Enfeksiyonlara Karşı Aşı Önerisi

Ü) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yaşar Bayındır, “ “Aşısı geliştirilen etkenlere bağlı enfeksiyon oluşmadan, aşılama yöntemi ile bu hastalıklar kontrol edilmelidir”
İ.Ü Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yaşar Bayındır, İnönü Üniversitesi bünyesindeki Kampüs FM’de İnanç Kara Ölmeztoprak’ın hazırlayıp canlı yayında sunduğu Panorama Programına katıldı.

Enfeksiyon hastalıklarının herkes için risk oluşturduğunu belirten Prof. Dr. Bayındır, “Bölge itibariyle toplumda kazanılmış enfeksiyonlardan, halk arasında peynir hastalığı diye bilinen bruselloz, Hepatit B ve C virüslerinin infeksiyonları, böbrek ve idrar yolları enfeksiyonları, kemik-deri ve yumuşak doku enfeksiyonları ile akciğer dışı tüberküloz ve menenjitler kliniğimizde sıklıkla izlenen hastalıkları oluşturmaktadır” dedi.

Bu konuda özellikle güvenli gıda ve su alanına değinen Prof. Dr. Bayındır, ancak mikrobiyal çevreden de izole yaşanılmadığını belirtti.

Profesör Bayındır, deride ve bağırsaklarda vücuda çoğu faydalı mikropların bulunduğunu, kullanılan antibiyotiklerin bu yararlı mikrobiyal ortamı bozabileceğini, o nedenle ilaç kullanımının, özellikle de antibiyotik kullanımının mutlaka hekim kontrolünde olması gerektiğini, temel kişisel temizliğe de dikkat edilmesi gerektiğini dile getirdi.

Üzerinde önemle durulması gereken bir diğer konunun da hastane enfeksiyonları olduğunu bildiren Prof. Dr. Bayındır, sözlerine şöyle devam etti:
"El yıkamanın önemi çok büyüktür. Sadece el hijyenini sağlayarak enfeksiyon oranını yüzde 30-40 azaltmanız mümkündür. Bu enfeksiyonların, en büyük değer olan insan hayatına mal olabildiği gibi, bir başka açıdan da yüksek maliyetlere yol açabilmektedir. Bilim Dünyası bu konuda sıfır enfeksiyon deyip “zero infection” sloganıyla yola çıkmıştır. Her ünitede sıfır enfeksiyon zor ama mümkün olduğunca azaltıp, enfeksiyona sıfır tolerans diyebilmek gerekmektedir.’’
Hastane Enfeksiyonları konusunda, iki yılda bir ulusal çapta gerçekleştirilen ve bu yılki programın Malatya’da bu ay içerisinde yapıldığına değinen Prof. Dr. Bayındır, Türk Hastane İnfeksiyonları ve Kontrolü Derneği ile İnönü Üniversitesi’nin ortaklaşa düzenlediği Hastane İnfeksiyonları Eğitim Programı’na çok yüksek bir katılım gerçekleştiğini, ortak amaca hizmet eden dernekler, üniversiteler, Sağlık Bakanlığı ve sanayi kuruluşlarından destek alındığını söyleyerek, program içeriğinde birçok farklı kurs düzenlendiğini bildirdi. Kongre turizminin hem ekonomik hem sosyal hem de kültürel boyutu da olduğuna değinen Prof. Dr. Bayındır, gerek bilimsel gerekse sosyal anlamda çıtayı yüksek tuttuklarını ifade etti.

“Enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde yapılan en büyük yanlışlardan biri de antibiyotik tedavisini sıradanlaştırmaktır “diyen Prof. Dr. Bayındır, “Her ateşli hastalık bakteriyel enfeksiyon değildir. Hekime danışmadan alınan antibiyotik zarar verir. Uygun olmayan antibiyotik kullanımı bir halk sağlığı sorunudur” şeklinde konuştu.


Bayındır, enfeksiyon hastalıkları tarihinin, insanlık tarihi ile birlikte olduğunu belirterek, enfeksiyonların bazı uygarlıkların tamamen yok oluşuna neden olduğunu, ancak 1940 yılından itibaren Penisilin’in bulunuşunun bu konuda önemli bir adım olduğunu söyledi.

Programın son bölümünde bağışıklık sisteminin önemini vurgulayan Prof. Dr. Bayındır, "Vücudun direnci hastalıkları yenmede en önemli etkenlerden birisidir, yorgunluk, stres, anksiyete, düzensiz beslenme bağışıklık sistemini çökertebilir. Bu ince dengeyi bozmamak gerekir” dedi

Bu konuda aşı ile korunmanın önemine değinen Prof. Dr. Bayındır, “Aşısı geliştirilen etkenlere bağlı enfeksiyon oluşmadan, aşılama yöntemi ile bu hastalıklar kontrol edilmelidir” ifadelerini kullandı.