DOKTOB Başkanı Okutur; 'Türkiye'nin Geleceği Turizmdir'

DOKTOB Başkanı Okutur; 'Türkiye'nin Geleceği Turizmdir'

Dalaman, Ortaca, Köyceğiz Turistik Otelciler ve Turizm İşletmecileri Birliği (DOKTOB) Başkanı Yücel Okutur, turizmin insanları kardeşliğe ve barışa yönlendirirken, ülkeyi de ekonomik olarak zirveye çıkartabileceğini söyledi.

DOKTOB Başkanı Yücel Okutur, Türkiye ve bölge turizmi ile ilgili İHA’ya açıklamalarda bulundu. 2018 turizm sezonunu değerlendiren Okutur, tanıtım çalışmalarının önemine vurgu yaparken, geçtiğimiz hafta misafir ettikleri Kazakistan turizm heyetinin bölgeyi çok beğendiğini vurguladı.

Türkiye’nin ekonomisinin kalkınması ve cari açığının düzelmesi için turizmin şans olduğunu belirten DOKTOB Başkanı Okutur; “Türkiye’nin geleceği turizmdir. Türkiye tarihi eserler, tarımsal çeşitlilik, deniz, kıyı ve termal su yönünden dünyanın en zengin ülkesidir. Turizm insanları bir araya getiren, kaynaştıran ve barıştıran. Savaşları yok eden bir sanayi koludur. Turizm insanları kardeşliğe ve barışa yönlendirirken, ülkeyi de ekonomik olarak zirveye çıkartabilir. Bu konularda duayen ülkeler var. Bu ülkelerin başarısını incelemeniz lazım. İspanya 3 ve 4 yıldız kalitesinde son derece eskimiş turistik tesisleri ile turizmden önemli gelirler elde etmektedir. Türkiye’de mükemmel tesisler var ama pastadan istediğini elde edemiyor. Ortadoğu’da stratejik konumda bulunmamız bu nedenlerden birisi, terörizm maalesef bu nedenlerden biri ve görsel kirliliği yok edemememiz çok önemli bir neden. Görsel kirliliği yok etmediğimiz sürece, gelen misafirleri tekrar bölgeye getiremememiz nedeni ile turizmimiz de artış olmamaktadır. Görsel kirliliğin kaldırılması çok önemli. Gelen misafirin tatili oda da geçmiyor. Tesislerimizin güzel olması çok iyi ama dışarı çıktığı zaman misafiri mutlu edebiliyor muyuz. Birikmiş görsel kirliliği yok etmemiz lazım. Estetik mimariye önem vermemiz lazım.” diye konuştu.

- “Tanıtımda eksikliğimiz var”

Tanıtım çalışmalarında eksiklik olduğunu ifade eden Okutur; “Tanıtımı şahsileştirmeden yapmamız lazım, her bölgenin kendi tanıtım komisyonları, birlikleri olması lazım, bu birliğin içerisinde belediye başkanları, mülki idari amirlerin yer alması lazım. DOKTOB olarak dünyanın birçok yerinde fuarlara katılıyoruz. Katıldığımız fuarlarda maalesef başka turizm birliklerini göremiyoruz. Turizm Bakanlığı’nın standında Antalya’yı, Alanya’yı görüyoruz. Başka turizm birliği yok. Muğla’nın tanıtımı maalesef geri kalıyor. Hindistan’a gidiyoruz. Muğla’yı hiç hayatlarında duymamışlar, bilmiyorlar, görmemişler. Finlandiya’ya gidiyoruz. Tamamen hepsi Alanya’yı, Antalya’yı biliyorlar, Muğla’yı bilmiyorlar. Kazakistan’a gidiyoruz. Ürgüp, Antalya ve İstanbul’u biliyorlar. Muğla’yı bilmiyorlar. Şuanda büyük bir mutluluk ile söyleyebilirim ki Hindistan ve Kazakistan; Muğla, Dalaman, Ortaca, Köyceğiz, Dalyan, Marmaris ve Fethiye’yi çok çok iyi biliyorlar. Ciddi anlamda turistlerin geleceğini de müjdeleyebilirim. Ayrıca sayın Kaymakamımız Oktay Erdoğan ve Belediye Başkanımız Hasan Karaçelik, turizm konusunda çok ciddi girişimler yapmaktadırlar. Turizm ile ilgili çalışmalarda her zaman yanımızdalar. Ne zaman bir festival, tanıtım çalışmalarımız olsa, ülkelerin acente tanıtım gurupları gelse hiçbir fedakarlıktan kaçınmadan bize yardımlarını ve ilgilerini esirgememektedirler. Bu açıdan da kendilerine çok teşekkür ediyorum.” dedi.

- “Her şey dahil sistem kalkmalı”

Otellerdeki her şey dahil sistemin kalkması gerektiğini söyleyen Okutur; “Türkiye’de şuanda turizmin, turisti çok ucuzlamıştır. Bazı 4 ve 5 yıldız oteller, Ocak, Şubat aylarında 15 euro’ya mukaveleler yapmışlardır. Bazı otellerin dolulukları maalesef ucuzluk doluluğudur. Bizim sahip olduğumuz değerler marka değerleridir. Kültürel ve doğal değerlerimizin dünyada eşi yok. Biz bu değerlere göre turizm yapmalıyız. 15 euro’ya her şey dahil turizm yaparak bir yere varamayız. Böyle bir turizm olmaz. Avrupa’da 15 euro’ya 2 hamburger 2 kola alamıyorsunuz. Turizmde bir kriz geçirdik ama yerlerde sürünmenin anlamı yok, o zaten bir şey kazandırmaz. Turizmi 12 aya yayarak sürdürülebilir turizmi sağlamamız ve görsel kirliliklerimizi halletmemiz lazım. Turizm, Türkiye’nin ve bölgemizin en önemli gelir kaynaklarından biridir ve marka değerinde yapılan turizm ile çok önemli gelirler elde edilecektir.” şeklinde konuştu.

- “Sintine Merkezi acilen çalıştırılmalı”

Dalyan’da, Sintine Merkezi’nin çalışmamasının kanala zarar verdiğini sürekli dile getirdiklerini hatırlatan Okutur; “Tekneler günde 35 bin ton atık su kanala boşaltıyor. Bu acı bir gerçek. Üniversiteye yaptırmış olduğumuz bilimsel çalışmalar kanalın durumunun içler acısı olduğunu ortaya koydu. Tedbir alınmazsa kanal içinde canlı ölümlerine rastlayabileceğiz. Kanalın dayanacak gücü kalmadı, sazların boyu kısaldı. Aslında tek çözüm teknelerin elektrikli olması. Maalesef geçmiş yıllarda kanal idare kurulunun aldığı kararlar uygulanmamıştır. Kurul 10 yılda sintine suyunun alımını dahi yapamamıştır. Kanal’da kirlilik hat safhaya çıkmıştır.” diyerek endişelerini aktardı.

- “DALKO bölgemiz için çok önemli”

Bölgedeki sulak alanların ayakta kalması için Dalyan Su Ürünleri Kooperatifi’nin (DALKO) göstermiş olduğu gayretin çok önemli olduğuna değinen Okutur, şunları söyledi; “DALKO bölgemiz için çok önemli bir kuruluştur. Bu kuruluşa herkesin sahip çıkması lazım ve bu kuruluş bölgemizdeki sulak alanların, Köyceğiz Gölü’nün ve kanalın ayakta kalmasında en önemli etkendir.”
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile