Eğitim-Bir-Sen Stratejik Araştırmalar Merkezinin, öğrencinin eğitim maliyetine ilişkin yaptığı araştırmaya göre, eğitim harcamalarının birçok aileyi zorlayacağını dile getiren Öner, “Eğitim düzeylerine göre öğrencinin başlangıç masraflarına bakıldığı zaman; okul öncesi eğitime yeni kayıt yaptıran bir öğrencinin ortalama okula başlangıç masrafı 785 TL, ilkokul düzeyinde okula başlayan bir öğrenci için ortalama masrafı 1.190 TL, ortaokul düzeyinde eğitime başlayan bir öğrenci için 1.235 TL ve ortaöğretim düzeyinde ise bir öğrencinin ortalama eğitim masrafı 1.245 TL şeklinde hesaplanmıştır.“ dedi.
Okul öncesi eğitimden başlayarak ilköğretimin sonuna kadar geçen sürede bir öğrencinin ihtiyaçları için yapılan ortalama eğitim harcamasının 26 bin 710 TL olduğunu savunan Öner, “Bu süre zarfında yapılan harcamalar aylık olarak hesaplandığında veliye ortalama 247 TL olarak yansımaktadır. Öğrenci ortaöğretime başladıktan sonra eğitimi boyunca ortalama 12 bin 430 TL, ayda ise ortalama 259 TL harcanmaktadır. Kantin ve yemekhaneye ayrılan para ile birlikte bu harcama okul öncesi ve ilköğretimde aylık ortalama 440 TL, ortaöğretimde ise ortalama 509 TL’ye çıkmaktadır. Eğitim masrafları içerisine ulaşım ihtiyaçlarının karşılanması için ödenen servis ücretleri de dahil edildiğinde, okul öncesi ve ilköğretimde ortalama maliyet 440 TL’den 704 TL’ye, ortaöğretimde ise 509 TL’den 763 TL’ye çıkmaktadır. Eğitim süreci içerisine dahil olan bir öğrenci için okul öncesi eğitim, ilköğretim ve ortaöğretimin sonuna kadar yapılan masraflar velisine eğitim maliyeti olarak aylık ortalama 251 TL olarak yansımaktadır. 2018-2019 öğretim yılında öğrencinin veliye eğitim maliyeti 218 TL iken, 2019-2020 yılında 15,1 oranında yaşanan bir artışla birlikte ortalama 251 TL olacağı tahmin edilmektedir. Servis ücreti, kantin ve yemekhane gibi ücretlerin de eklenmesiyle birlikte velilerin eğitim maliyetinde artış yaşanmaktadır. 2016-2017 öğretim yılının başına kadar öğrencinin veliye aylık ortalama eğitim maliyetindeki oransal artışın enflasyon oranından hep yüksek olduğu görülmektedir. Ayrıca, öğrencinin veliye aylık ortalama eğitim maliyetindeki artış oranında gerçekleşen değişime bakıldığında ise son iki yıl hariç sürekli azalmanın olduğu görülmektedir. Bu durumun temel sebepleri arasında, masraf kalemlerindeki ürünlerin hemen hemen her yerde bulunması, üretimlerinin çok fazla olması ve ürünlerin ücretlerinde çok fazla artış yaşanmaması gösterilmektedir. Son iki yılda ise öğrencinin veliye maliyetindeki artış oranı, enflasyondaki artışa paralel olarak sürekli artmıştır. Bunun temel nedenleri arasında ise son yıllarda dolardaki ani yükselmelerle birlikte üretim için ithal edilen ham maddelerin artması dolayısıyla fiyat artışlarının üretimlere yansımasından kaynaklandığı gösterilmektedir.” dedi.
“Toplam eğitim harcamalarının yüzde 19’u hane halkı tarafından yapılmaktadır”
Türkiye’de 2017 yılında, kamu ve özel dahil, eğitim harcamalarında önceki yıla göre yüzde 9,8’lik bir artış yaşandığını ve 176 milyar 452 milyon TL’ye çıktığını belirten Öner, “Eğitim harcamalarının yükseköğretim düzeyi dahil olmak üzere yüzde 19’u hane halkları tarafından gerçekleştirilmiştir. Hane halkı harcamaları; örgün eğitime yönelik doğrudan yapılan harcamalarla birlikte örgün eğitimle bağlantılı olduğu belirlenen ulaşım, kırtasiye, giyim gibi giderlerini de içerisine almaktadır (TÜİK, 2018). Eğitim kademesi yükseldikçe hane halklarının ortaöğretime yaptığı eğitim harcamasının 11 milyar 269 milyon TL, ortaokula 7 milyar 531 milyon TL, ilkokula 5 milyar 631 milyon TL ve okul öncesine 2 milyar 73 milyon TL olduğu görülmektedir. Türkiye’deki eğitim harcamaları içinde hane halklarının yaptığı eğitim harcamalarının payında yaşanan artış, okul öncesi haricinde eğitim kademesi yükseldikçe Türkiye’deki eğitim kademesine göre toplam eğitim harcamalarının içerisinde hane halklarının yaptığı eğitim harcamalarının payının da arttığı görülmektedir. 2017 yılına bakıldığı zaman Türkiye’deki eğitim harcamaları içinde okul öncesi için yapılan eğitim harcamalarının yüzde 20’si hane halkları tarafından gerçekleşmiştir. İlkokul düzeyinde yapılan eğitim harcamalarının yüzde 19’u, ortaokul düzeyinde yapılan eğitim harcamalarının yüzde 23’ü ve ortaöğretim düzeyinde yapılan eğitim harcamalarının yüzde 22’si hane halkları tarafından gerçekleşmiştir.” şeklinde konuştu.
Okula giden her çocuk için en az 251 TL yardım yapılmalıdır
Eğitimin, devlet tarafından ücretsiz bir şekilde halka sunulduğunu savunan Öner şunları söyledi: “Öğrencinin eğitim maliyeti her geçen yıl artarken, süreç içerisinde ek masraflarla velinin yükü daha fazla ağırlaştırılmamalıdır. Sosyal devlet olmanın gereği olarak, çocuğu okula giden, okul öncesi dâhil, memurlara çocuk yardımı en az 251 TL’ye çıkarılmalıdır. Alt gelir grubundaki ailelere de ilköğretime giden her bir çocuk için en az 251 TL yardım yapılmalıdır. Milli Eğitim Bakanlığı, okul içerisinde gerçekleştirilen harcamaların önüne geçmek için okullara belli bir bütçe ayırarak, öğrencilerden sınıf donanımları, kaynak kitaplar, araç gereç gibi ihtiyaçlar için para alınmasının önüne geçmelidir. Hâlihazırda öğrencilerin eğitim hayatlarındaki giderleri velilere oldukça büyük yük olmaktadır. Aidat, sınıf donanımları, kaynak kitaplar, araç gereç gibi harcamaların da velilerden alınması bu yükü daha da artırmaktadır. Eğitim, toplumlar için oldukça önemlidir. Eğitim hayatının devamı için ailelerin maddi anlamda karşılaştıkları zorlukların devlet tarafından hafifletilmesi elzemdir. Unutulmamalıdır ki en büyük yatırım, eğitime, çocuklarımıza yapılan yatırımdır.”
Eğitim-Bir-Sen Öğrencilerin Eğitim Maliyetlerini Açıkladı
Memur-Sen Manisa İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı Mesut Öner Eğitim-Bir-Sen Stratejik Araştırmalar Merkezinin, öğrencinin eğitim maliyetine ilişkin yaptığı araştırmayı paylaştı. Yapılan araştırmaya göre bir öğrencinin ailesine aylık maliyetinin 251 TL’ye yükseldiği öğrenildi.