Eski HSYK Üyesi Yıldırım Hakim Karşısında

FETÖ'nün darbe girişimi sonrasında meslekten ihraç edilen ve tutuklanan eski HSYK üyesi Resul Yıldırım hakim karşısına çıktı.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sonrası meslekten ihraç edilen ve tutuklanan eski Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerinin yargılanmasına devam edildi.

İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmada, eski HSYK üyesi Resul Yıldırım, hakim karşısına çıktı.

Yıldırım'ın avukatı ve yakınlarının da katıldığı duruşmada, sanık hakkındaki iddianamenin özeti okundu.

İddianamede, sanığın himmet toplanan ve talimatların verildiği sohbet toplantılarına katıldığı, HSYK'de üst düzey görevler üstlendiği, örgütün yargıyı ele geçirmesinde aktif rol aldığı, örgütün gizli haberleşme programı ByLock kullandığı, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu, stratejisi, amaçları doğrultusunda sıkı bir disiplinle hareket ettiği, talimat verme konumunda, yönetici pozisyonunda olduğu kaydedildi.

Savunma için söz verilen Yıldırım, ilk olarak usul itirazlarını dile getirdi.

HSYK'de görev yaptığı 2010-2014 yılları arasında çok sayıda hakim ve savcıyla ilgili karar verdiğini belirten Yıldırım, bu nedenle arasında husumet olup olmadığını görmek için heyeti tanımak istediğini söyledi.

Yıldırım, isimleri öğrendikten sonra heyetteki üyeleri tanımadığını, bir husumetinin bulunmadığını ifade etti.

Cumhurbaşkanının tek başına aldığı kararlar, Yüksek Askeri Şura kararları ve HSYK kararlarına karşı yargı yolunun kapalı olduğunu anlatan Yıldırım, hakkındaki iddianamenin HSYK üyesiyken verdiği kararlara dayandığını ileri sürdü.

Üzerine atılı suçun görev suçu kapsamında kaldığını savunan Yıldırım, görevsizlik kararı verilerek dosyanın Anayasa Mahkemesine gönderilmesini istedi.

Mahkeme heyeti ise iddianamedeki suçlamaların kişisel suç kapsamında kaldığına, bu nedenle görevsizlikle dosyanın Anayasa Mahkemesine gönderilmesi talebinin reddine karar verdi.

Savunmasına devam eden Yıldırım, tutuklandığı tarihde dosyasında hiçbir delil olmadığını, emniyet raporlarında da ByLock içeriğine rastlanmadığının bildirildiğini ileri sürdü.

2010 Anayasa değişikliğinin ardından yeni HSYK yapılanması için idari yargıda Birol Erdem'in görevlendirildiğini aktaran Yıldırım, Erdem'in ifadesine göre, HSYK'ye seçilmesine "cemaat" mensuplarının "dışa dönüktür" diyerek karşı çıktığını öne sürdü.

Hakkındaki "dışa dönük" ifadesinin tüm cemaatlere aynı mesafede olmasından kaynaklandığını savunan Yıldırım, "Cemaate karşı düşmanlığım yok, sempatim de var. Oğlum 15 Temmuz'a kadar okullarına gitti ama bütün irtibatım bu. Ben bütün cemaatleri seviyorum. Şiddete bulaşmayan bütün cemaatlerden Allah razı olsun." diye konuştu.

HSYK üyeliği seçimlerinde örgütün adaylarına blok oy kullanılmasını sağladığı yönündeki suçlamaları da reddeden Yıldırım, hakkındaki iddianameye yönelik eleştirilerde bulundu.

Ahmet Hamsici ve diğer bazı eski HSYK üyeleriyle sohbet toplantılarına katıldığı suçlamasına değinen Yıldırım, bu kişilerle bir araya geldiklerini, bu toplantılarda cevşen dağıtıldığını, mesleki konuların konuşulduğunu iddia etti.

HSYK'de örgüt mensubu hakim savcılar hakkında soruşturma izni verilmemesi yönünde oy kullanmasına değinen Yıldırım, "17-25 Aralık'tan sonra HSYK zikzak çizmeye başladı. Ben buna karşı çıktım. Bu tarihten önce Birol Erdem ile hep aynı yönde oy kullandım. Sonradan o tavrını değiştirdi ben değiştirmedim, hukuki karar verdim." şeklinde savunma yaptı.

Yargıtay ve Danıştaya 2011'deki üye seçimi için eski HSYK Genel Sekreteri Mehmet Kaya'nın evinde yapılan ilk toplantıya kendisinin katıldığı yönünde tanık beyanları bulunduğunu hatırlatan Yıldırım, buna karşın kendisinin bu ilk toplantıda bulunmadığını, aksini söyleyen tanıkların bunu bir başka toplantıyla karıştırdıklarını ileri sürdü.

Kıdemlerinin yetersiz olduğu gerekçesiyle Danıştay üyeliğine 37 bin sicilli idari yargı hakimlerinin seçilmesinin eleştirildiğini anımsatan Yıldırım, bu kişilerin seçilmesini savunanlar arasında olduğunu dile getirdi ve yasal anlamda sıkıntı olmadığını, bunun gerekliliğini halen savunduğunu kaydetti.

Yıldırım, savunmasını bugün tamamlayamayacağını ifade ederek, gelecek celseye kadar süre istedi ve tahliye talebinde bulundu.

Mahkeme heyeti, sanığın tahliye talebini reddederek tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Sanığa savunmasını tamamlaması için gelecek celseye kadar süre verilmesi, duruşmanın 22 Ocak 2019'a bırakılması kararlaştırıldı.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile