söylediklerine şahitlik yapacak pek çok insan var. Daha önce de söyledim. Bunları burada deşifre etmeyeceğim. Yargı önünde bunları şahit göstereceğim. CHP Genel Merkezi bu konuda bilgime başvurursa, bu kişilerin isimlerini onlara da vereceğim. Kısacası Hurşit Güneş bunların hesabını vereceksin, bu söylediklerinin bedelini ödeyeceksin. Ben değil ya da bir başkası değil, sen çıkıp Kürt kökenli vatandaşlarımızdan açık açık özür dileyeceksin. Başka şansın yok. Seninle yargı önünde hesaplaşacağım bunu hiç ama hiç unutma. Bakalım o zaman kim yalan söylemiş, kim doğru söylemiş ortaya çıkacak. Ama bu arada sana çok ama çok küçük bir tavsiyem var. Gel partine daha fazla zarar verme. İstifa et görevinden. En azından bu işler bitene kadar, yüreğin varsa istifa et."