Dink Ailesi Avukatları, Kamu Görevlileri Hakkında Dava Açılmasını İstedi

Avukatlar dilekçelerinde, aralarında dönemin İstanbul Valisi Muammer Güler ve Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah 'ın da olduğu kamu görevlilerinin “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi” suçunu işlediklerini savundu.

Dink ailesi avukatları İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 'na ek dilekçe sundu. Dilekçede, Trabzon İl Jandarma Komutanlığı, Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü ile İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü görevlileri hakkında, Dink cinayetini önleyemedikleri, koruma tedbirleri almadıkları, cinayet sonrası delilleri değiştirdikleri, gizledikleri iddialarıyla ilgili incelemeler yapıldığını ancak kamu görevlileri hakkında soruşturma izinleri verilmediğini hatırlattı.

“Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü görevlileri 2005 yılı sonu veya 2006 yılı başında Hrant Dink 'in öldürüleceğini ve Yasin Hayal 'in bu cinayeti işleyebilecek yapıda olduğunu bilmektedirler” ifadeleri kullanılan dilekçede, Trabzon İl Jandarma Komutanlığı görevlilerinin de en geç 2006 yılının Temmuz ayında Yasin Hayal 'in Hrant Dink 'e suikast yapma hazırlığı içerisinde olduğunu, Agos gazetesinin ve Hrant Dink 'in ailesi ile birlikte yaşadığı evin çevresinde keşifler yaptığını, krokiler hazırladığını, cinayet için silah temin etmeye çalıştığı ve nihayetinde de silah temin ettiği bilgilerine ulaştığı vurgulandı.

Dink 'in İstanbul 'da yaşadığı ve burada öldürüldüğüne dikkat çeken avukatlar, “İstanbul İl Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, İstanbul İl Emniyet İstihbarat Şube Müdürü A.İlhan Güler başta olmak üzere konumu ve görevi gereği Dink cinayetini önleme yükümlülüğünü yerine getirmeyen ve/veya bu cinayetin işleneceği bilgisine sahip olduğu halde bu cinayete yol veren, 'olur ' veren İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü görevlilerini Dink cinayetinde sorumluluğu bulunmaktadır.” ifadelerini kullandı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 'nın, Dink cinayetine iştirak eden, Dink cinayetinin önünü almayan İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü ve EGM İstihbarat Daire Başkanlığı görevlileri hakkında herhangi bir soruşturma başlatmadığını belirten avukatlar, kendilerinin de Hrant Dink cinayetine ilişkin soruşturmanın etkili bir şekilde yapılmadığını ve bu nedenle de Dink cinayetini işleyen örgütün yöneticisi veya üyesi olan kamu görevlilerinin de açığa çıkarılmadığını iddia ettiklerini kaydetti.

Dilekçede, “Dink cinayetini işleyen örgütün yöneticisi veya üyesi olan ve/veya bu örgüte TCK M.83 'te tanımlanan suçu işleyerek iştirak eden kamu görevlileri cinayetteki sorumluluklarını/rollerini ortaya çıkaran delilleri gizlemiş, tahrif etmiş ve sahte evraklar üretmişlerdir.” denildi.

Şüpheli kamu görevlilerinin, 'kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi ' suçunu, cinayeti işleyen silahlı örgütün Hrant Dink 'e yönelik suikastini önleme yükümlüğünü yerine getirmeyerek, Dink 'i koruma altına almayarak ölümüne neden olmak yoluyla işlediklerinin belirtildiği dilekçede, şüpheliler hakkında, gerekli soruşturmanın yapılarak cezalandırılmaları için haklarında kamu davası açılmasına karar verilmesi talep edildi.

Avukatların, haklarında dava açılmasını istedikleri isimler şunlar:
“Muammer Güler, Ergun Güngör, Celalettin Cerrah, Ahmet İlhan Güler, Bülent Köksal, İbrahim Pala, İbrahim Şevki Eldivan, Volkan Altunbulak, Bahadır Özkan, Özcan Özkan, Ramazan Akyürek, Reşat Altay, Engin Dinç, Faruk Sarı, Ercan Demir, Özkan Mumcu, Muhittin Zenit, Mehmet Ayhan, Ali Öz, Metin Yıldız, Hüseyin Yılmaz, Gazi Günay, Hacı Ömer Ünalır, Önder Araz ve Hrant Dink cinayetinden haberdar olan, görevi ve konumu gereği cinayeti önleme yükümlülüğü bulunan Trabzon il Jandarma Komutanlığı, Trabzon ve İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü 'nün diğer görevlileri ile Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı görevlileri.”