Cumhuriyet'te işler karıştı

Cumhuriyet'te işler karıştı

Mustafa Balbay'ın görevden alınmasından sonra Cumhuriyet'teki kavga gün yüzüne çıktı.

Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay'ın görevden alınması, bu karara yazılarıyla gösterdiklere tepkileri nedeniyle yazıları sansürlenen Oktay Akbal ve Ataol Behramoğlu'nun gazete ile yollarını ayırdıklarının kulaktan kulağa yayılması, gazete dokusu ile uyum sağlayacakları şüpheli olan Tuna Kiremitçi ve Kürşat Başar'ı köşe açılması, Türkiye'nin en köklü gazetelerinden biri olan Cumhuriyet'te içten içe büyük bir kavganın yaşandığını ortaya koydu.

İlk haber bundan yaklaşık 2 hafta önce internet sitelerine Cumhuriyet'te Balbay operasyonu başlığı ile düşmüş, Cumhuriyet gazetesi yönetiminin aldığı karara göre Mustafa Balbay, Ankara Temsilciliği görevinden alınmıştı. Kararın, Ankara Bürosu'ndaki yönetim boşluğunu gidermek amacıyla Balbay ile paylaşılarak alındığı, karar uyarınca Balbay sadece temsilcilik görevini üzerinde bulundurmayacak, ancak yazılarını sürdürecek, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyeliği de devam edeceği dile getirilmişti

Cumhuriyet yönetimi, Ankara Temsilciliği görevi için Başkent'teki gazeteciler arasında bulunan bazı isimler üzerinde duruyor. Görüşmeler tamamlandıktan sonra Mayıs ayı başında göreve başlaması planlanan Ankara Temsilcisi'nin kim olacağının açıklanacağını söylüyordu.

Yeni temsilci Utku Çakırözer

Haberler internette dolaştıktan birkaç gün sonra Cumhuriyet bir duyuru yaparak yeni Ankara Temsilcisini açıkladı.Bu isim geçen yıl Amerika'da iken Akşam Gazetesi Ankara temsilciliği görevine getirilen Utku Çakırözer’di . Utku Çakırözer Akşam gazetesinden ayrılmış ve görevden alınan Mustafa Balbay yerine Cumhuriyet Ankara Temsilcisi olmuştu. Aslında bu noktada başka bir ilginç yönde vardı ki bir dönem Çakıröze Cumhuriyet’te muhabir olarak çalışmış ancak dönemin Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay tarafından işten çıkarılmıştı.

Balbay’ın görevden alınması ve yerine Utku Çakırözer getirildiğinin duyurulmasının ardınadan gazete içinde tepkiler gelmeye başlamış. Orhan Bursalı, Emre Kongar ve Özgen Acar, Balbay'ın görevden alınması kararına katılmadıklarını köşelerinden açıklamıştı. Karara tepki gösteren gazetenin kıdemli yazarlarından Oktay Akbal’nın da konuya ilişkin görüşlerini kaleme aldığı ancak Cumhuriyet Gazetesi yönetimi Akbal'ın yazısına sansür uygulayıp sayfaya koymadığı içinde istifa ettiği internet sitelerine bomba gibi düşmüştü. İstifa ettiği konuşulan bir diğer isimde Şair - Yazar Ataol Behramoğlu ise geçtiğimiz cumartesi günü köşesinde bir 'not' yayımlamış "Biraz düşünmek için yazılarıma ara veriyorum" demişti. Bu arada, Cumhuriyet Gazetesi yönetiminin Ümit Zileli'nin yazısına makas attığı Zileli'nin yazısında geçen "ihanet" içerikli cümle köşesine koymadığı ortaya çıkmıştı. Öte yandan, gazetede bir kısım yazarın da Kürşat Başar ile Tuna Kiremitçi'nin transfer edilmesini eleştirdiği kulaktan kulağa dolaşıyordu

Cumhuriyet yönetimi: İstifa etmediler

Oktay Akbal ve Ataol Behramoğlu istifa ettiği haberleri üzerine Cumhuriyet gazetesi dün hemen bir açıklama yaptı ve Oktay Akbal ve Ataol Behramoğlu'nun istifa ettiği yönündeki haberleri yalanladı. Akbal, rahatsızlığı nedeniyle yazılarına ara verdiğini, Behramoğlu ise iznini kullandığını beyan etti.


Son açıklama Ataol Behramoğlu'ndan geldi

Cumhuriyet gazetesi yaptığı yazılı açıklamanın ardında istifa ettiler etmediler tartışmaları devam ederken en son açıklama bugün Ataol Behramoğlu’dan geldi. Şimdi Behramoğlu mu Cumhuriyet'i yalanlıyor, yoksa Cumhuriyet mi Behramoğlu'nu yalanlıyor pek anlaşılamadı...

İşte Ataol Behramoğlu'nun açıklaması...

“Ben, Ataol Behramoğlu, 15 yıllık Cumhuriyet yazarıyım. Cumhuriyet gazetesi yazarı olmaktan da bugüne kadar onur duydum ve duyuyorum. Gazetemden ayrılmayı düşünmüyorum.

Ancak, Mustafa Balbay’ın Ankara temsilciliğinden alınış biçimi beni üzdü ve rahatsız etti.
Yazılarıma ara verme nedenim, bu olaya verdiğim tepkiyi göstermektir. Olayların nasıl gelişeceğini şu anda bilemiyor ve kestiremiyorum.

Bundan sonraki kararımın alacağı biçimde, Balbay’ın tavırları belirleyici olacaktır. Olaylar yatışana kadar yazılarıma ara vermiş durumdayım. Gazeteyi gözden çıkaramayız. Ben sonuçta bu gazetenin kadrolu bir elemanı değilim. Telif üzerinden yazı yazan bir yazarım.

Yine buna ek olarak, yazılarıma ara verişimle ilgili olarak gazete yönetiminin nasıl bir tepki göstereceğini de bilemiyorum.

Ancak, bu konuda alınacak herhangi bir karara da saygı duyarım.

Olayı tam olarak anlayabilmiş durumda da değilim.
Yazacaklarım şimdilik bu kadar. Ataol Behramoğlu”


Bir tepkide Mümtaz Soysal’dan

Balçiçek Pamir’in konuğu olan anayasa hukuku hocası ve Cumhuriyet gazetesi yazarı Prof. Dr. Mümtaz Soysal ise gazete yönetimine verdi veriştirdi.

Soysal, Balçiçek Pamir’in “Cumhuriyet gazetesinde neler oluyor?” sorusuna “Oradaki koalisyonları pek iyi anlamıyorum. Aklım ermiyor, ermesini de istemiyorum. Ben yazımı yazarım gerisine karışmam. Cumhuriyet’e hakim olacağım diye bir iktidar hırsım da yok. Bununla uğraşana kadar tirajı arttırsalar iyi olur bence.” yanıtı veren Soysal “Mustafa Balbay’ın temsilcilikten alınması hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusuna da “Balbay’a bunun yapılmaması gerekirdi diye düşünüyorum. Bu arkadaşımız bilinen nedenlerle cezaevinde. Yerine bir vekil tayin edilirdi. Onun o görevi yapmasına da engel olmazdı. Hatta belki daha şerefli bir görüntü yaratılabilirdi. Şimdi böyle bir sorun ya da görüntü yaratıldı diye düşünüyorum” dedi.

Balçiçek Pamir'in “Cumhuriyet’e yeni yazarlar geldi ve o yeni yazarların aslında dokuyla çok uyuşmadığı da söylendi. Tuna Kiremitçi, Kürşat Başar gibi. Dokuyla uyuşmayan yazar olur mu yoksa Cumhuriyet kendi kendine mi muhafazakarlık yapıyor?” sorusuna ise Prof. Soysal buna da şu cümlelerle cevap verdi: “Olabilir. Yani gazetenin dokusu değişir, yazarın dokusu ona ters düşer. Ya kendi gider bu durumda ya da ona ‘lütfen’ derler. Bunlar oluyor basında, her zaman.”


Vatan
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile