Coşkun, Kırıkkale Üniversitesi kocatepe salonunda düzenlenen "Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler" konulu konferansta, kapalı ekonomilerin yaşandığı dönemlerde, vatandaş için dünya üzerinde Türkiye'deki ekonomik gelişmelerin çok öne çıkan konular olmadığını ancak bugün artık Türkiye'yi, dünya ekonomisini yorumlamadan değerlendirmenin mümkün olmayacağını söyledi.
Sıcak ve soğuk savaşların hüküm sürdüğü geçen asrın siyasi ve ideolojik dengelerinin yerini, bu asırda teknolojik, ekonomik, kültürel ve bölgesel dengelere terk etme eğiliminde olduğunu belirten Coşkun, şöyle konuştu:
"Dünyadaki petrol ve doğalgaz rezervinin yüzde 60'ı Ortadoğu ve Kafkaslar'da bulunmaktadır. Onun için güçlü ülkelerin müdahaleleri ve bakış açıları bu bölgede yoğunlaşmaktadır. Kapalı ekonomi yerini hızla serbest piyasa ekonomisine terk etmeye başladı.
Küreselleşme süreci olarak lanse ediliyor. Amaç Avrupa Birliği'nde yaşadığımız gibi ülkeler arasındaki bütün ekonomik sınırların kalkması ve ticari engellerin kaldırılması. Dünyanın adeta küresel bir pazar haline getirilmesi. Bu gelişme bazı fırsatları beraberinde getirdiği gibi korkunç bir rekabeti de doğuruyor. Bu rekabet karşısında bağımsız kalabilmenin birinci şartı, rekabet gücü yüksek ülke olabilmektir. 2008 yılında ABD'de başlayan mali kriz, bütün dünyayı sardı. Olaylarda öyle. Dünyanın neresinde olursa olsun çıkan bir kıvılcım bütün ülkelerde yaşanmakta."
Coşkun, dünyanın 1 yıllık gayri safi hasılasının 70 trilyon dolar olduğunu ve toplam üretimin yüzde 60'ına yakınının ABD, AB, Çin, Japonya tarafından üretildiğini belirterek, geri kalan yüzde 40'ının da diğer ülkeler arasında paylaşıldığını kaydetti.
En zengin yüzde 10'luk nüfusun, servetin yüzde 85'ini elinde tuttuğunu belirten Coşkun, "Geri kalan yüzde 90'lık nüfus da servetin yüzde 15'ini elinde tutuyor. Tabi bunlar ortalama rakamlar. Detaya indiğimizde şu kara tabloyla karşı karşıyayız. Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 50'si günde 2 dolarla yaşıyor. Yani 3 lira 60 kuruşla. Aşağı yukarı 1 milyar kişi de günde 1 dolarla yaşıyor. Onun için iyi arzu edeceğiz, iyi hedef alacağız. Ama bulunduğumuz, sahip olduğumuz imkanlarla da mutlu olmaya çalışacağız" diye konuştu.
Petrol ve doğalgaz rezervlerine sahip olmak için her türlü dengesizlikler ve acı sıcak savaşların devam etiğini vurgulayan Coşkun, bu asırda insan merkezli bir yönetim esas alınarak dünyada yeniden yapılanmanın gerektiğini, bu dengesiz dağılımın aynı zamanda sorunları da çığ gibi büyüttüğünü söyledi.
Coşkun, en çarpıcı ve en büyük sorunun terör olduğunu savunarak, şunları kaydetti:
"Ülkemizde maalesef yıllardır terör belasından kurtulamadı. Anlaşıldı ki hiçbir devlet tek başına terör belasından kurtulamayacak. O zaman çıkış yolu dostluk ve kardeşliğin egemen olduğu barış ortamında dayanışma, işbirliği ve adil bölüşümden geçmektedir. Bu hem yurt içinde hem de dünya genelinde... İstikrar, insan merkezli yeniden yapılanmanın hedeflendiği ekonomik, sosyal, kültürel, teknolojik ve bölgesel iş birliklerine dönüşmediği müddetçe bu huzursuzlukların bitmesi de beklenmiyor. Bu ekonomik savaşta, çeşitli gruplar da oluşuyor. Bunların biri bizi çok yakından ilgilendiren ve çifte standartlar uygulanarak bizi kapısında bekleyen AB. Aslında Türkiye'nin ilk 12 ülkeden sonra girecek tek ülke durumundaydı. Türkiye'nin önünde hiçbir engel yoktu. Ancak çifte standartlar uygulanarak bizden çok zayıf ülkeler alındı. AB'ye daha önceki temaslarda tamamen teslimiyetçi bir politikayla yaklaşılmış. Biz bir an önce bizi alın diye teslimiyetçi politikalar gütmüşüz. Halbuki daha şahsiyetli politikalarla AB ile ilişkilerin daha ciddi gittiğini görüyoruz."
Şu anda dünyanın en zengin devletinin ABD olduğunu belirten Coşkun, 2020 yılında Türkiye'nin de üyesi olduğu G7 ülkelerinin G8 ülkelerini mali anlamda geçeceğini kaydetti.
Konferansa, Kırıkkale Valisi Ali Kolat, KÜ Rektörü Ekrem Yıldız ile öğrenciler katıldı.
Muhabir: Ahmet Yaman / Fatih Gökmen / İsmail İçer
Yayıncı: Ersin Altınsoy
Eski Sanayi ve Ticaret Bakanı Coşkun Açıklaması
Eski Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, "Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 50'si günde 2 dolarla, yani 3 lira 60 kuruşla yaşıyor" dedi.