Dumlupınar Deniz Şehitleri Törenle Anıldı

Feneraltı mevkisindeki Denizaltı Şehitleri Anıtı‘nda düzenlenen tören, saygı duruşu, İstiklal Marşı‘nın okunması ve saygı atışıyla başladı.Daha sonra ise Denizaltı Sevenler Derneği Gelibolu Şube Başkanı Kemal Dalgıç tarafından bir konuşma yapıldı. Dalgıç konuşmasında, deniz şehitlerini rahmetle andıklaını belirterek, "Bugün Gelibolu‘da ulusal tarihimizde önemli bir yer kaplayan ve günümüze kadar unutulmadan gelen Refah, Atılay ve Dumlupınar denizaltı şehitlerinin bizlerde yarattığı gururu ve acının

unutulmaz hatırasını tekrar anımsamak üzere bir denizci kenti olan Gelibolu‘da bu şehitlerimiz adına yaptırılan Dumlupınar Anıtı önünde toplanmış bulunuyoruz" dedi.

Denizaltı Sevenler Derneği Sosyal Yardımlaşma Derneği (DESSOYAD) Genel Başkanı Mehmet Sebahattin Ertürk de yaptığı konuşmada üç müessif olayda hayatlarını kaybeden şehit denizaltıcıları rahmetle andıklarını söyledi. Ardından Denizci Andı okundu. Denizaltı Sevenler Derneği Sosyal Yardımlaşma Derneği (DESSOYAD) Genel Başkanı Mehmet Sebahattin Ertürk tarafından Gelibolu 2. Kolordu Komutanı Korgeneral Raif Akbaş‘a ve Çanakkale Boğaz Komutanı Tuğamiral Ercüment Tatlıoğlu‘na da, Değirmendere Denizaltı Sevenler

Derneği Başkanı Fevzi Yılmaz ve Hüseyin İnkaya tarafından da Belediye Başkanı Mustafa Özacar‘a günün anısına birer şilt verildi. Daha sonra ise, Kaymakam Namık Kemal Nazlı, Kolordu Komutanı Korgeneral Raif Akbaş, Gelibolu Belediye Başkanı Mustafa Özacar, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komuytanı Ercüment Tatlıoğlu, Dumlupınar Denizaltısındaki kazadan sağ kurtulan ve hala hayatta olan ve törenlere katılan Hüseyin İnkaya‘nın denize çelenk bırakması ile tören sona erdi. Törene İstanbul ve İzmit Değirmendere

Denizaltı Sevenler Sosyal Yardımlaşma Derneklerinin üyeleri de katıldı.

58 YIL SONRA DUMLUPINAR DENİZALTISINDAN KURTULDUGU ANI GÖZYAŞLARI İÇİNDE ANLATTI

Dumlupınar Denizaltısı‘nda seyir astsubayı olarak görev yapan Hüseyin İnkaya ise 58 yıl önce meydana gelen kazayı gözyaşları içinde anlatarak, "Ben o an denizaltının seyir astsubayıydım ve geminin üstündeydim. Birden bir patlama oldu ve kendimi denizde buldum. Deniz içinde ne yapacağımı şaşırdım. Bir yandan da denizaltı batıyordu. Bana Nabolant şilebinden ışıklı can simidi atıldı. Bende buna tutunarak 1 saat deniz içinde kurtarılmayı bekledim. Sonra gemiden indirilen filikayla beni alıp aldılar. Bir süre

sonra da gümrük motorları ile beni hastaneye kaldılar. Gözümü açtığımda Çanakkale Devlet Hastanesinde‘ydim. O anları unutmam mümkün değil" dedi.

FACİA NASIL OLMUŞTU?

Dumlupınar denizaltısı, 3 Nisan 1953 yılında Nato tatbikatından dönerken, Çanakkale Boğazı‘nda Nara ile Bigalı arasında kalan bölgede, gece saat 02.00 sıralarında, İsveç bandıralı Nabolant isimli şileple çarpıştı. Kazanın ardından mürettebattan 5 kişi, bölgede bulunan gümrük botuyla kurtarılırken, yara alan denizaltı kısa sürede sulara gömüldü. Dumlupınar denizaltısının çarpıştığı haberinin alınmasının ardından bölgeye intikal eden yetkililer, sabaha karşı 06.40 sıralarında denizaltının su sathına doğru

olan kısmında bir telefon şamandırası gördü. Denizaltının kumandanı Albay Zeki Adanır, bu telefon aracılığıyla mürettebatıyla bağlantı kurmayı başardı. Denizaltının kıç torpido dairesinde bulunan Selami Çavuş, bulunduğu yerde kendisiyle birlikte 22 kişinin hayatta olduğunu belirterek, oksijenin gittikçe azaldığını söyledi. Çavuş, oksijenin azaldığı dakikalarda içeride bulunan diğer Mehmetçikler‘in dua ve ezan okuduklarını ifade etti. Saat 13.30‘u gösterdiği sırada, denizaltıda bulunanlarla son kez telefon

irtibatı sağlayan yetkililer, Selami Çavuş‘un "Vatan sağ olsun" sözlerinden sonra denizaltıyla bir daha görüşme sağlayamadı. Deniz kazasında denizaltıda bulunan 81 Türk denizci şehit oldu.