Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına, tutuklu sanık H.K. (45), avukatı Önder Öztürk, sanığın ve maktulün çocukları H.K. (19) ve M.K. (21), maktulün ağabeyi C.D, olay anında sanığı gören 3 güvenlik görevlisi, Nuriye K'nın ailesinin avukatı Tuğçe Ayas ve Eskişehir Barosu Kadın Komisyonu adına avukat Heval Yıldız Karasu, Kadın Cinayetleri Durdurulsun Platformu adına da Fatma Kurt katıldı.
Duruşmada, M.K, babasından şikayetçi olmadığını belirtirken, kızı H.K. ve maktulün ağabeyi C.D, şikayetçi olduklarını bildirdi.
Sanık H.K. savunmasında, olayların 4 ay önce başladığını anlatarak, eşinin vücudunda çeşitli izler gördüğünü ve telefonunu sürekli olarak arandığını söyledi.
Eşiyle yaptığı bir konuşmada, "Bir açıklama yap, beni aldatıyorsan veya bir başkasını seviyorsan boşanalım" dediğini aktaran H.K. şöyle konuştu:
"Biz konuşurken, telefonla görüşmelerimizi F.G. adlı şahsa dinletmiş. Bu kişiyle görüştüğünü anladım. Bu yüzden kavga ettik, kızım da müdahil oldu. Ben evi terk edip, kayınçom C.D'ye telefon ettim. Yanına gittim, 'bacın beni aldatıyor, çare bul' dedim. Kayınçom işi düzeltir diye düşünürken F.G'den para aldığını öğrendim. F.G'de eşimin üzerinde bir hak görmeye başladı.
Ben eşimin aldattığından şüpheleniyordum, şüphelerimde haklı çıktım."
Eşinin kendisine çalıştığı kurumun muhasebesinde görevli M.Ü'yü vurdurmak istediğini öne süren sanık H. K, savunması sırasında duruşma salonunda baygınlık geçirdi.
Kısa bir süre ara verilen duruşmada, H.K. mahkeme heyetine olay gününü şöyle anlattı:
"Eşim yine sabah işe gitti. Bende aracıma bindim eşimi takip edeyim diye düşündüm. Muhasebeci M.Ü'yü vurmam için sürekli yönlendiriliyordum. O yüzden tüfeği yanıma aldım. Eşim binaya girdi. Bende tüfekle arka kapıdan geçtim. Eşim soyunma odasına indi, ben de tüfeği merdivene dayadım. Tekrar inip, soyunma odasının kapısını dinledim. Sesler üzerine içeride muhasebeci var zannettim. Tekrar yukarı çıkıp silahı alıp geldim. Kapıya tekme ve omuz attım, açılmadı. Kilite ve saca doğru ateş ettim. Sac yırtıldı, 30 santimetrelik yırtık vardı.'M.Ü nerede' diye bağırıyordum. Eşimde bana 'Sen pişman olacaksın, bunlar sana az bile' diyordu. Arka odadan da ses geliyordu. Bir el ateş ettim. Birden kadın bağırtısı duydum. Başkası olunca geri döndüm. Silahın namlusu ile eşimin bulunduğu odanın kapısına vuruyordum. Eşimse, 'Ağabeyime söylemeyecektin' diyordu. Tüfeğin namlusunu ben kapıya vururken, eşim tuttu, asıldım. Asılmamla patlaması bir oldu, tek el ateş ettim, eşim yere düştü. Korktum, silahı fırlattım, olay yerinden uzaklaştım, polise gidip teslim oldum."
Güvenlik görevlisi A.Y. ise "Olay günü Kızılay durağında görevliydim. Patlama sesi geldi. Önce gazsıkışması sandık. İkinci patlama sesi gelince duraktaki vatandaşlar kaçmaya başladı.
Ses gelen yere doğru koştum, sanığı gördüm, bizi görünce panikledi. Elinde bıçak vardı. 100-150 metre kovaladık, polislere teslim oldu" ifadesini kullandı.
Sanık ve maktulün kızı H.K. ise ifadesinde başka bir kentteki üniversitede okuduğunu, annesini en son Kurban Bayramı'nda ziyarete geldiğinde gördüğünü söyledi.
Annesinin işe ilk başladığı gün F.G. adlı şahsı gördüğünü de anlatan H.K, annesinin başka bir adamla özellikle F.G. ile ilişkisi olduğunu düşünmediğini, babası H.K'nın son zamanlarda "şüpheci halleri" olduğunu bildirdi.
Oğlu M.K. da, anne ve babasıyla yaşadığını, annesinin işten eve bir gün bile geç gelmediğini dile getirerek, F.G. ile yaptığı telefon konuşmalarından duyduğu rahatsızlığı anlattı.
Ağabey C.D. de, olayla ilgili adı geçen F.G. adlı şahsı tanıdığını, kardeşinin bu kişiyi sadece işten izin almak için 2 kere aradığını söyledi.
F.G'den para sızdırmak gibi bir şeyin söz konusu olmadığını da sözlerine ekledi.
Sanık avukatı, iddianameyi sanığa tebliğ edilmediği için kabul etmediklerini, olayın tasarlama olmadığını, sanığın yüzde 55 engeli bulunduğunu, mesane kanseri ve kalbinde sorun olduğunu, ayrıca kanındaki fazla kurşun sebebiyle manik depresif davrandığı bilgisini vererek, tahliyesini talep etti.
Avukat Tuğçe Ayas, sanığın savunmalarına katılmadıklarını söyleyerek, "Bambaşka bir ifade verdi. F.G. üzerine kurgulanmış bir ifade yaptı. Sanığın en üst hadden cezalandırılmasını istiyoruz" diye konuştu.
Sanık H.K, tahliyesini talep etti.
Mahkeme, tanıklar F.G, M.Ü ve B.K'nın zorla getirilmesi, maktulün kullandığı telefon hattının geriye dönük 4 aylık HTS raporlarının istenmesi, sanığın akıl rahatsızlığı olup, olmadığına ilişkin rapor aldırılması için duruşmayı 30 Aralık'a erteledi.
-Adliye önünde protesto
Duruşmanın ardından Kadın Cinayetleri Durdurulsun Platformu üyeleri, Adliye binası önünde, basın açıklaması yaparak, kadın cinayetlerini protesto etti.
Grup adına açıklama yapan Fatma Kurt, şunları kaydetti:
"Bizler kadın cinayetlerinin durması için kadın katillerinin ağır cezalar alması gerektiğini söylüyoruz. Bu katil, ağır müebbetle cezalandırılacağını biliyor olsaydı kardeşimiz yaşıyor olabilirdi. Ayşenur İslam'dan 'Kadına yönelik şiddete sıfır tolerans' diye bir açıklama geldi. Bizler bu açıklamanın arkasında durulmasını istiyoruz. Kadın Bakanlığı'nın yeniden kurulmasını talep ediyoruz."
Avukat Ayas ise duruşma salonunda yaşananları anlattı.
Bir süre slogan atan grup, daha sonra dağıldı.
-Olay
Özel bir şirkette şoför olarak çalışan H.K. (45) 18 Ekim 2014 'te İstiklal Mahallesi İkieylül Caddesi'ndeki Kızılay İş Merkezi'nde kendisini aldattığından şüphelendiği temizlik görevlisi eşi Nuriye K'nın (40), yanına gelerek halı parçasına sardığı av tüfeğiyle ateş etmiş, iki çocuk annesi Nuriye K, olay yerinde hayatını kaybetmişti. H.K, İkieylül Caddesi'nde polis tarafından yakalanmasının ardından tutuklanmıştı.
Eskişehir'deki Kadın Cinayetinin Yargılanmasına Başlandı
Eskişehir'de 18 Ekim'de kendisini aldattığından şüphelendiği eşi Nuriye K'yı, av tüfeğiyle ateş ederek öldürdüğü iddia edilen H.K'nın yargılanmasına başlandı.