Eğitim Bir Sen: Öğretmenlik, Derste Bitmeyen Bir Meslektir

Eğitim Bir Sen: Öğretmenlik, Derste Bitmeyen Bir Meslektir

Eğitim Bir Sen, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın öğretmenler hakkında ki açıklamalarına tepki gösterdi.

Memur Sen Konfederasyonu Eğitim Bir Sen Bursa Şubesi tarafından düzenlene basın açıklamasında “Öğretmenler yok sayılarak gelecek asla inşa edilemez” denildi.

Eğitim Bir Sen Bursa Şubesi merkez binasında düzenlenen basın toplantısında açıklama yapan Şube Başkanı Numan Şeker, “Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum” diyen Hz. Ali ile “Dünyada her şeye değer biçilebilir ama öğretmenin eserine değer biçilemez” diyen Socrates gibi önemli düşünürlerin öğretmenlik mesleğinin önemine vurgu yaptıklarını anlattı.

Eğitim Bir Sen Bursa Şube Başkanı Numan Şeker, “1624 TL maaş alan öğretmenin isyanını anlamak yerine ‘Öğretmen maaşları memura haksızlık’ diyen Sayın Başbakan’ın “Bu camia benim en çok saygı duyduğum kesimdir” sözünün devamını uygun bitirmesini arzu ederdik. Tıpkı 24 Kasım 2010’da öğretmenlere yönelik, “Bizler, hükümetimizi kurarken ‘önce insan’ parolasıyla yola çıktık, ‘İnsanı yücelt ki devlet yücelsin’ dedik. İnsana yapılan her yatırım, insanın yetişmesine verilen her emek bizim nazarımızda kutsaldır. Bu anlayışla en fazla yatırımı eğitime yaptık, eğitimi her şeyin önünde tuttuk; eğitimcilerimize, öğretmenlerimize özel önem atfettik” sözlerinde olduğu gibi.” şeklinde konuştu.

AK Parti Hükümetinin eğitime yönelik yaptığı yatırımları görmemenin de haksızlık olacağına dikkat çeken Numan Şeker, “Ancak unutulmamalıdır ki, öğretmen derse maddi ve manevi yönden kafası rahat girmediği sürece, tüm bu fiziki ihtiyaçların sağlanması, ders materyallerinin sunulması, hükümetin arzu ettiği eğitimde kalitenin yakalanması hedefini boşa çıkaracaktır. FATİH Projesi’ne 8 milyar TL kaynak aktaran hükümetin, neredeyse kamuda en düşük ücreti alan öğretmen söz konusu olduğunda, ‘kaynağımız yok’, ‘Yunanistan’a döneriz’, ‘mali denge bozulur’, ‘bütçe sarsılır’ türü bahanelere sığınması, eğitime yapılan diğer yatırımları sonuca ulaştırmayacaktır.” dedi.

Numan Şeker, öğretmenlerin sınıfta fiili olarak bulunduğu saatlerin dışındaki mesleki çalışmalarını görmeyip, branşına göre sadece mecburi girmek zorunda oldukları haftalık 15-18-20 ders saati ile ölçmenin öğretmenlere yapılabilecek en büyük haksızlık olduğunu belirtti.

Eğitime fiziki yatırım yapan bir iktidarın öğretmenleri karşısına almaya çalışmasını anlamakta güçlük çektiklerini anlatan Şeker, “Öğretmenler, karşıya alınmayı değil, anlaşılmayı beklemektedirler. Biz müsteşara, genel müdüre 772 TL, daire başkanına 709 TL verilen ek ödeme oranında ek ödeme istemedik. Emekli milletvekillerine, milletvekili şoförlerine, danışmanlarına ve ikinci danışmalarına verilen oranlarda zam yapılmasını da istemedik.” görüşünü dile getirdi. Bunları isteseler dahi haklı olduklarını belirten Başkan Şeker, genel bütçeye mali yükünü de göz önünde bulundurarak 314 TL ek ödeme talebini toplu sözleşme masasına taşıdıklarını söyledi.

Ak Parti iktidarı döneminde diğer meslek grupları ile öğretmenler arasında oransal farkın öğretmen aleyhine açıldığına dikkat çeken Şube Başkanı Numan Şeker, öğretmen, hemşire, daire başkanı, diş tabibi ve mühendis gibi meslek gruplarına göre kendilerine ne kadar azam verildiğini tabloda anlattı.Numan Şeker, buna göre yaşanan dengesizliği şöyle anlattı: “Bu adaletsizliği ve dengesiz tabloya göre; 2002’deki öğretmen maaşları ile diğer unvandaki kişilerin maaşları arasındaki oranlar 2012’ye yansımış olsaydı; daire başkanı maaşı karşısında 1/1 derecedeki öğretmenin maaşı 2244 TL, diş tabibi maaşı karşısında 2344 TL, mühendis maaşı karşısında 2489 TL olacaktı. Eğer emekli milletvekillerine yapılan yüzde 45 zam yapılsaydı, 1/1 derecedeki öğretmenin maaşı 2758 TL olacaktı.” şeklinde değerlendirmede bulundu.

Başbakan ve vatandaşların öğretmenlik mesleği konusunda bilgisiz olduğuna dikkat çeken Şube Başkanı Numan Şeker, şöyle devam etti: “Günde birkaç mitingle yorgun düşen siyasilerin; gün boyu öğrencilere hitap eden, sorunları ile ilgilenen ve yorgun düşen öğretmeni anlamasını beklerdik. Öğrenci ile yüz yüze olmadığı zamanlarda yüzlerce öğrencinin binlerce sınav kâğıdını okumak, nöbet tutmak, velilerle irtibat içinde olmak, sınav sonuçlarını e-okula girmek, performans ödevlerini değerlendirmek, toplantılara katılmak, törenleri omuzlamak gibi yüzlerce görevi göz ardı etmek öğretmenlik mesleğine haksızlık yapmaktır.”
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile