Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız Açıklaması

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “Kendi aralarındaki mutabakatın merkezi Irak hükümetinden alacakları rızanın bir varlıkta buluşması lazım.

O varlıkta petrolün çıkartılmasıdır, petrolün sevk edilmesidir, doğalgazın çıkartılması ve doğalgazın sevk edilmesidir. Ben inanıyorum ki Iraklı kardeşlerimiz kendi içlerinde böyle bir konuyu aşacaklardır” dedi.


Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) 12. Kuruluş Yıldönümü “Türkiye Enerji Piyasalarına Yönelik Stratejik Açılım ve Yeni Düzenleyici Perspektifler” konulu programına katıldı.

Bakan Taner Yıldız, Meyra Palace Otel’de gerçekleştirilen program sonrasında basın mensuplarının sorularını cevapladı.

Bir basın mensubunun, “Konuşmanızda doğalgaz ve petrolle ilgili olarak değerlendirmelerde bulundunuz ve önümüzdeki ay kritik bir ay dediniz. Beklentileriniz nelerdir?” sorusuna Bakan Yıldız şu cevabı verdi:
“Üçlü mekanizmanın kurulmasıyla alakalı gerek Bağdat ile gerekse Erbil’de bulunduk. Biz olumlu ve pozitif tutumumuzu her zaman devam ettiriyoruz. Bundan sonra yapılacak çalışmalarda Kuzey Irak ile Merkezi Irak arasındaki iletişimin, onların kendi arasındaki kararlarının verileceği bir ortam haline gelecek. Türkiye, merkezi Irak hükümeti ile beraber yaptığı anlaşmaların ve Kuzey Irakla beraber yapılan sözleşmelerin, ister kamu ister özel şirketlerle beraber olsun bu noktanın artık Irak’ın önünü açan bir nokta olduğunu söylemem lazım. Kendi aralarındaki mutabakatın merkezi Irak hükümetinden alacakları rızanın bir varlıkta buluşması lazım. O varlıkta petrolün çıkartılmasıdır, petrolün sevk edilmesidir, doğalgazın çıkartılması ve doğalgazın sevk edilmesidir. Ben inanıyorum ki Iraklı kardeşlerimiz kendi içlerinde böyle bir konuyu aşacaklardır. Aralık ayı içerisinde bunu gerçekleştireceklerine inanıyorum. Başka türlü bir noktanın da çok doğru olmayacağına inanıyorum. Kerkük yumurtalık boru hattı 15+5 yıllığına tekrar anlaşmasını yenilediğimiz ve bölgenin çok ciddi bir pazar alanına açılan boru hattıdır. Günlük 1.5 milyon varil kapasiteyle çalışma alanına sahiptir. Ne yazık ki şuan da 300-400 bin variller civarında kullanılıyor. İster Irak’ın kuzeyinden, ister güneyinden isterse orta bölümünden her türlü gelecek petrolün bu atıl kapasiteyi doldurması gerektiğine inanıyoruz. Kazanan Irak olacak. Biz taşıma tarifesinden aldığımız varil başına bir dolarların toplam ciro içerisinde çok büyük payının olmadığını biliyoruz. Ama biz bir alıyorsak oradaki taşımadan, Irak dünya pazarlarının fiyatını almış olacak. O yüzden Kuzey Irak petrollerinin de bu atıl kapasiteden yararlanmasının Irak’ın normalleşmesi adına ciddi bir katkı koyacağına inanıyorum. Bunun daha büyük kapasiteyle doldurulması için bizler Basra’dan gelen boru hattının yaklaşık 400 kilometrelik kısmını Iraklı kardeşlerimiz, Merkezi Irak hükümeti Türkiye’ye teklif etti. El Ambar bölgesinden gelecek olan bu petrol boru hattının Kerkük yumurtalık ham petrol boru hattına bağlanması ile beraber orada en az 600-700 bin civarında günlük varil kapasite eklenmiş olacak. Merkez Irak hükümeti ile bunu beraberce gerçekleştirmek istiyoruz. Bunun finansman yapısıyla alakalı Türkiye bunu kendi üzerine alabilecektir. Bu konuda ki her türlü artışı rahatlıkla karşılayabilecektir. Önemli olan bütün kesiminde rızasıyla beraber bir uzlaşı içerisinde bu işlerin yapılmasıdır.”
ABD Büyükelçisinin bu konuyla ilgili olarak bir açıklaması vardı. Bağdat’ın bu sürece destek vermesi gerekir şeklinde. Amerika’nın bu sürece, yani Türkiye ile Kuzey Irak arasında imzalanacak olan sözleşmeye destek verdiği yönünde haberler çıkmıştı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? ABD’nin ilk başta olumsuz yaklaşması daha sonra ise olumluya dönmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? sorusuna ise Yıldız şöyle cevap verdi:
“Biz orada hep beraber mutabık kaldığımız bir metni oluşturduk. Irak Kürdistan bölgesi yönetiminden, Türkiye’ye petrolün ticari ihracatı için, Irak merkezi hükümetinin de rızasını almayı ve bütün tarafların yararına olacak güçlü bir iş birliği projesi başlatmayı arzuluyoruz. Bunu bazı arkadaşlar onay olarak söylediler. Bu kelimelerin her birisi tek tek seçilerek ve merkez Irak hükümeti ile Kuzey Irak mutabık kalınarak yapılmış metinlerdir. Bu bir onay niteliği taşımıyor ama onların rızasının da olması doğru bir şeydir. Ben o yüzden varlıkta buluşmanın gerekliliğini söylüyorum. Bundan sonra top Merkezi Irak hükümeti ve Kuzey Irak içerisindeki görüşmelerdedir, onlardan gelecek sonuçlardadır. Benim temennim rıza göstererek bu işler olsun. Bu işlerin olması Irak’a yapılacak en büyük katkıdır. Yaptığımız bütün müzakereler tabi ki bir kısım tarafların görüşlerini olumlu yönde etkileyecektir.”
LPG’ye dün yapılan zam hakkında açıklamalarda bulunan Yıldız, serbest piyasada LPG ve diğer petrol ürünleri ile alakalı fiyatlama mekanizmalarının kendi içerisinde devam ettiğini ve zaman zaman düştüğünü, zaman zaman ise yükseldiğini belirtti.

"Basra ile süreç nasıl işleyecek ve ne kadar sürede bunun hayata geçirilmesini bekliyorsunuz?" sorusuna ise Yıldız şu şekilde cevap verdi:
“Basra’dan gelecek olan petrolün Kerkük yumurtalık ham petrol boru hattına aktarılması ile alakalı veya yeni boru hattı gerekiyorsa, günlük varil tüketiminin daha da artışı olacaksa yeni boru hattının da yapılması tabiî ki Irak’ın daha fazla normalleştiğini gösterir. Merkez Irak hükümeti ile bir çalışma grubu kuruldu. Bu çalışma grubu yaklaşık 400 kilometrelik montajı yapılmayan hattın üzerinde önce proje çalışması yapacaklar. Bunun gerçekleştirilmesi ile alakalı katkı koymaya devam edecekler. Ondan sonra da bu boru hatlarını bağlamış olacağız. Bizim güney petrollerinin de kuzey üzerinden dünya piyasalarına sunulması projesine Merkez Irak hükümetinin bu projesine desteklediğimizi vurgulamak istiyorum.”
Doğalgazın diğer kaynaklara göre farkını ve şehirler arasındaki fiyat farklılıklarının oluşmasının nedeni ise Yıldız şöyle değerlendirdi:
“Şehirlerin havalarının temizlenmesinde, insanımızın, vatandaşımızın daha yüksek refah seviyesinde yaşaması için meskenlerde kullanılmasını, sanayilerde kullanılmasını teşvik ediyoruz. Elektrik üretimindeki payını sıfırlamak kesinlikle amacımız değildir. Makul bir seviyeye çekilmesini ise doğru buluyoruz. O yüzden elektrik üretiminden daha ziyade doğalgazın konutlarda kullanılmasının bu soluduğumuz havayla alakalı, yaşadığımız şehirlerle alakalı ciddi katkılar koyacağına inanıyorum ve politikalarımızda bu yöndedir.”
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile