Ağbaba, Meclis’te Devrimci 78’liler Federasyonu temsilcileriyle basın toplantısı düzenledi.
Ağbaba, 11 Haziran 1981’de idame dilen Veysel Güney’in cansız bedeninin ailesine teslim edilmek yerine ‘resmen’ yok edildiğini belirterek, “Resmen, yani devlet eliyle yok edildi. İşte o günden beri mezarı meçhul, bedeni meçhul bir olayla karşı karşıyayız” dedi.
Veysel Güney’in, yakalandıktan kısa bir süre sonra mahkeme karşısına çıkartıldığını, kendini savunma hakkı verilmediğini ve idam cezasına mahkum edildiğini anlatan Ağbaba, Güney’in idamını mütalaa eden Savcı Mete Göktürk’ün, yıllar sonra ‘ellerinde yeterli delil olmadan bu karara vardıklarını’ itiraf ettiğini söyledi.
“İNSANLIK SUÇU”
“Veysel’in masumiyeti bir yana, devletin kendi elleriyle canını aldığı birinin bedenini kendi elleriyle kaybetmesi bir insanlık suçudur” diyen Ağbaba, Güney’in idam edildiği gün ve sonraki yıllarda ailesinin de tehdit edildiğini, şimdi de Güney’in bedeni ve mezarını bulmaya çalıştıklarını anlattı.
Veysel Güney’in idamı ve bedeninin kaybedilmesiyle ilgili olarak soru önergesi ve araştırma önergesi verdiklerini belirten Ağbaba, şunları söyledi: “Dedik ki; ‘Veysel’in cansız bedenini kaybeden Yüzbaşı Burhan Erdem’i bulun, yargı karşısına çıkarın. Ordu evlerine girip çıkan, her ay bankadan maaşını çeken Burhan erdem’i bir türlü bulamadılar. Ama 78’liler federasyonuyla yürüttüğümüz ortak mücadele sonucu Burhan Erdem’in adresine ulaştık. Yüzbaşı Erdem, Ankara’da orduevlerine girip çıkmakta ve yazları Akdeniz’de bir beldede yazlığında yaşamaktadır. Yetkililere şimdilik bu kadarını söylüyorum. Eğer hala bulamıyorlarsa, kendi ellerimizle savcıyı ve polisi alıp Yüzbaşı Erdem’in adresine götüreceğiz. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’e sesleniyorum; ‘Ya siz bulun insanlık suçlusunu, ya da biz bulup size teslim edelim.”
HSYK’NIN YAZ KARARNAMESİ
Gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da cevaplandıran Ağbaba, HSYK’nın yaz kararnamesi ile ilgili bir soru üzerine, “12 Eylül referandumuyla birlikte yargının tamamen siyasallaştığını söylüyoruz; bu atamalar da bu yöndedir. Yargı 12 Eylül 2010’dan beri siyasidir. Bunlar da siyasi atamalardır” dedi.
Atamaların cemaat ve hükümet çatışmasının yansıması olduğuna ilişkin yorumların sorulması üzerine Ağbaba, “Dünkü atamalar açıkça gösteriyor ki, siyaset yargıyı yönetiyor. Yargı bağımsız falan değil. Adına cemaat mi dersiniz, iktidar mı dersiniz, başka bir görüş mü dersiniz, ama milletvekili olduğumdan beri bütün davaları izliyorum. Bunların hepsi için ortak kanaatim şu; Fenerbahçe davası da, KCK davası da, devrimci karargah da, Ergenekon da, hepsi siyasi davalar. Bunu yönetenler siyasi insanlar” diye konuştu .
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın Basın Toplantısı
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, dün açıklanan HSYK’nın yaz kararnamesiyle ilgili olarak, “Dünkü atamalar açıkça gösteriyor ki, siyaset yargıyı yönetiyor” dedi.