Yazar İhsan Şenocak, Türkiye Gençlik Vakfı Çankırı İl Başkanlığı tarafından düzenlenen 'Dava Şuuru ve Tebliğ' konferansına katıldı.
Şenocak, Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen konferansta, cahiliye döneminde kızların öldürüldüğünü hatırlatarak, 'Kız çocukları cahiliye döneminde diri diri toprağa gömülüyor ya da kuyulara atılıyordu. Şimdi ise onları dizilere, sokaklara, yarışma programlarına gömüyorlar.' ifadesini kullandı.
Genç kızların televizyonlarda gördüğü kişilere özendiğini vurgulayan Şenocak, şöyle devam etti:
'Diyorlar ki, '18 yaşında bir kız evinden çıkar, adalara gider, orada delikanlılarla birlikte yarışma programına dahil olabilir.' Bir kamerada gördükleriniz var, bir de arkada yaşananlar. İffeti ayaklar altına alınan, sonra otuz, kırk yaşına gelip yarı yolda bırakılan kızlar var. Ünlüleri oraya çıkartıyorlar, 16-18 yaşındaki kızlar da onlara özeniyor. Eğer bunların ruhunda hayat olsaydı her gece çorap değiştirir gibi eş değiştirmezlerdi. Fuhşun adına 'yasak aşk' diyorlar. Bakıyorsunuz ünlü dediğiniz bir kadın bir akşam birinin arabasında diğer akşam bir başkasının arabasında.'
Bu milletin evlatlarının, yıldızlarının bu ünlüler olmadığına dikkati çeken Şenocak, şunları kaydetti:
'Onlar bu milletin evladının yıldız olabilir mi? Bir baba bunları evinde kızıyla oğluyla izleyebilir mi? Bizim yıldızlarımız Fatımalar, Haticeler, Zeynepler mi, yoksa çorap değiştirir gibi eşlerini değiştiren o zavallılar mı? Eğer ümmetin kızları örtülerinin nasıl olması gerektiğini moda tasarımcılarından, defilelerden, tüccarlardan değil de Hz. Muhammed'in kızı Fatıma'dan, eşi Aişe'den öğrenir, 'biz buradayız ya Resulallah' der ve bütün varlıkları Allah Resulüne ittiba (itaat etme) ederlerse bir daha 28 Şubatlar olmayacak. Bundan sonra örtülerinizi, başörtülerinizi tanklarla çiğneyemeyecekler. Çünkü siz Allah'ın yanında olacaksınız.'
Programın sonunda Türkiye Gençlik Vakfı Çankırı İl Başkanı Özkan Öcal, Şenocak'a rahle ve Kur'an-ı Kerim hediye etti.
'Dava Şuuru Ve Tebliğ' Konferansı
Yazar Şenocak: 'Eğer ümmetin kızları örtülerinin nasıl olması gerektiğini moda tasarımcılarından, defilelerden, tüccarlardan değil de Hz. Muhammed'in kızı Fatıma'dan, eşi Aişe'den öğrenir, 'biz buradayız ya Resulallah' der ve bütün varlıkları Allah Resulüne ittiba ederlerse bir daha 28 Şubatlar olmayacak'