DİLARA ZENGİN - Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Temsilcisi ve Orta Asya Alt Bölge Koordinatörü Viorel Gutu, teşkilat olarak ülkelerin tarımsal alanda ihtiyaç duyduğu bilgi ve kapasite paylaşımlarına devam edeceklerini belirterek, "BM değerleri ve FAO'nun uzmanlığıyla hükümet düzeyinde iş birliği yapmaya çok istekliyim." dedi.
Gutu, AA muhabirinin, Türkiye'deki yeni görevi ve FAO'nun çalışmalarına ilişkin sorularını yanıtladı.
Türkiye'ye ilk olarak 20 yıl önce geldiğini ifade eden Gutu, ülkenin farklı kültürleri, zengin tarihi, doğal güzellikleri, lezzetli yemekleri ve misafirperver insanlarıyla kendisini ve ailesini çektiğini söyledi.
Gutu, Türkiye'yi profesyonel açıdan da keşfetmek için sabırsızlandığını belirterek, ülke için "en iyisini" yapabilmek adına Türk hükümeti ve proje ortaklarıyla çalışmayı heyecanla beklediğini bildirdi.
Kendilerini "bilgi elçileri" olarak tanımlayan Gutu, görevi süresince FAO'nun uzmanlık alanları olan tarım, gıda güvenliği, ormancılık, balıkçılık, iklim değişikliği ve kırsal kalkınma alanlarında en iyisini yapabilmek için çalışmalarını sürdüreceklerini, ülkelerin ihtiyaç duyduğu bilgi ve kapasite paylaşımlarına devam edeceklerini dile getirdi.
- İlk konulardan biri FAO-Türkiye Ortaklık Programı
Moldova vatandaşı olan Gutu, daha önce ülkesinde Tarım Bakan Yardımcılığı yaptığını hatırlatarak, "BM değerleri ve FAO'nun uzmanlığıyla hükümet düzeyinde iş birliği yapmaya çok istekliyim." dedi.
Gutu, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba ile görevi devraldıktan sonra gerçekleştirdikleri ilk görüşmede fikir alışverişinde bulunduklarını belirterek, ilk olarak ele aldıkları konuların FAO-Türkiye Ortaklık Programı (FTPP), Suriyeli mültecilerin kırsal yaşam ve tarımsal işlere entegrasyonu ve kadınların tarımdaki rolü olduğunu ifade etti.
Fakıbaba ile FTPP'yi nasıl daha etkili ve görünür yapabileceklerini değerlendirdiklerini vurgulayan Gutu, Türkiye'nin, programın her iki aşaması için de 10 milyon dolarlık katkı sağladığını, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile programın öncelikleri üzerinde çalıştıklarını söyledi.
Gutu, programın ana hedefinin Orta Asya ülkeleri olduğunu ancak bölge sınırlarını aşarak Moldova, Ukrayna, Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan gibi ülkeleri de programa dahil etmek istediklerini bildirdi.
Viorel Gutu, şöyle devam etti:
"Burada sadece FAO'nun değil Türkiye'nin de dahil olduğu bir ortaklık görmek istiyoruz. Türk hükümeti ve çalışanlarının üst düzey profesyonelliğinden etkilendim. Program temel olarak teknoloji, bilgi ve uzmanlık paylaşımını amaçlıyor. Bunlar, Türkiye'nin başarılı olduğu ve paylaşılması gereken şeyler."
Türkiye'de tarımın ülke ekonomisinin büyük bir parçası olduğuna dikkati çeken Gutu, "Türkiye'nin gıda ürünleri pek çok yere ihraç ediliyor. Bu durum ülkenin bu alandaki başarısının göstergesi. Türk ürünlerinin nasıl takdir edildiğine ilişkin pek çok örnek verebilirim." diye konuştu.
- "Gerekirse 300 koyun projesini destekleriz"
Gutu, Türkiye'de tarım sektöründe uygulanan teşvik sisteminin yatırımları hedeflemesi açısından çok önemli olduğuna işaret ederek, tarıma yapılan yatırımların aynı zamanda kırsal hayata yapılan yatırımlar anlamına geldiğini söyledi.
Viorel Gutu, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının "300 koyun projesi"ne ilişkin soruyu yanıtlarken de "Teşvikleri genel olarak problemleri çözen, destekleyici mekanizmalar olarak görüyorum. Projenin detaylarını bilmiyorum ama yüksek fiyatlar ya da et talebi gibi bir sorunu çözmeye yönelik olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca, çiftçilerin finansal durumlarının geliştirilmesinin, onların küçükbaş hayvancılıkla ilgili işlere dahil edilmesinin amaçlandığına eminim." dedi.
Gutu, "FAO, Türk hükümetinin bu desteğine katkı sunmayı düşünür mü?" sorusuna da "FAO'nun en büyük özelliği teknik avantajı ama Tarım Bakanı ile görüşürüz, destek gerekirse kesinlikle sağlarız." cevabını verdi.
- "Türkiye'deki et fiyatları diğer bölgelere göre yüksek"
Gıda israfına da değinen Gutu, FAO'nun tahminlerine göre dünyada yeterli miktarda gıda üretildiğini ancak 815 milyon insanın açlık çektiğini anlattı.
Gutu, 2050'ye kadar dünya nüfusunun 9 milyara ulaşacağına ilişkin tahminlere işaret ederek, "Dünya nüfusu arttıkça gıdaya olan talep de artacaktır. Tahminlerimize göre, küresel olarak gıdanın 3'te 1'i israf ediliyor. Bu yıllık 1,3 milyar ton demek. Bu nedenle tüketiciler eğitilmeli ve daha sorumlu davranmalıyız." ifadesini kullandı.
Küresel gıda fiyatlarını değerlendiren Gutu, FAO'nun küresel gıda fiyat endeksinin geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 8,2 arttığını ve bu artışın temel olarak süt ürünleri ve et fiyatlarından kaynaklandığını kaydetti.
Gutu, Türkiye'deki et fiyatlarıyla ilgili tartışmalara değinirken de ülkede et fiyatlarının son dönemde yıllık bazda yüzde 14 arttığını, bunun da diğer bölgelerden yüksek olduğunu söyledi.
Gıda fiyatlarının iklim şartlarına çok bağlı olduğuna dikkati çeken Gutu, aynı zamanda gıda pazarındaki büyük oyuncular ve üreticilerin de fiyatları etkilediğini dile getirdi.
Türk mutfağına hayran olduğunu ifade eden Gutu, Türkiye'de patlıcanla yapılan her türlü yemeği yemekten keyif aldığını, kuzu şiş ve künefenin de en sevdiği Türk lezzetleri arasında bulunduğunu söyledi.
FAO'nun Yeni Temsilcisinden 'İş Birliği' Vurgusu
FAO Türkiye Temsilcisi ve Orta Asya Alt Bölge Koordinatörü Gutu: 'Birleşmiş Milletler değerleri ve FAO'nun uzmanlığıyla hükümet düzeyinde iş birliği yapmaya çok istekliyim' '(300 koyun projesi) FAO'nun en büyük özelliği teknik avantajı ama Tarım Bakanı ile görüşürüz, destek gerekirse kesinlikle sağlarız'.