Eski Bakan Güneş, Gazeteci Mumcu'yu Anlattı

Eski Bakan Güneş, Gazeteci Mumcu'yu Anlattı

Burdur`da CHP ve sivil toplum örgütleri işbirliğinde "Adalet ve Demokrasi Haftası" etkinlikleri çerçevesinde iki konferans düzenledi.

  Burdur Belediye Düğün Salonu`nda CHP Parti Meclisi Üyesi Levent Eyipişiren`in moderatörlüğünde İçişleri eski Bakanı Hasan Fehmi Güneş ve CHP Muğla Milletvekili Cumhuriyet eski başsavcısı Ömer Suha Aldan`ın konuşmacı olarak katıldığı `Türkiye`de Demokrasi ve Uğur Mumcu` ve `Ergenekon Davaları ve Silivri Gerçeği` konulu iki konferans düzenlendi

" YAKIN ARKADAŞIMDI " Yakın arkadaşı Gazeteci Uğur Mumcu`yu anlatan Hasan Fehmi Güneş , Mumcu`nun Kemalist ve namuslu insanların sesi olduğunu söyledi . Güneş , " Uğur benim yakın arkadaşımdı . Ben fakülteden sonra savcılık yaptım , Uğur üniversitede kaldı . Uğur çok fazla dert etmedi kendine , hayatı bir şaka konusu gibi kullandı . Ben siyasete başladığımda Uğur , ünlü bir gazeteciydi . Uğur gazetecilik yapmak istedi . Uğur , ödün vermez bir devrimci , Kemalist ve namuslu bir insandı . Namussuzlarla bir kavgası vardı . Onları yazdı . Namusluinsanların sesiydi " dedi . " SİLAHLA İŞİM OLMAZ " Uğur Mumcu`nun öldürüldüğü zaman yanında korumasının olmadığını söyleyen Güneş , " Öldürüldüğü zaman koruması yoktu . Bir de Kırıkkale tabanca taşımasını istedim . Tabanca verdik , sonra dedim ki ; `Bilir misin kullanmayı?` , `Yok , bilmem` dedi . Poligona götürdük , oradakiler tabancayı öğrettiler , `Atış yapmak ister misin` dedim `Tabi yaparım` dedi . Bir iki atış yaptı , başarısız oldu ve sonra dedi ki : `Benim bu silahı kullanamayacağım belli , zaten silahla işim olmaz , benim silahım kalemimdir` . O silahı hayatıboyunca en iyi şekilde kullandı . `Kemalistim` diyordu , Mustafa Kemal Atatürk`ten bahsederken `Kemal Paşa` diye hitap ederdi . Bir şeye karar vermek zorunda kaldığında `Mustafa Kemal olsaydı ne düşünürdü?` diye tahminde bulunduğu söylerdi . Uğur özgün ve özel bir insandı , o farklılığı , onun üstünlüğüydü . Terör karşıtıydı , ulusalcıydı . Uğur`un yüreği çok büyüktü . Bir konuyu kaleme aldığında `Korkmuyor musun? ` diye soranlara `Benim korkmaya hakkım yok` diyordu " diye konuştu

Uğur Mumcu`nun öldürüldüğü günün detaylarını anlatan Güneş sözlerine şöyle devam etti : " Uğur`un öldürülmesiyle ilgili nedeni , işleniş şekli , kaynağı hakkında değişik görüşler var . Ben orada kendi görüşüm ve kendi bilgilerime uygun olanını sizinle paylaşacağım . 1960 Anayasası`nın getirdiği solun örgütlendiği zamanlarda politika yapmaya başladıklarında , sol bir partinin kurulması olayları üzerinde iki kutuplu dünyanın egemen olduğu bir dönemde terör başladı . İlk terör ırkçı , kafa tasçı bir terördü . Ötekilerin hepsi yanlıştır , susturulması gerekir diye düşünüyorlardı . Bir de o dönemlerdeAsala vardı . Asala sonra PKK ile görev değişti . Muammer Aksoy gibi kayıplarımızın ortak niteliği var , o da bu kişilerin laik demokratik sistemle ilgili duyarlılıklarının yüksek olmasıdır . Uğur 24 Ocak 1993 günü evinden çıktı , eşiyle bir yere gidecekti , eşine dedi ki ; `Bekle ben arabayı çalıştırayım` arabaya gitti ve bomba patladı . Araştırma yapanlar kontak anahtarını çevirmediğini tespit ettiler . Sonradan yakalanan Ferhan Özmen , bombayı yapan adam , alttan mıknatıs yardımı ile bombayı koyduğunu , ateşlemeipini vites kolunun altındaki kısma bağladığını , arabayı boşa aldığı zaman arabanın patladığını söyledi . Teknik inceleme yapanların raporu benimle birlikte çalışan uzmanlar , olay böyle cereyan etmiştir . Patlayıcının niteliği tespit edildi daha önce başka diplomatlara bir Amerikalı , İsrailli , İranlı diplomatların arabasına konulan bombalarla aynı bünyede bomba ama olaydan sonra tespit edilemedi . " ERGENEKON DAVALARI VE SİLİVRİ GERÇEĞİ Adalet ve Demokrasi Haftası Etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen ikinci konferansta `Ergenekon Davaları ve Silivri Gerçeği ` konusunda CHP Muğla Milletvekili ve Eski Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Suha Aldan konuşma yaptı . Hrant Dink cinayetine değinen CHP Muğla Milletvekili ve Eski Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Suha Aldan , " Hrant Dink olayında , Kemal Kılıçdaroğlu bir konuya değindi dedi ki `Bir istihbarat görevlisinin Hrant Dink davasında mülkiye başmüfettişine verdiği bir ifade var ve bu neden Hrant Dink`in avukatlarına gösterilmiyor . Ben o ifadenin içeriğini biliyorum . O ifadenin emanetle tutulması için gizlilik kararı verilmiş ama kamuoyunun ifadeyi bilinmesi istenmiyor . O ifadede Hrant Dink`in nasıl göz göre göre nasılölüme götürüldüğünün ipuçları vardır . Artık insanlar katledilmiyorlar , ölüme terk ediliyorlar , insanlar daha gözaltına alındıkları anda bavullarını hazırlıyorlar " dedi . Ergenekon davalarında bilinçli yanlışlar yapıldığını savunan Aldan , şunları söyledi : " Mehmet Haberal , Türkiye`de canlı canlı karaciğer nakli yapan adamdır . Sinan Aygün hakkında telefonda `bir emrin var mı komutanım dediği için ast , üst ilişkisini ortaya koymuştur` deniyor . Ben bunları emekli bir hukukçu olarak bu ve benzeri çok soruşturma gerçekleştirdim . Bir kere iki bin sayfalık iddianame olmaz . Mesela iddianamelerde `memuriyetimize intikal eden` diye tabir var . Demek ki iddianameyi polis memuru yazmış , savcı yazmamış . Ergenekon davasında bilinçli yanlışlıklar yapılıyor , sehvenyapılıyor . Bugün bakıyorsunuz insanlar hala Ergenekon örgütü üyesi diye tutuklu kalıyor , o insanların tutuklu kalması hukuka aykırıdır : " Konferans programı CHP Burdur İl Başkanı Süleyman Erman`ın , Ömer Suha Aldan , CHP Parti Meclisi Üyesi Levent Eyipişiren ve Hasan Fehmi Güneş`e çiçek takdim etmesi ile sona erdi .
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile