Danıştayın Lise Nakillerine İlişkin Kararına İtiraz

Milli EğŸitim Bakanı Nabi Avcı, DanışŸtayın puan üstünlüğŸüne göre liselere yapılan nakillerle ilgili yürütmeyi durdurma kararına ilişŸkin, "Biz ona itiraz ediyoruz ve diyoruz ki; bazı zorunlu haller var. 'LJocuğŸun babası asker' diyelim, şŸimdi 'baban asker olmasaydı tayin olmasaydı' diyecek halimiz yok. Dolayısıyla bu durumda olan çocuklar için biz böyle bir uygulamayı yapıyoruz, yapıyorduk. DanışŸtaya savunmamızda bu da var" dedi.

Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk olan Bakan Avcı, DanışŸtayın Temel EğŸitimden OrtaöğŸretime GeçişŸ (TEOG) Sistemi kapsamında puan üstünlüğŸüne göre liselere yapılan nakillerle ilgili yürütmeyi durdurma kararı, Maarif Vakfı'nın kurulumundaki son aşŸama ve diğŸer konularda açıklamalarda bulundu.
Liselerde ara sınıflarda daha önce taban puana sahip olmayan öğŸrencinin naklinin yapılamadığŸını dile getiren Avcı, bu durumun ailesi tayin olan çocuklar için sorun yarattığŸını söyledi.

Bu nedenle tedbir için ara sınıflara nakillerde taban puanı şŸartı aramadıklarını bildiren Avcı, şŸöyle devam etti:
"Aynı okuldaki kontenjan için müracaat edenleri puan üstünlüğŸüne göre alma yöntemine başŸvurduk. Yani 'taban puana bakmadan puan üstünlüğŸüne göre alalım' dedik. Bu suistimale müsait bir uygulama mıdır? Evet, müsaittir. Onu da kabul edelim. Bir yerden bir sorunu çözerken bir suistimal kapısını da aralamışŸ gibi oluyor muyuz? Olabilir, çünkü çocuk EskişŸehir'de, LJankırı'da, İstanbul'da A semtinde düşŸük puanla öğŸrenci alan bir liseye girmişŸ, B semtinde daha yüksek puanlı bir lisede kontenjan açığŸı olduğŸunu duymuşŸ, halbuki geçen sene sınavda orayı tutturamamışŸ ama ara sınıfta buraya geçmek istiyor. Böyle şŸeyler olur mu? Olur."
-"DanışŸtayın kararına uyuyoruz"
DanışŸtayın puan üstünlüğŸüne göre liselere yapılan nakillerle ilgili yürütmeyi durdurma kararı verdiğŸini ancak esastan kararın henüz verilmediğŸini ifade eden Avcı, "DanışŸtayın kararına uyuyoruz" dedi.

Bunun için e-okul sisteminde gerekli düzenlemeleri yaptıklarını bildiren Avcı, "25 Mart'tan itibaren nakille gelmek isteyen çocuklarda DanışŸtayın istediğŸi gibi taban puan şŸartını arıyoruz artık. EğŸer bu karar esastan aynı doğŸrultuda çıkarsa o zaman önümüzdeki yıl nakiller, taban puanı şŸartı ve müracaat edenlerin arasında puan üstünlüğŸüne göre yapılacak demektir. Buna uyacağŸız" diye konuşŸtu.
-Nakille yerleşŸenler müktesep hakkına sahip olacak
Avcı, daha önce taban puanı şŸartı aranmadan yapılan nakillerde, çocuklara "seni buraya aldık ama puanın yetmiyordu, eski okuluna döneceksin" denemeyeceğŸini belirterek, "LJünkü, bu bir müktesep haktır. Zaten ders yılının da sonuna geliyoruz. Bu çocukları mağŸdur edecek bir karar olmaz. Onlar, okullarına devam edecekler. Ama bundan nakil yaptırmak isteyen öğŸrenciler gitmek istedikleri okulun taban puanına sahip değŸillerse o nakil yapılamayacak" dedi.

-"Belki DanışŸtay o zaman farklı bir karar verecek"
"Velisinin tayini sebebiyle gittiğŸi yerde puanına uygun okul yoksa ne yapılacak" sorusuna karşŸılık da Bakan Avcı, şŸu açıklamalarda bulundu:
"Biz de DanışŸtaya onu soruyoruz zaten. DanışŸtay, yürütmeyi durdurma kararı verdi. Biz de ona itiraz ediyoruz ve diyoruz ki; bazı zorunlu haller var. LJocuğŸun babası asker. şžimdi 'baban asker olmasaydı, tayin olmasaydı' diyecek halimizi yok. LJocuğŸun babası Konya'da görev yaparken onu almışŸsın Van'a tayin etmişŸsin veya Van'da görev yaparken almışŸsın EskişŸehir'e tayin etmişŸsin. şžimdi çocuk da onunla beraber geliyor. Burada zorunlu bir durum var. LJocuk keyfinden dolayı gelmiyor buraya. Dolayısıyla bu durumda olan çocuklar için biz böyle bir uygulamayı yapıyoruz, yapıyorduk. DanışŸtaya savunmamız da bu da var.
Buna rağŸmen DanışŸtay, esastan da 'hayır hangi şŸartlar altında olursa olsun taban puan şŸartını arayacaksın, taban puanı tutmayan çocukların da nakillerine izin vermeyeceksin' derse, o zaman o çocuklar önümüzdeki dönem muhtemelen tekrar mahkemeye gidecekler. Belki DanışŸtay o zaman farklı bir karar verecek. LJünkü öyle örnekler de var. Yani bugün bu konuda böyle karar veren bir mahkeme, yarın başŸka bir konuda, aynı konuda bir farklı şŸey...Bizim öyle örneklerimiz de var."
-"BoşŸ kontenjanlarımızın doldurulması için bir yöntem..."
Açıklamalarının üzerine, "Babası asker olan kızımız geldi EskişŸehir'e, Samsun'dan Trabzon'dan da diğŸer askerlerin kızları geldiler. Toplamda 5 oldular. Sizin de boşŸ 3 yeriniz vardı. 5'inin de taban puanı tutmuyordu. 3 kişŸilik yer boşŸ mu kalacak'' sorusu yöneltilen Bakan Avcı, ''Evet boşŸ kalacak'' dedi.

''BoşŸ kalacak ve ben de 5 öğŸrenci olarak dışŸarıda bekleyeceğŸim'' denilmesi üzerine de Bakan Avcı, ''Evet. Bizim DanışŸtaya yaptığŸımız itirazlardan bir tanesi de bu. Biz bunu aynı zamanda okullarımızdaki boşŸ kontenjanlarımızın doldurulması için de bir yöntem olarak görüyoruz. Ara sınıflarda boşŸ kontenjan var. Mesela 5 kişŸilik kontenjan var. Tamam; girişŸte taban puanı tutmamışŸ ama neticede ona yakın bir puanla o çocuk oraya ara sınıftan geçebilir mi? Bizce geçebilmeliydi. Onun için bu uygulamayı başŸlatmışŸtık. Hem atıl kapasiteleri boşŸ kontenjanları değŸerlendiren, hem de zorunlu çocuk gelmişŸ ne yapalım şŸimdi? Ama DanışŸtayın bu kararıyla şŸu anda o durumdayız" görüşŸünü bildirdi.
-Maarif Vakfının mevzuatını yeni Meclis görüşŸecek
Maarif Vakfı'nın kuruluşŸ çalışŸmalarına ilişŸkin de bilgi veren Avcı, yurtdışŸında okul açma şŸartlarının ülkeden ülkeye mevzuat nedeniyle farklılık gösterdiğŸini anlattı.
YurtdışŸında, çok farklı yöntemlerle kurulmuşŸ eğŸitim kurumlarının bulunduğŸunu, bazı ülkelerde okul açılmasına izin verilmediğŸinden Türkçe EğŸitim Merkezleri açıldığŸını dile getiren Avcı, "Bunlarla ilgili bazı ülkelerde, Gülen örgütünün kurduğŸu iddia edilen veya kurduğŸu, işŸlettiğŸi okullar var. Bunlar zamanında, hatta bizzat Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti temsilcileri, elçilikleri tarafından da o ülke otoritelerine referans verilerek açılmışŸ okullar. Yani bir anlamda, Türkiye Cumhuriyeti'nin kefaletiyle, tezkiyesiyle açılabilmişŸ ve faaliyetlerini sürdüren okullar" değŸerlendirmesinde bulundu.
CumhurbaşŸkanı Recep Tayyip ErdoğŸan'ın Sudan ve başŸka ülkelere ziyaretlerinde, bu okulların gündeme geldiğŸini anımsatan Avcı, "CumhurbaşŸkanı da 'benim artık bunlara güvenim kalmadı, bunlar Türkiye'de bunları yaptılar, burada da benzer şŸeyler olduğŸuna dair duyumlar varsa onları da paylaşŸın. Onun için biz kefil değŸiliz' dedi.

'O zaman ortada bir kurum var, burada öğŸrenciler var, sürüp gitmekte olan eğŸitim faaliyeti var. O zaman gelin bunları devralın, Milli EğŸitim BakanlığŸınız gelsin bunları devralsın, onlar yapsınlar o zaman' diyen otoriteler var. Bütün bu talepleri karşŸılamak için MEB olarak gidip bunları alabilir miyiz? Alabiliriz" şŸeklinde konuşŸtu.
YurtdışŸındaki okulların açılma koşŸullarının ülkeden ülkeye farklılıklar gösterdiğŸini yineleyen Avcı, Bakanlar Kurulu'nda bu eğŸitim faaliyetini daha sivil bir yapılanmayla sürdürmenin doğŸru olacağŸı kanaatinin uzun uzun tartışŸıldığŸını anlattı.
Hazırlanan tasarıda da ülkenin durumuna göre, kurulacak Maarif Vakfı'nın şŸirketler, alt vakıflar kurabilmesine, vakıflarla işŸbirliğŸi yapabilmesine, eğŸitim kurumlarıyla veya resmi kurumlarla protokollerle eğŸitim faaliyetleri yürütülmesine imkan sağŸlanacağŸını açıklayan Avcı, bu dönem Meclis çalışŸmalarının yoğŸunluğŸuna işŸaret ederek, "ǖnümüzdeki yasama yılında, ekimde..." dedi.

Vakfın kuruluşŸ, envanter çalışŸmalarının ülkelerin koşŸullarına ilişŸkin çalışŸmaların sürdüğŸünü belirten Avcı, "O çalışŸmalar da dosyalarda hazırlanmışŸ olacak. İnşŸallah önümüzdeki dönemde vakıf bu çerçevede faaliyetlerine başŸlayacak" diye konuşŸtu.
-"Yardımcı kitap konusunda gerekli işŸlemleri yapıyoruz"
ǖzellikle, "paralel yapıya" ait yayınevlerinin kaynak kitap ve yaprak test pazarındaki payının yüksek olduğŸunun ve bazı müdür ve öğŸretmenlerin öğŸrencileri kaynak kitap almaya zorladığŸı iddiaları bulunduğŸunun anımsatılması ve bu konudaki çalışŸmalarının sorulması üzerine Bakan Avcı, kaynak kitap meselesinin pedagojik olmaktan çok ticari bir konu haline geldiğŸini söyledi.

Kaynak kitap sorunun büyük ölçüde çözüldüğŸünü ifade eden Avcı, sözlerini şŸöyle sürdürdü:
"ǖzellikle paralel yapının bu konularda ciddi bir çaba, örgütlenme içerisinde olduğŸunu bunun da üstelik çok da yasal olmayan, kılıfına uydurma ihtiyacı bile duymadan mesela bandrolsüz yayınları pazarlayarak yaptıklarına dair duyumlar geliyor bize de. Bunlarla ilgili gerekli soruşŸturmaları yapıyoruz. ǖğŸretmenlerin veya yöneticilerin sadece belli bir yayın grubuna ilişŸkin değŸil herhangi bir şŸekilde öğŸrencilerine herhangi bir yayınevinin yardımcı kitaplarını almaya zorladıklarına dair bir duyum aldığŸımızda gerekli işŸlemleri yapıyoruz. Bunu daha da sıklaşŸtıracağŸız. ǖğŸretmenlerimiz, yöneticilerimiz bu konuda daha fazla uyarıldı."
Pedagojik amaçlarla öğŸretmenleri kitap tavsiye etme zorunluğŸundan kurtarmak için de tedbirler aldıklarını anlatan Avcı, bu kapsamda, 8 sınıf öğŸrencileri için kazanım testleri hazırladıklarını ve takviye kursları düzenlediklerini belirtti.

Takviye kurslarından, 2 milyonun üzerinde öğŸrencinin yararlandığŸını ve buralarda 100 binin üzerinde öğŸretmenin gönüllü düşŸük ücretlerle çalışŸtığŸını dile getiren Avcı, bu öğŸretmenlere teşŸekkür etti.
Buralarda görev alan öğŸretmenlerin talebi olmamasına rağŸmen onlara daha fazla ücret vermeyi istediklerini belirten Avcı, "Bunu yapamıyoruz ama bu kurslara katılan öğŸretmenlerimizin, hizmet puanlarına, paramız yoksa da onları taltif edecek ve kendi branşŸlarındaki öğŸretmenlerle yarışŸtıkları her ortamda onlar bir puan, bir iki adım önde gidecekler" diye konuşŸtu.
-"Dedelik, diplomalarla erişŸilebilecek makam değŸil"
"ǖzel Statülü Hacı BektaşŸ Veli Anadolu Lisesinin temelini attınız. Bu okulda hangi program uygulanacak? Normal lise mi, imam hatip lisesi mi yoksa meslek lisesi programı mı?" şŸeklindeki soruya karşŸılık da Avcı, buranın bir Alevi lisesi olmadığŸını, proje okulu olduğŸunu ve uluslararası bir nitelik kazanmasını da öngördüklerini belirtti.

ǖzel okul açmak isteyenlerin müfredatını ve derslerini Talim Terbiye Kurulunun incelendiğŸini ve uygunluğŸuna karar verdiğŸini ifade eden Avcı, bu okulda da ders programının bir tür pilot program olduğŸunu, devletin asgari müfredatının yanında Alevi ve BektaşŸi kültürünün temel değŸerleri ve usullerinin de okutulacağŸını söyledi.

"Bu okuldan, cemevlerine dedeler ve babalar yetişŸtirilecek" denildiğŸini anlatan Avcı, "Alevi camiası, kimlerin, hangi vasıfları taşŸıyanların, hangi niteliklere sahip olmaları halinde dedelik yapabileceğŸini çok iyi bilirler. Dedelik böyle bir takım seküler, okullardan alınan, diplomalarla erişŸilebilecek bir makam değŸildir" dedi.

"İmam hatip okullarında imam yetişŸtiriliyor, buradan da dede yetişŸtirilecek" denildiğŸini aktaran Avcı, imam hatip okulunu bitirmişŸ olmanın imam olmak için yeterliğŸi olmadığŸını, buralardan mezunların ilahiyat fakültelerine gittiklerini anlattı.
"Nasıl imam hatip okulları imam yetişŸtirmiyorsa burası da dede falan yetişŸtirecek değŸil" diyen Avcı, "Buralarda eğŸitim gören öğŸrenciler arasında diğŸer özellikleri itibarıyla dedelik yapmaya ilgili camianın münasip gördüğŸü gençler olursa, okullarını bitirdikten sonra, istiyorlarsa ve o cemaat ve camia da kendilerini dede olarak tanıyorsa, dedelik de yapabilirler. Ama biz 'dede yetişŸtiriyoruz' deme hakkına sahip değŸiliz" şŸeklinde konuşŸtu.
 
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile