ESOGÜ'den 'Dünya Hepatit Günü' Açıklaması

ESOGÜ'den 'Dünya Hepatit Günü' Açıklaması

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve ESOGÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Elif Doyuk Kartal, 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü dolayısıyla bir açıklama yaptı.

Prof. Dr. Elif Doyuk Kartal’ın açıklamasında küresel tehdit olan hepatitlerin anlaşılması ve bu konudaki farkındalığın artırılması amacıyla 2010 yılından beri 28 Temmuz’un ‘Dünya Hepatit Günü’ olarak anıldığını bildirdi. Kartal, “Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) önemli bir halk sağlığı problemi olan viral hepatitleri 2030 yılına kadar ortadan kaldırmak için çok önemli hedefler ve stratejiler belirlemiş ve ilk olarak bu yıl ‘Viral Hepatitlerin Ortadan Kaldırılması Stratejisi’ni benimsemiştir. 2016 yılı dünya hepatit günü teması ‘Hepatitlerin Dünyadan Eliminasyonu’dur. Ulusal düzeyde de bu amaca ulaşmak için gereken planlamalar yapılmıştır. Hepatitler toplumda sarılık hastalığı olarak bilinen ve A, B, C, D ve E olmak üzere farklı tipleri bilinen virüslerin neden olduğu bulaşıcı ve tehlikeli bir enfeksiyon hastalığı grubudur. Her bir tipi karaciğerde akut enfeksiyon yapabilirken B, C ve D tipleri yaşam boyu süren kronik enfeksiyona yol açabilmektedir. B, C ve D tipleri, virüsü taşıyan bir kişinin kanı ya da vücut sekresyonları (sıvıları) ile cilt ya da mukoza yoluyla temas edilmesi ile bulaşır. Cinsel ilişki ve anneden bebeğe gebelik, doğum ve doğum sonrası bulaşabilir. Hepatit B ve C hastalığına sebep olan virüsler sessizdir. Pek çok insan farkında olmadan bu virüsü almış olabilir ve hiçbir belirti olmaksızın bu virüsü taşıyabilir. Yıllarca kendilerinde bir hastalık hissetmezler. Ancak belirti olmaksızın karaciğer hasarı sessizce oluşabilir. Tedavi edilmez ise her iki virüs de siroz ve karaciğer kanserine yol açabilmektedir” dedi.

"Hepatit B olguları tedavi edilmezse karaciğer problemlerine neden olabilir"

Tedavi yöntemlerine de değinen Kartal şunları dile getirdi;

“Günümüzde kronik viral hepatitlerin tedavisi bulunmakta, mevcut ilaçlar ile virüsün çoğalması baskılanarak karaciğer hasarı önlenebilmekte ya da yavaşlatılabilmektedir. Tedavi olunmazsa hepatit B olgularının yüzde 25’inde siroz hatta karaciğer kanseri gibi ciddi karaciğer problemleri gelişmektedir. Kronik HCV enfeksiyonu günümüzde yeni ilaçlarla tam olarak tedavi edilebilmektedir. Hepatit tanısı alan kişilerin mutlaka tedavi olmaları hem kendileri hem çevrelerinin sağlığı açısından çok önemlidir. Hepatitleri ortadan kaldırabilmek için farkındalık artırılmalı, tanı koyma artırılmalı, riskli olanlar test yaptırmalı, hasta olanlar tedavi olmalı, güvenli enjeksiyon uygulanımı sağlanmalı, güvenli kan transfüzyonu sağlanmalı ve evrensel aşılama (çocuklar ve risk grubu için) yapılmalıdır.”
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile