Disisleri Bakanligi Sözcüsü Tanju Bilgiç, Türkiye'nin Libya konulu ikinci Berlin Konferansinda sahadaki duruma iliskin çekincelerini ortaya koydugunu belirterek, "Libya'da bulunan egitmen ve danismanlarimizin bölgesel ve uluslararasi platformlarda sorgulanmasina ve gayrimesru parali askerlerle ayni kefeye konulmasina müsaade etmeyecegimizi vurguladik ve bu nedenle bildirinin bir maddesine serh koyduk." ifadelerini kullandi.
Bilgiç, Disisleri Bakanliginda düzenlenen basin bilgilendirme toplantisinda konustu.
Geçen hafta düzenlenen Güneydogu Avrupa Is Birligi Süreci (GDAÜ) ve Antalya Diplomasi Forumu (ADF) gibi toplantilara deginen Bilgiç, bu toplantilarin ardindan Gine Bissau ve Zimbabve'nin Ankara'daki Büyükelçiliklerinin açildigini hatirlatti.
Bilgiç, dünyadaki güç dengesinin Asya'ya kaydigini belirterek, "Güç dengesinin kaymasi süresince bazi sorunlar ortaya çikiyor. Bunlar terörizm, yabanci düsmanligi ve göç sorunlari gibi. Bu sorunlarin ortadan kaldirilmasini teminen küresel bir bakis açisi lazim. Antalya Diplomasi Forumu da bu küresel bakis açisina hizmet edecek, Türk dis politikasini sekillendirecek tartismalarin yer aldigi bir forum seklinde tecelli etti." diye konustu.
Ankara'daki Afrika ülkesi büyükelçiligi sayisinin 37'ye, Afrika'daki Türk büyükelçiligi sayisinin ise 43'e yükseldigini söyleyen Bilgiç, Disisleri Bakani Mevlüt Çavusoglu'nun katilacagi toplantilara da degindi.
Bilgiç, Çavusoglu'nun 28 Haziran'da Roma'da DEAS'la Mücadele Uluslararasi Koalisyonu toplantisina katilacagini belirterek, "Ayni gün kisitli katilimli Suriye toplantisi düzenlenecek. Hemen ardindan 29 Haziran'da yine Italya'da G20 Disisleri Bakanlari ve G20 Disisleri ve Kalkinma Bakanlari Ortak Toplantisina sayin bakanimiz katilacak." dedi.
- "Libya'da bulunan egitmen ve danismanlarimizin sorgulanmasina ve parali askerlerle ayni kefeye konulmasina müsaade etmeyecegiz"
Toplantida gazetecilerin sorularini da yanitlayan Bilgiç, Körfez ülkeleri arasindaki ihtilafin çözümüne deginerek "Biz Körfez bölgesinin güvenlik ve istikrarina önem veriyoruz. Ocak ayinda yapilan Körfez Isbirligi Zirvesiyle Katar ile Arap dörtlüsü arasindaki ihtilafin çözümü yolunda önemli bir adim atildi. Biz de bunu bir basin açiklamasiyla destekledik." ifadelerini kullandi.
Bilgiç, Türkiye ile Suudi Arabistan arasinda ikili siyasi bir sorun bulunmadigini kaydetti.
Körfez ülkeleri ve bölgenin diger ülkeleriyle isbirliginin gelistirilmesini arzu ettiklerine vurgu yapan Bilgiç, "Bölgenin istikrari ve refahi için Türkiye-Misir iliskileri çok önemli, Misir ayni zamanda Türkiye'nin Afrika'daki en büyük ticaret ortagi. Ortak tarih ve kültürel baglarimiz ile halklarimiz arasindaki temaslara önem atfediyoruz. Son olarak Türkiye ile Misir arasinda TBMM'de bir dostluk grubu kuruldu. Disisleri Bakan Yardimcimiz Sedat Önal mayis ayinda Kahire'deydi." diye konustu.
Bilgiç, Misir'la iliskilerde kademeli bir süreçten söz edildigini kaydederek, "Amacimiz gerek ikili gerek bölgesel konularda mutabik kaldigimiz noktalari artirmak ve ortak bir anlayis gelistirmek." degerlendirmesinde bulundu.
Sözcü Bilgiç, Biresik Arap Emirlikleri'yle de iliskileri gelistirme yönünde bir irade bulundugunu ancak henüz bir ziyaretin bilgisi dahilinde olmadigini belirtti.
Türkiye'nin Libya'daki siyasi sürece verdigi destegi hatirlatan Bilgiç, Berlin'deki Libya konulu konferanstaki müzakerelerde önemli ölçüde mutabakat saglandigini belirterek, sunlari söyledi:
"Ancak sahadaki gerçeklerle bagdasmayan bazi maddelere yönelik çekincelerimizi ortaya koyduk. Libya'da bulunan egitmen ve danismanlarimizin bölgesel ve uluslararasi platformlarda sorgulanmasina ve gayrimesru parali askerlerle ayni kefeye konulmasina müsaade etmeyecegimizi vurguladik ve bu nedenle bildirinin bir maddesine serh koyduk."
- "Anlasirsak Afgan hükümetiyle hukuki düzenleme yapmamiz gerekecek"
Bilgiç, ABD'li bir heyetin Afganistan'la ilgili görüsmeler için Ankara'da bulundugunu belirterek, NATO ve ABD'nin Afganistan'dan çekilme sürecinin devam ettigini kaydetti.
Afganistan'in bu süreçte yalniz birakilmamasina yönelik bir anlayisin var oldugunu vurgulayan Bilgiç, bu kapsamda Kabil Havalimaninin güvenliginin de saglanmaya devam ettirilmesi konusunda bir yaklasim bulundugunu belirterek, sunlari söyledi:
"Havalimaninin güvenligi saglanmasi Afganistan için çok önemli. Eger havalimani güvensiz olursa Afganistan'daki uluslararasi kuruluslar, diplomatik temsilcilikler kalmayi sona erdirecek. Bazi büyükelçiliklerin kapandigina iliskin haberler de aliyoruz. Kabil havalimaninin isletilmesinin ve güvenliginin saglanmasinin NATO Kararli Destek Misyonu çerçevesinde Türkiye tarafindan yürütüldügünü biliyorsunuz. Tabii bu misyonun sona ermesinden sonra bu sorumlulugu devam ettirmeyi düsünüyoruz."
Bilgiç, bunun gerçeklesmesi için adil bir külfet paylasimi yaninda finansal, lojistik, teknik ve güvenlik konularinda destegin gerektigini de ifade etti
ABD'li heyetin bu konuyla ilgili Milli Savunma Bakanligiyla temas içinde oldugunu belirten Bilgiç, "Konuyu ayni zamanda Afgan halkiyla da istisare ediyoruz. Afgan hükümetiyle hukuki düzenleme yapmamiz gerekecek bu konularda anlasirsak. Bu konuda ön temaslari da zamanlica yaptik." dedi.
Bilgiç, bir Birlesik Krallik savas gemisinin Karadeniz'de Rus donanmasiyla karsilasmasina iliskin, "Burada bizi ilgilendiren husus bölgedeki istikrarin saglanmasi ve sicak çatismaya yol açilmamasi. Güvenlik ve istikrar bizim açimizdan çok önemli." degerlendirmesini yapti.
- "Yunanistan'in ihlallerini elimiz bagli izlememiz beklenmemeli"
Bilgiç, Rusya'yla yapilacak Yüksek Düzeyli Stratejik Isbirligi Konseyi toplantisinin salgin nedeniyle geçen yil yapilamadigini ancak bu yil sonunda Türkiye'nin ev sahipliginde yapilmasinin planlandigini belirtti.
Türkiye ile Rusya iliskilerinin çok boyutlu oldugunu kaydeden Bilgiç, Türkiye'nin Ukrayna ve Kirim politikasinin belli oldugunu ifade ederek, "Bunu yüksek sesle ve her platformda dile getiriyoruz. Ancak Rusya ile Ukrayna arasindaki gerilimin düsmesinden de memnuniyet duyuyoruz, bölgedeki durumun hala kirilganligini korudugunu görüyoruz ve Minsk Anlasmalarinin tüm taraflarca tam olarak uygulanmasi gerektigini düsünüyoruz." ifadelerini kullandi.
Bilgiç, Yunanistan'in Ege Denizi'nde tatbikat alanlari ilan etmesine iliskin de açiklamalarda bulundu.
Iki ülke arasinda 1988'de imzalanan Atina Mutabakati çerçevesinde 15 Haziran-15 Eylül arasi ile dini ve milli bayramlarda Ege'de tatbikat yapilmadigini ifade eden Bilgiç, Türkiye'nin bu hususlari gözettigini söyledi.
Bilgiç, Yunanistan'in bu hususlara riayet etmedigini kaydetti.
Türkiye'nin Yunanistan'a tatbikat sahasi ilanlarini düzeltmedigi takdirde mütekabiliyet ilkesi geregi tatbikat sahalarinin aktivasyon süresini söz konusu tarihleri kapsayacak sekilde tadil edilecegini bildirdigini ifade eden Bilgiç, Yunanistan'in gerekli düzenlemeyi yapmadigini belirterek, sunlari söyledi:
"Bunun üzerine biz sahalarimizda ayni sekilde güncellemeye gittik. Biz Atina Mutabakatina bagliyiz ancak Yunan tarafinin bu mutabakati alenen ihlal etmesini ellerimiz bagli sekilde izlememiz de beklenmemelidir. Biz Ege'de uzun süreli tatbikat sahalarini karsilikli olarak kaldirmaya hazir oldugumuzu Yunan tarafina geçmiste birçok defa iletmistik."
- "Göç konusu mali boyuta indirgenemez"
Bilgiç, Avrupa Birliginin (AB) dün aldigi karara iliskin bakanligin yaptigi açiklamayi hatirlatarak, "Çok boyutlu bir konu olan göç, mali boyuta indirgenemez. Sadece biz size para verelim siz göçmenleri engelleyin anlayisiyla yerine getirilecek bir husus degil. Bizim öncelikli beklentimiz 18 Mart Mutabakatinin bir bütün olarak günün ihtiyaçlari ve gerçeklerine uygun sekilde güncellenmesidir." dedi.
Türkiye'nin göç konusunda üstlendigi yükün AB tarafindan fark edilmesi gerektigini vurgulayan Bilgiç, "Biz halen AB ile is birligini güçlendirerek gelistirilmesine yönelik beklentimizi koruyoruz. Bunun disinda AB'den baska beklentilerimiz de var. Vize serbestisi var, Gümrük Birligi'nin güncellenmesi var." ifadelerini kullandi.
Bilgiç, Türkiye'ye göçmenlere harcanmak üzere AB tarafindan verilecek meblaga da deginerek, "Konseyin karari bu yönde bir karar ortaya koyuyor. Komisyon ve Parlamento, Türkiye'ye yapilacak yardimin ne kadar olacagina karar verecek. Bir rakam ifade ediliyor ama bunun ne kadarinin gerçeklesip gerçeklesmeyecegini görecegiz. Ihtiyatli bir yaklasim sergiliyoruz. Bunun temel sebebi de 18 Mart Mutabakati çerçevesinde Türkiye'ye söz verilmis olan 6 milyar avroluk yardimin büyük bölümünün hala Suriyelilere ulasmamis oldugudur." degerlendirmesinde bulundu.
- "S400 konusu en üst kanaldan ABD'ye iletildi"
Ermenistan'da gerçeklestirilen seçimin Güney Kafkasya'ya baris ve istikrar getirmesi dileginde bulunan Bilgiç, "Bugüne kadar bölgesel mekanizmalarin disinda kalmanin en büyük zararini Ermenistan çekti. Bu çerçevede is basina gelecek Ermenistan yönetiminin de olumlu bir gündem benimsemesini ve bölgesel is birligi girisimlerindeki yerini almasini temenni ediyoruz. Sayin Cumhurbaskanimiz zaten ifade etti. Bu iyi niyeti gördügümüz takdirde Ermenistan’a ayni yapici karsiligi verecegimizi son ziyaretinde de zaten ifade etmisti." dedi.
Bilgiç, Erdogan-Biden görüsmesinde Türkiye ile ABD arasinda ikili diyalog kanallarinin olusturulmasi konusunda bir irade ortaya kondugunu belirterek, "Önümüzdeki dönemde de is birligi mekanizmalari hayata geçirilecek. Saten sayin bakanimiz da muhatabiyla temasini sürdürüyor. Önümüzdeki dönemde de bu iliskiler artarak devam edecek." ifadelerini kullandi.
ABD'de "Türk Demokrasi Projesi" derneginin kurulmasina iliskin bir soruyu yanitlayan Bilgiç, su ifadeleri kullandi:
"ABD’de 'Turkish Democracy Project' isminde bir sivil toplum örgütünün oldugunu biz de ögrendik. Sizin de söylediginiz gibi içinde FETÖ iltisakli kisilerin de bulundugunu yine basinda, açik kaynaklarda yer aldi. Tabii bu tarz STK’lerin Türkiye-ABD iliskilerini yönlendirmesine izin verilmemesi gerektigini düsünüyoruz."
Bilgiç, S-400 hava savunma sistemleri konusunda Türkiye'ye ABD tarafindan bir teklif yapilip yapilmadigina iliskin soruya da yanit verdi.
Cumhurbaskani Erdogan'in Biden görüsmesinde bu konunun gündeme geldigini ve Erdogan'in Türkiye'nin tezlerini burada ortaya koydugunu aktaran Bilgiç, "ABD’nin BM daimi temsilcisinin Türkiye ziyareti sirasinda bu hususun gündeme gelmedigini söyleyebilirim. Hiç açilmadi aslinda. Bizim bu konuya iliskin olarak görüslerimiz en üst kanaldan ABD’li muhataplarimiza iletilmis durumda." diye konustu.
Disisleri Bakanligi Sözcüsü Bilgiç, Basin Bilgilendirme Toplantisinda Konustu Açiklamasi
'Libya'da bulunan egitmen ve danismanlarimizin bölgesel ve uluslararasi platformlarda sorgulanmasina ve gayrimesru parali askerlerle ayni kefeye konulmasina müsaade etmeyecegimizi vurguladik ve bu nedenle bildirinin bir maddesine serh koyduk' 'Biz Atina Mutabakatina bagliyiz ancak Yunan tarafinin bu mutabakati alenen ihlal etmesini ellerimiz bagli sekilde izlememiz de beklenmemelidir' 'Çok boyutlu bir konu olan göç, mali boyuta indirgenemez. Sadece biz size para verelim siz göçmenleri engelleyin anlayisiyla yerine getirilecek bir husus degil'