Erdoğan: BDP'nin tavrı gençlerin kanından rant elde etmek

Başbakan Erdoğan partisinin grup toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu.İktidara geldikleri günden itibaren yapılan projeleri tek tek sıralayan Başbakan Erdoğan, iki dil ve özerlik talepleri nedeniyle BDP'ye sert tepki gösterdi ve “Son haftalarda BDP'nin asıl niyeti ortaya çıkmıştır. BDP'nin tavrı gençlerin kanından rant elde etmek tavrıdır" dedi.

Başbakan Erdoğan’ın yaptığı açıklamalar şöyle:

İHRACATTA REKORLAR KIRDIK

Türkiye ekonomisi tekrar yükseliş sürecine girdi ekonomimiz 2010 yılında yükseliş göstermiştir. 2010 Yılı son çeyrek büyüme oranları açıklandığında Türkiye orta vadeli programda ki resmi hedef olan yüzde 6.8'in üstünde bir büyüme yakalayacak. Bizim resmi tarifimiz 730 Milyar dolar ancak bu seviyeyi aşacağımızı 2008 seviyesi olan 240 bin dolara yaklaşacağımızı ve aşacağımızı tahmin ediyoruz. Türk lirası olarak 2010 yılında psikolojik bir eşik olan 1 trilyon hasıla rakamını buradan gururla ifade etmek istiyorum. Dün 2010 yılına ilişkin iki önemli program açıklandı. Bazı verileri sizlerle paylaşmak istiyorum Aralık ayı yüzde endeksi -0.30 olarak gerçekleşti bizim 2010 beklentimiz ise orta oranda yüzde 7.5'du. Türkiye'ye bir kez daha tek haneli enflasyon sevincini yaşatmış oluyoruz. 2009 Yıllık TÜFE son yılların en düşük oranı idi. 2010 TÜFE oranı ise son 40 yılın en düşük enflasyon oranıdır. İnşallah enflasyonu daha düşük seviyelere AB ortalamasının altına kadar çekeceğiz. Bir başka sevindirici haber ihracattan geldi, son açıklanan rakamlara göre burada da hedefimizi aştık 113 milyar 686 dolar fiyatına ulaştık. Aralık ayında ihracatımız Kasım ayına göre yüzde 20 üzerinde bir artış kaydetti. Yine Aralık ayında bazı ülkelere olan ihracatımız da Cumhuriyet tarihimizin rekorlarını elde ettik. Irak'a ihracatımız 732 Milyar 600 Milyon dolar burada da rekor kırdık Tanzanya, Arjantin, Madagaskar gibi uzak ülkelere ihracatımızda da rekora ulaştık. 2002 Yılında ihracatta birinci sırada giyim eşyası ve aksesuarları yer alıyordu 2002'de toplam ihracat içinde AB'nin payı 2010'da yüzde 46.3 oldu. Yani ihracatta Avrupa bağımlılığımız azalarak önemli oranda gelişti. Yakın ve Ortadoğu ülkelerinin bizden ihracı 2002'de yüzde 9.6 iken 2010'da bu oran yüzde 20 oldu. Şuan da 14 ilimiz 1 milyar doların üstünde ihracat gerçekleştiriyor. Gaziantep, Manisa, Denizli ve Trabzon'da artık 1 milyar doların üzerinde ihracat yapan illerimiz arasında yer alıyor. Bu yıl hedefimiz ihracatta 127 Milyar dolarına ulaşmak bildiğiniz gibi daha öncede söyledim artık hedefimiz 4 yılın programı değil biz şimdi 12 yıl sonrasının programını yapıyoruz. Yani Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümünde nerede olacağız, oradaki rakam da 500 milyar dolarlık bir seviyeye ulaşmak ben bu vesile ile ilgili iş adamları, bakanlar, sivil toplum kuruluşlarını tebrik ediyorum. Ülkem ve milletim adına kendilerine şükranlarımı sunuyorum.

MİLLETİMİZE HAYAL KIRIKLIĞI YAŞATMADIK

2011 Yılına ekonomi cephesine göre sevindirici haberlerle giriyoruz başta Avrupa ülkeleri olmak üzere ekonomi de ciddi sıkıntılar yaşarken biz Türkiye olarak küresel krizi gündemimizden çıkararak emin adımlarla yürüyoruz. 2011 Yılı ve sonrasında hedeflerimizden taviz vermeden tedbirleri elden bırakmadan yolumuza devam edecek ve 2023 hedeflerimize adım adım yaklaşmış olacağız biz bu millete hayal kırıklığı yaşatmadık yaşatmak istemiyoruz. Biz sabun köpüğü gibi geçip giden başarılarla övünmek istemiyoruz adımımızı sağlam atıyoruz ve kalıcı seviyelere ulaşıp o seviyelerden yukarı çıkmak istiyoruz. Sadece kendi iktidar zamanlarını hesaplayan kişiler bu millete çok ağır faturalar ödettiler Türkiye'nin taşıyacağından çok daha ağır vaatlerle milletin önüne gelip siyaset sahnesinden çekilip gittiler. Karşılıksız paralar bastılar ve bunları yaparken hiç bir şey düşünmediler işte onun için 1 rakamının yanında ki 6 sıfır macerası kolay bir macera değildir. Bunu sorması lazım herkesin karşılığı olmayan bir milyoner bununla aldattılar bizleri ve yıllarca bununla aldandık onun için 3 haneli enflasyonlar gördü bu ülke bunlar bizim cebimizde ne var ne yok götürüyorlar. Onun için çarşıda satın alabileceğin hiç bir şey kalmamıştı. İşte AK Parti iktidarının farkı bu, asla bir seçim ekonomisi yapmayan partiyiz biz 2016 seçimlerine yönelik 4 yıllık bir partide değiliz 2023'te ne yapabiliriz bunu düşünen bir partiyiz. Bunları sizlere inşallah peyderpey açıklayacağız, seçim beyannamemiz de bunları göreceksiniz. Size bir harita söyleyeceğim bu harita 8 Yılda Türkiye nereden nereye geldi gösterecektir. Bu harita 2002 öncesi bölünmüş yollar.

YOLSUZLULARIN ÖNÜ KAPANDI YATIRIMLARA DÖNÜŞTÜ

Artık yavrularımızı kalacak endişesi taşımasını istemiyoruz. Türkiye’nin eğitim haritasını değiştirdik. İlköğretimde imkansızlık gibi bir kavramı tanımıyoruz. Kaç çocuğun varsa yeterki okusun diye önlerini açıyoruz. Türkiye’nin bu ekonomik havuzu güçlendikçe milletten gelen millete döner. Yolsuzluklar olmuş olsaydı bu yatırımları neyle yapmış olacaktınız. O hortumlar şebekelerin elinden çıktı şimdi yatırımlara döndü. Sağlıkla ilgili her alanda dönüşümü biz attık. Aile hekimliği ile halkımızı biz tanıştırdık. Türkiye’nin sağlık hizmetleri haritasını da değiştirdik. Bu ülkede insan değer veren bir anlayış iktidara gelmiştir. Merdiven altında adalet dağıtma dönemi sonra erdi. Batı standartları üstünde adalet sarayları yapıldı. 27 adalet sarayının inşası devam ediyor. 470 bin konutun inşası devam ediyor. Bu konutlar içinde yoksul vatandaşlara yönelik olanlarda var Romen kardeşlerimize yönelik yapılanlarda var. Başarılı olduk diyemiyorum. Vatandaşlarımız oturduğu yerden çıkmak istemiyor. Şehirlerimizi daha modern bir hale getireceğiz. 8 yılda 9 ilde doğalgaz vardı şimdi 66 ilde var. Türkiye’nin enerji hatları haritasını ve sulama hatları haritasını da değiştirdik. Sınırlarımız geçmişe göre daha korunaklı.

TEK BAYRAK, TEK MİLLET, TEK VATAN DEDİK

Türkiye’yi parlayan bir yıldız olarak tekrar çizdik. Misafirimiz olan Romen kardeşlerimin güzel bir sözü var ‘Evde oturan ölür’. Biz milletin derdi ile yolara düştük biz bir evde oturmadık. Barış, huzur, hukuk ve kardeşlik için yolara düştük. Bu ülkenin gönül haritası üzerinde kardeşliğin resmini çizmenin, dayanışmanın resmini çizmenin mücadelesini veriyoruz Türkiye haritasını başka renklere boyama gayreti içinde değiliz. Biz etnik, bölgesel, dinsel, milliyetçilik yapmayacağız demiştik. Etnik unsurları ülkemizde bir zenginlik olarak gördük. Batı neye sahipse doğu ve güneydoğu aynı imkanlara sahip olacak. Afyon’da yola çıkarken tek bayrak, tek vatan, tek millet dedik. Bugün de aynı şeyi söylüyorum. Kimseyi rahatsız etmesin. Biz dün farklı bugün farklı konuşanlardan değiliz. Herkes devler karşısında eşittir. Birinci sınıftır ve kendini ifade etme hürriyetine sahiptir. 73 milyonun her bir ferdi birdir ve eşittir. 8 yıl boyunca bu yaklaşımı gösterdik. Etnik kimliklere yönelik anlayışlara değil ortak hedeflere yönelik anlayışları benimsettik. Bunlar hep oy hesabına göre iş yaparlar. 8 yıl önce Ak Parti hükümeti sadece OHAL’i kaldırsın yeter diyenler vardı. Farklı dil ve lehçelerin serbest kalması için çaba sarf ettik. Anlamsız yasakları kaldırdık. TRTŞeş’i kurduk ve orada 24 saat yayın yaptık. Biz trajik komik sahnelerin hepsine son verdik. Milli birlik ve kardeşlik projesi iki yıldır tartışılıyor. Reyting ve oy kaygısı ile yaklaşanlar sonuca ulaşamaz. Biz ne şiş yansın ne de kebap yansın diyenlerden değiliz.

BDP ASIL NİYETİNİ ORTAYA KOYDU

Kardeşlik birilerinin hiç derdi değil istismardan medet umuyor. Son haftalarda BDP’nin asıl niyeti ortaya çıkmıştır. BDP’nin tavrı gençlerin kanından rant elde etmek tavrıdır. Bu kadar açık söylüyorum. Ne BDP ne de onun sırtını dayadıkları hiçbir zaman benim Kürt kökenli kardeşlerimin temsilcisi değildir. Doğu ve G. Doğu’yu BDP üzerinden takip edenler yanılırlar. Bölge hızla gelişiyor, hızlı dönüşüyor