Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, "Maalesef bugün ülkemizde sezaryen ameliyatı yüzde 53 seviyelerindedir. Bu oran, bize her iki bebekten birinin müdahaleyle ile doğduğunu söylüyor. Halbuki sezaryen ancak hayat kurtarmak için müracaat edilmesi gereken bir yöntemdir." dedi.
Emine Erdoğan, Konya'da Yazır Sosyal Tesisi'nde yer alan İlk Adım Ebe Gebe Okulu Tanıtım Programı'na katıldı.
Dünya Sağlık Örgütünün kabul edilebilir gördüğü sezaryen ameliyat oranının yüzde 15 ile sınırlı olduğunu hatırlatan Emine Erdoğan, "Maalesef bugün ülkemizde sezaryen ameliyatı yüzde 53 seviyelerindedir. Bu oran, bize her iki bebekten birinin müdahaleyle doğduğunu söylüyor. Halbuki sezaryen ancak hayat kurtarmak için müracaat edilmesi gereken bir yöntemdir." diye konuştu.
Bilim ve teknolojinin insan hayatına müspet katkıları olduğuna dikkati çeken Erdoğan, ancak bu katkıların yanında modern çağın algılar üzerinde tahribatlar da yaptığını söyledi.
Sezaryenin doğal doğum karşısında tercih edilen bir kolaylık olarak görüldüğünü anlatan Erdoğan, "Oysa bizim neslimiz, sezaryen ameliyat olmayı üzülecek, nadir bir durum olarak kabul ederdi. Bugün ağrıdan, sancıdan kurtuluşun bir yolu olarak benimseniyor. Kimse sezaryen ameliyatının verdiği zararlardan bahsetmiyor. Batı'daki doğal doğuma dönüş eğilimini konuşan yok. Şu an en acil ihtiyacımız doğal doğumla ilgili yaygın olan korku algısının değiştirilmesidir." ifadelerini kullandı.
Bu kapsamda İlk Adım Ebe Gebe Okulunun büyük bir hizmete vesile olacağına inandığını dile getiren Erdoğan, bu projenin esas amacının doğal doğum ile anne adayları arasındaki güven bağını yeniden tesis etmek olduğunu anlattı.
- "Sezaryenin tercih olmasının önüne geçmek mümkün"
Doğum deneyiminin doğal haliyle yeniden kazandırılmasında ve ebelerin yetişmesinde bu okulun önemli rol oynadığına işaret eden Emine Erdoğan, şöyle konuştu:
"Nefes egzersizleri, emzirme gibi doğumla ilgili eğitimler, başarılı doğumları beraberinde getireceği gibi, en başta anne adaylarını doğal doğumla barıştıracaktır. Konya'da yüzde 50 olan sezaryen oranının doğuma hazırlık eğitimi almış gebelerde yüzde 33'lere düşmüş olması son derece sevindiricidir. Bu gebelerin yüzde 75'i ilk defa doğum yapan annelerden oluşmaktadır. Demek ki yeteri kadar ihtimam gösterilir ve gerekli güven ortamı oluşturulursa, sezaryenin bir tercih olmasının önüne geçmek pekala mümkündür. Adeta bir mucize olan gebelik yolculuğunun, gerçek varış noktası doğal doğumdur. Kadınların bu muhteşem deneyimden tıbbi bir zorunluluk olmadıkça kendilerini mahrum bırakmamalarını diliyorum."
Emine Erdoğan, doğumla beraber yaşanan içsel yolculuğun, yaratılışı tanıma noktasında daha derin bakış açısı kazandırdığına dikkati çekerek, "Buna karşın, bu alanı pençesine alan sektör, doğumu korku dolu bir deneyim olarak sunuyor. Bu nedenle de saati ve yeri önceden planlanmış doğumlar gerçekleştiriliyor. Hatta bu bazen öyle ileri noktalara gidiyor ki doğacak çocuğun burcunun belirlenmesi için gün seçmek gibi akla hayale sığmayan tercihler yapılabiliyor. Doğum gibi ilahi bir deneyim ticarileştiriliyor. Hayat kurtarmak için uygulanması gereken bu ameliyat suistimal ediliyor. Dilimize de maalesef 'sezaryen doğum' olarak yerleşmiş bu uygulamanın adının aslında 'ameliyat' olduğunu her fırsatta vurgulamalıyız." dedi.
- "Doğum hayatın başlangıç noktası"
Emine Erdoğan, sezaryen ameliyatıyla doğan bebeklerde bağışıklık sisteminin zayıfladığını, uzun vadede obezite ve astım gibi risklerin de arttığını anlattı.
Sezaryen doğumda annenin süt miktarında ciddi azalma, bazı hallerde hiç süt gelmemesi gibi durumların gözlemlendiğini belirten Erdoğan, "Anne sütü gibi bebeği hayata bağlayan bir gıdadan mahrum yavrular yapay gıdalarla hayata tutunmaya çalışıyor. Sezaryen ameliyatından sonraki gebelikler riskli hale geldiği gibi hamile kalma oranında da düşüşler kaydediliyor. Yeni neslin yarısının sezaryenle doğmuş olması, durup üzerinde uzun uzun düşünmemizi gerektiren başlı başına bir sorundur." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, doğumunu doğal yollardan gerçekleştirmiş annelerin tecrübe paylaşımının önemine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Doğal doğum sayesinde hastaneden hemen ayrılabilen anneler, bebekleriyle daha hızlı iletişim kurabildiklerini, doğum kilolarından çok daha hızlı kurtulabildiklerini anlatmalılar. Doğum kanalında bebeğin, faydalı bakterileri alarak çok daha güçlü bir bağışıklığa sahip olduğu gerçeği, çocukları için her şeyin en iyisini isteyen anneleri doğal doğuma teşvik edecektir. Doğum hayatın başlangıç noktasıdır. Anne babalar olarak, ömrümüzü, çocuklarımıza en güzel geleceği hazırlamak için harcıyoruz. Onların, her şeyin en iyisine sahip olmalarını istiyoruz. O zaman, onlara hayata en mükemmel şekilde başlama hakkını da vermeliyiz. Doğum her ne kadar annenin tek başına yaşadığı bir deneyim gibi görünse de bu deneyim çocuklarımızın hayatlarının ilk adımıdır. Hayatlarının geri kalanını belirleyecek o ilk adımı, en doğru şekilde atmak da onların hakkıdır."
- Anne bebek sağlığı
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Leyla Şahin Usta da yeni bir insanın dünyaya gelmesine vesile olmanın mucizevi ve mükemmel bir süreç olduğunu dile getirdi.
Ebe Gebe Okulunun anne adayını doğuma, çocuk yetiştirmeye hazırlama konusunda hayati fayda sağlayacağını anlatan Usta, annenin gebelikten haberdar olduğu andan itibaren doğuma uzanan sürecin en sağlıklı şekilde tamamlanmasını hedeflediklerini vurguladı.
Güçlü bir toplumu, sağlıklı, güçlü nesillerin oluşturacağı inancıyla doğum ve nüfus politikalarına ayrı önem atfettiklerini belirten Usta, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu yönüyle anne ve bebek sağlığı konusunda ülkemizde önemli gelişmelerin yaşanmasına vesile olduk. Anne ve çocuk sağlığı hizmetlerini yaygınlaştırdık. Bu kapsamda verdiğimiz hizmetlerle bebek ölüm hızı 2002'de binde 25,4 iken, 2018 yılında binde 9,2'ye geriledi. 2002'de anne ölüm oranı yüz binde 64 iken 2017 yılında yüz binde 13,6'ya geriledi. 2002'de yüzde 70 oranında kadın, doğum öncesi bakım hizmeti alıyorken, 2018 yılında bu yüzde 100’e yaklaştı. Sağlık kuruluşlarında gerçekleşen doğum oranı 2002'de yüzde 75 iken, 2018 yılında bu oran yüzde 100'e yaklaştı."
Usta, normal doğumun anne ve bebek sağlığına faydalarını anlattı.
- Emine Erdoğan'dan 3 çocuk tavsiyesi
Konuşmaların ardından Emine Erdoğan, beraberindeki heyetle Ebe Gebe Okulunu gezdi ve proje değerlendirme toplantısına katıldı.
Erdoğan, toplantıda okula ilişkin bilgi aldı, burada eğitim almış kadınlarla bir araya geldi.
Ebelerin geçmişe göre daha bilinçli olmasından memnuniyet duyduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, "Bunun kıymetinin bilinmesi lazım. Tabii en az 3 çocuk tavsiyemizi de hatırlatıyorum." dedi.
Emine Erdoğan, İlk Adım Ebe Gebe Okulu Tanıtımına Katıldı
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan: 'Maalesef bugün ülkemizde sezaryen ameliyatı yüzde 53 seviyelerindedir. Bu oran, bize her iki bebekten birinin müdahaleyle doğduğunu söylüyor. Halbuki sezaryen ancak hayat kurtarmak için müracaat edilmesi gereken bir yöntemdir' 'Doğum gibi ilahi bir deneyim ticarileştiriliyor. Hayat kurtarmak için uygulanması gereken bu ameliyat suistimal ediliyor. Dilimize de maalesef 'sezaryen doğum' olarak yerleşmiş bu uygulamanın adının aslında 'ameliyat' olduğunu her fırsatta vurgulamalıyız' 'Yeni neslin yarısının sezaryenle doğmuş olması, durup üzerinde uzun uzun düşünmemizi gerektiren başlı başına bir sorundur'