Referandum çalışmaları kapsamında bir dizi ziyaretlerde bulunmak üzere Karabük'e gelen Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı.
Kendisinin darbe mağduru olmuş bir ailenin çocuğu olduğunu belirterek sözlerine başlayan Bakan Çağlayan, şöyle konuştu: "Benim ailem 1950'de Muş'da Demokrat Partinin kurucuları. 1950'den sonra rahmetli amcam babamın bir büyüğü bir dönem Muş Belediye Başkanı, arkasındanda 2 dönem Demokrat Parti Muş milletvekili görevini yaptı. Benim babam siyaset öncesinde Muş'un büyük nakliyecilerinden, tüccarlarından. Arabaları ve Ankara'da bir oteli var otel işletiyor. 60 ihtilali olduğunda tam hatırlamıyorum o zaman üç
yaşındaydım. Ama ihtilalim benim aileme neler getirdiğini iyi hatırlıyorum. Benim amcam koca Yassıada'da arkasından Kayseri'de cezaevinde tutuklu oldu. Çocukları okullarını bırakmak zorunda kaldı. En büyük amcam beyin kanamasından üzüntüden öldü. Amcamın üzüntüsünden dolayı babam tüm ticari hayatını kaybetti."
Çok yokluk çektiklerini ve o askeri müdahalenin, darbenin ne olduğunu çok net yaşamış biri olduğunu anlatan Çağlayan, şunları söyledi: "Diğer taraftan 75-79'lu yıllarda üniversitede okudum o yılları iyi hatırlıyorum, kardeşin kardeşi vurduğu sebepsiz suçsuz yere insanların öldüğünü gördüm. Arkasından 12 Eylül ihtilalinin ve 12 Eylül ihtilalinde ben 9 aylık iş adamıydım. Kendi çabasıyla gücüyle atölye kurmuş ve yanında 2-3 kişi çalışan biriydim. 12 Eylül benim için çok önemli bir gün. O gün hem böbrek
sancısını hem de bu darbenin sancısını çekmiştim. Dolayısıyla demokrasiye fazlasıyla inanan fazlasıyla güvenen fazlasıyla bu işe aşık olan bir ailenin mensubuyum. Bir insanın onun için bu noktada burada konuşurken hep gönlümden geçenleri konuşuyorum. Çok net söylüyorum 12 Eylül 2010 Türkiye'de ya sitatükonun devamı diyecek ya da artık demokrasinin ve standartlarının değiştiği bir güne insanlar evet diyecek. Bir kere evet denilmeyeceği bir konuda hiçbir şüphem ve hiçbir tereddüdüm yok. İnsanlar detayları
gördükçe, kapsamlı gördükçe ciddi bir şekilde evet diyecektir. Evet'in dozu her geçen gün artıyor."
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ EKONOMİYİ ARTIRACAK
Bakan Zafer Çağlayan, anayasa değişikliğinin Türkiye'nin ekonomik gelişmesini de artıracağını iddia ederek sözlerine şöyle devam etti: "Sadece sosyal demokratik haklar değil. Türkiye'nin ekonomik gelişmesini de büyük ölçüde etkileyecektir. 1973 - 2002 yılları arasında Türkiye'ye gelen toplam sermaye 15 milyar dolar, 2003- 2009 yılları arasında 80 milyar doları aştı. Bunlar rica minnetle olmaz. Kimse kara kaşımıza kara gözümüze gelmez. Niye geldi, siyasi istikrara, ekonomik istikrara ve Bankacılık
alanında yaptığımız yapısal reformlara geldi. Ancak Türkiye'nin gitmesi gereken daha çok mesafe var."
Özelleştirmelerin Türkiye'ye çok şeyler kaybettirdiğini de ifade eden Çağlayan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Özelleştirme yapılmaması Türkiye'ye çok şey kaybettirdi. Özelleştirmelerin hukuk tarafından engellenmesi çok zarar verdi. Eğer Türkiye, Telekom'un özelleştirilmesiyle ilgili hukuk kurumu tarafından engellenmesiydi o gün 25 milyar dolar Türkiye'nin kasasına para girecekti. Eğer o gün bu para kasa girseydi bugün dış borç diye bir şeyimiz olmazdı. Ben bunda çok iddialıyım. Demokratik standartlarımızı
yükselteceğiz. Hukukun üstünlüğünü getireceğiz. Siyasetin kendini hukuktan üstün görmesini kaldıracağız."
TÜSİAD'IN FARKLI TAVIR SERGİLEMESİNİN ANLAMI YOK
TÜSİAD'ın Başbakan'ın söylediği sözleri çok iyi değerlendirmesi gerektiğini ifade eden Çağlayan, şöyle konuştu: "Odalar Birliği Başkanımız çok net bir şekilde bu değişikliğe sıcak baktıklarını ifade ederken, TÜSİAD'ın kalkıp farklı tavrı sergilemesinin bir anlamı yok. Yeri geldiği zaman biz ekonomik kuruluşlarız, yeri geldiğinde hayır bizim başka boynumuz da var demenin bir anlamı yok. Sivil toplum kuruluşunun görev alanı içerisinde neleri yapacağı neleri yapmayacağı bellidir. Onun için bu konuda
meselenin yanlış anlaşıldığını ve TÜSİAD yetkililerin bu referanduma kesinlikle 'Evet' diyeceklerini ben biliyorum. Bu işi tartışma konusu yapmanın anlamı değildir. Başbakanımızın dile getirmiş olduğu konunun yanlış anlaşılmasının ve yanlış değerlendirilmesi olarak kabul ediyorum. Tabii ki TÜSİAD ekonomik açıdan bizim önemli kuruluşlarımızdan biridir."
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun daha önce yapmış olduğu ''referandumu siyasallaştırıyorlar, referandum siyasal bir malzeme değildir'' konuşmasına istinaden Bakan Çağlayan, şunları söyledi: "Çok doğru söylüyor. Hakikaten yürekten tebrik ediyorum.Son derece doğru tespitte bulunuyor. Evet bu referandum siyasi bir malzeme olamaz, ama bazı kimseler siyasi malzeme olarak kullanmakta. Bu referandum halkın refahı için düzenlenen ve halkın hür iradesi ile gerçekleşecek bir değişikliktir."
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan gazetecilere yaptığı açıklamasının ardından sırayla Karabük Ticaret Sanayi Odası, Haddeciler Odası, KASİAD ve Esnaf Odaları Birlik Başkanlığını ziyaret etti.
(YE-HO-Y)
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan:
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, TÜSİAD'ın, Başbakan'ın söylediği sözleri çok iyi değerlendirmesi gerektiğini söyledi.