Ergenekon davası sanıklarına komşu

A, B, C, E ve F bloklardan oluşan cezaevine yerleştirilen tutuklular ilk önce B bloka alınıyor. Burada bir süre kaldıktan sonra cezaevi idaresi tarafından uygun görülen bloklara yerleştiriliyor. B 12 koğuşuna konulan Hanefi Avcı'nın, terör suçları kapsamında tutuklandığı için diğer tutuklularla görüşme imkânı yok.
"4 No'lu L tipi" cezaevinde kalan isimlerden İP Genel Başkanı Doğu Perinçek, F9 koğuşunun alt katında, emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin ise, F9 koğuşunun üst katında kalıyor. Gazeteci Tuncay Özkan, emekli Astsubay Oktay Yıldırım, emekli Binbaşı Mehmet Zekeriya Öztürk ve suç örgütü elebaşısı olduğu öne sürülen Sedat Peker de bu bölümde bulunuyor.

Peker: Avcı itirafçıları bana gönderdi
Ergenekon davasında tutuksuz olarak yargılanan fakat başka bir davada çete kurmak suçundan hüküm giyen Sedat Peker, bir gazeteye geçen hafta yaptığı açıklamada şu iddiada bulunmuştu:
"İstanbul'da İl Emniyet Müdürlüğü değişince kadrolarda da bazı değişiklikler oluyordu. Hanefi Avcı'nın ismini ilk bu atamalardan sonra duymuştum. Necdet Menzir'in kadrosu olarak İstanbul'a gelmişti. Ben kendisiyle hiçbir zaman yüz yüze gelmedim. İstihbarat Şube'de görevli 'Pala Şeref' diye tanıdığımız bir başkomiser vasıtasıyla kendisiyle irtibatımız vardı, bizden haberdardı.
Aradan bir dönem geçtikten sonra Şeref Bey, Hanefi Avcı'nın selamını ileterek devlete hizmetleri olmuş bazı itirafçıların Diyarbakır'dan İstanbul'a getirildiğini ve onlara maddi manevi yardımcı olmamı istiyordu. Bahsi geçen itirafçı arkadaşlarla tanıştım. Bu arkadaşların isimleri Tilki Selim, İbrahim Babat, Hidayet Bozyiğit, Süleyman Öğer ve kardeşi Cemal Öğer'di."

Perinçek, kitabına destek vermişti
Doğu Perinçek, Ergenekon davasının 154. duruşmasında söz alarak Avcı'nın kitabında yer alan iddialara destek vermişti: "Hanefi Avcı çok doğru söylüyor. 'O Ergenekon davasında karşılaştığınız hâkimler hâkim değil, savcılar savcı değil, polisler de polis değildir. Onlar gizli bir örgüttür' diyor. Bu davanın özü budur. Yasadışı örgüt, Türkiye Cumhuriyeti'nin temelini yıkmıştır. Bu örgüt bunun altında kalacaktır. Avcı'nın dediği adamlar burada sanık sandalyesine oturacak. Hem de öyle uzun bir zamanda değil, kısa bir süre içinde." 

Avcı, Veli Küçük'ü suçlamıştı
Hanefi Avcı, 3. Ergenekon soruşturması kapsamında Ergenekon soruşturması savcılarına "tanık" sıfatıyla ifade vermişti. İfadesinde Veli Küçük ve JİTEM hakkında bilgiler veren Avcı şunları söylemişti:
"1992 yılında İstanbul İstihbarat Şube Müdürü olarak görev yaptığımda o dönem mafyacı olarak bilinen Sami Hoştan, Ali Fevzi Bir, Mehmet Özbay (Abdullah Çatlı), Sedat Peker, Mehmet Hadi Özcan, Yaşar Öz gibi adamların bire bir Veli Küçük ile ilişkisi olduğunu duydum. Küçük de o dönem Kocaeli İl Jandarma Komutanı olarak görev yapıyordu. JİTEM ile resmi bağlantısı yoktu. Ancak devlet görevlileri ve polis ile askeriye ile irtibatlı olan mafyavari şahısları takip ettiğimiz esnada bu şahısların irtibatları ortaya çıkıyordu. Şu anda bu adamların geçmişte kullandığı telefonlar sorulduğunda bire bir kimlerle görüştüğü geçmişe yönelik de olsa tespit edilebilir."