Diyarbakır’da 1. Ortadoğu Demokratik Gençlik Konferansı

Demokratik Toplum Kongresi tarafından 15 ülkeden gençlerin katılımıyla 1. Ortadoğu Demokratik Konferansı, açılış konuşmalarıyla başladı.

Irak, Suriye, İran’ın yanı sıra 15 ülkeden gençlerin katıldığı konferansta Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak, HDP milletvekilleri Sebahat Tuncel, Mülkiye Birtane, Demokratik Bölgeler Partisi Eşbaşkanı Kamuran Yüksek ve çok sayıda davetli yer aldı.

"ORTADOĞU’DA YAŞANAN GELİŞMELERE ÖNCÜLÜK ETMEK GENÇLİĞİN TEMEL GÖREVLERİNDEN BİRİDİR"
Konferansta Abdullah Öcalan’ın gönderdiği mesaj okundu. Mesajın okunmasının ardından 1. Ortadoğu Demokratik Gençlik Konferansı’nın açılış konuşması HDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel tarafından yapıldı. Tuncel, konuşmasında, Ortadoğu’da yaşanan savaşlara dikkat çekerek, son yıllarda bölgede önemli gelişmelerin yaşandığını anlattı. Tuncel, bu gelişmelerin en önemli Arap baharı olduğunu söyledi

Arap baharını, Ortadoğu halklarının özgürleşme isyanı olarak değerlendiren Tuncel, "Tunus’ta başlayıp, Suriye’ye kadar devam eden Kuzey Afrika’yı etkileyen bu gelişme insanlık açısından çok önemli bir başlangıcı ifade ediyor. Rojava’da IŞİD’in barbarlığına karşı Ortadoğu ve Kürt halkının gösterdiği görkemli direniş bize kazanmayı getirdi. Ortadoğu’da yaşanan tüm gelişmelere öncülük etmek gençliğin en temel görevlerinden biridir. Gençlik bütün devrim mücadelelerinde, toplumsal değişim ve dönüşümü en öncü gücü olmuştur. Kürt özgürlük hareketi açısından da ortaya çıkan bu devrim sürecinde Kürt kadın ve gençlerinin ortaya çıkardığı dinamik, bütün dünya hakları açısında büyük bir örneği ifade ediyor" dedi.

"ETNİK VE MEZHEPSEL SAVAŞLARA KARŞI TEK PANZEHİR BARIŞTIR"
Ortadoğu’daki yaşanan gelişmelerle birlikte yaşamı inşa etmeleri gerektiğini ifade eden Tuncel, "Güzel günler görmek istiyorsak, daha eşit daha özgür bir gelecek görmek ve barışı istiyorsak kendi geleceğimizi birlikte örgütleyeceğiz. Ortadoğu halklarının barışa ihtiyacı vardır. Etnik ve mezhepsel savaşlara karşı tek panzehir barıştır. Bugün barışın öncülüğünü yapacak olan da gençliğin örgütlü mücadelesidir" diye konuştu.

DBP Eşbaşkanı Kamuran Yüksek de, kendi kaderlerini belirleme iradeleri olduğunu ifade ederek, Ortadoğu coğrafyasının bu imkanı çok tanımadığını söyledi.

100 yıldır Ortadoğu'nun hegemonik bir baskı halinde tutulduğunu anlatan Yüksek, bölgenin askeri olarak işgal edildiğini ve sömürüldüğünü aktardı. Ortadoğu halklarının durumunu anlatan Yüksek, "Halkları öyle bir hale getirdiler ki, biz dahi kendimizi batı karşısında ikinci sınıf topluluğu olarak gördük. Kendi kendimizi hakir görmeye başladık. O derece zihinlerimizi dumura uğratıldı, kültürümüz dejenere edildi. Ortadoğu coğrafyası uygarlıkların kaynağıdır. Bütün uygarlıklara bizim coğrafyamız beşiklik etmiştir. Ama tarihin bir zamanında itibaren biz bu uygarlıksal rolümüzü kaybettik. Gerilemeye başladık. Tam da bu noktada biz gençlerin Ortadoğu’daki hem tutuculuk ve dogmatizme hem de emperyal kültüre karşı mücadele etmemiz gerekiyor. Gençlik devrimci bir ruha sahiptir. Eğer biz bir anlayış birliğini oluşturabilirsek, bunu başarabiliriz. Ortadoğu toplumunun yeniden dirilmesine ve halklarımızın yeniden kardeş olmasına öncülük yapabiliriz" ifadelerini kulandı.

"ORTADOĞU’DAKİ SAVAŞ DİNİ MİLLİYETÇİLİK ANLAYIŞI NEDENİYLE YAŞANIYOR"
Yüksek, Arapları Ortadoğu’da 22 devlete ayırdıklarını dile getirerek şunları söyledi: “Farsları, Kürtleri, Türkleri, Arapları, Ermenileri birbirinden ayrıştıran ve yüz yıllar süren iç kavgalara neden olan bir zehirdir dini milliyetçilik. İnanç farklılıklarını toplumların ayrışması için kullandılar. Biz bu tuzağa düştük. İsrail ve Filistin, Müslümanlar ile Hıristiyanlar arasında Ortadoğu’daki savaş dini milliyetçilik anlayışı nedeniyle yaşanıyor.”
Konuşmaların ardından konferans basına kapalı devam etti.