'FETÖ Devletten Temizlendikçe, Koordinasyon Güçleniyor'

Başbakan Yardımcısı Işık:'FETÖ devletten temizlendikçe güvenlik güçlerimiz, kamu yöneticilerimiz arasındaki koordinasyon güçleniyor, bunun sonucunda da terör örgütü adım atamaz hale geliyor' 'Kesinlikle terörle mücadeleden taviz yok. Kimse yanlış hesap yapmasın. Devletin meşru güvenlik gücünün dışında, dağda elinde silahlı gezen hiç kimse kalmayacak. Bu devletin görevidir' 'PYD/YPG, PKK'nın Suriye koludur. Bunu Avrupa da Amerika da aslında çok iyi biliyor'

Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, "FETÖ devletten temizlendikçe güvenlik güçlerimiz, kamu yöneticilerimiz arasındaki koordinasyon güçleniyor, bunun sonucunda da terör örgütü adım atamaz hale geliyor." dedi.

Işık, esnaf ziyaretinin ardından AK Parti İl Başkanlığına geçerek, Genişletilmiş İl Danışma Kurulu Toplantısı'na katıldı.

Partililerle selamlaşan Işık, burada yaptığı konuşmada, bin yıldır bu topraklarda birlikte, kardeşçe yaşadıklarını söyledi.

Bölgenin topraklarının çok bereketli olduğunu, millete, memlekete faydalı çok şeyin yetiştiğini belirten Işık, "Bu topraklarda tek bir şey yetişmiyor. Hamdolsun bu topraklarda ihanet, bölücülük yetişmiyor. Bundan dolayı geleceğe güvenli bakmak için çok sebebimiz var." ifadesini kullandı.

- "Türkiye kimseye 'eyvallah' demiyor"

Türkiye'de bugün kazanılan istikrarda, AK Parti'nin kurulduğundan bu yana dava için emek veren parti teşkilatlarının payının olduğunu vurgulayan Işık, şöyle devam etti:

"Türkiye şu anda karşı karşıya kaldığı tehlikelerle, 2002 öncesindeki gücüyle karşılaşmış olsaydı sonucu ne olurdu? IMF'nin üç kuruşuna muhtaç bir ülke, kendi sınırları dibinde oluşan terör yapılaşmasına müdahale edebilir miydi? IMF'den gelecek 500 milyon dolar kredi gelmediğinde, memurunun, emeklinin maaşını ödeyemeyen bir Türkiye, Kudüs konusunda bütün dünyayı ayağa kaldırabilir miydi? Bölgenin geleceğinin şekillendirilmesinde 'ben yoksam siz herhangi bir adım atamazsınız' diyecek bir cesareti gösterebilir miydi? Bu nasıl başarıldı? Çok güçlü bir liderimiz var. Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın güçlü liderliği, ülkemizin bugünlere gelmesinde en önemli faktör oldu. Onunla yol yürüyen güçlü bir kadromuz var ama en önemlisi desteğini ve duasını bizden esirgemeyen bir milletimiz var."

Işık, 1999'da yüzde 22,3 oy alan DSP'nin, teşkilatı olmadığı için 2002 seçimlerinde yüzde 1,5'a düştüğünü anımsatan Işık, aynı koalisyonda görev yapan MHP'nin, teşkilatı sayesinde dağılmaktan kurtulduğunu ve yoluna devam ettiğini dile getirdi.

Işık, "IMF'nin üç kuruşuna muhtaç Türkiye'nin" bugün dünyanın her yerinde, ihtiyaç duyan herkese yardım eli uzatan bir ülke haline geldiğini belirterek, ülkenin kimseye "eyvallah" demediğini, "Şu adımı atarsak Amerika, IMF ne der" diye bir tasasının olmadığını kaydetti.

- "Aynı anda en fazla terör örgütüyle mücadele eden ülke Türkiye"

Tüm bu başarıların, teşkilatları sayesinde olduğunun altını çizen Işık, Türkiye'nin, bugün dünyada aynı anda en fazla terör örgütüyle mücadele eden ülke konumunda olduğunu belirtti.

Işık, gerçekleştirilen başarılı operasyonlarla terör örgütünün artık adım atamaz hale geldiğini bildirerek, bunun en güzel göstergelerinden birinin de Bitlis'i ziyaret eden turistlerin sayısının, önceki yıllara oranla iki kat artması olduğunu aktardı.

"Terör olursa turizm olur mu? Can güvenliğinin endişeyle karşılandığı bir yerde ticaret gelişir mi?" diye soran Işık, bunun da hain terör örgütü ve teröristlerin bölgeye yaptığı en büyük kötülük olduğunu, bölgeye yatırımcının gelmesi için güvenin gerektiğini vurguladı.

- "Terörle mücadeleden taviz yok"

Terörün baskısı olduğu sürece bölgeye yatırımcının gelmeyeceğine dikkati çeken Işık, şunları kaydetti:

"Onun için bu terörle mücadeleyi aksatmadan kararlılıkla sürdüreceğiz. Kesinlikle terörle mücadeleden taviz yok. Kimse yanlış hesap yapmasın. Devletin meşru güvenlik gücünün dışında, dağda elinde silahlı gezen hiç kimse kalmayacak. Bu devletin görevidir. Güvenlik güçlerimiz bu konuda büyük bir mücadelenin içinde. FETÖ devletten temizlendikçe güvenlik güçlerimiz, kamu yöneticilerimiz arasındaki koordinasyon güçleniyor, bunun sonucunda da terör örgütü adım atamaz hale geliyor. Sadece PKK ile değil, şimdi başımıza PYD/YPG terör örgütü çıktı. Hiç bir ülke kendisine yönelik tehditlere kayıtsız kalamaz. PYD/YPG, PKK'nın Suriye koludur. Bunu Avrupa da Amerika da aslında çok iyi biliyor. Savunma Bakanı olarak bununla ilgili dosyaları Amerika ve NATO savunma bakanlarına verdim. Buna da gerek yok. Kendi istihbarat örgütlerini çağırsalar, PYD/YPG'nin, PKK'nın Suriye kolu olduğunu net söyler. Söylemiyorsa ya istihbarat örgütü değildir ya da kendi siyasilerinden bilgi saklıyordur. Bu terör örgütüyle mücadele etmek durumundayız."

- "Türkiye Cumhuriyeti Kürt kardeşlerini öz insanının dışında görmedi"

Işık, Türkiye Cumhuriyeti'nin hiç bir zaman Kürt kardeşlerini kendi öz insanının dışında görmediğini, bin yıldır birbirlerine kardeşlik bağlarıyla bağlı olduklarını belirtti.

Türkiye'nin son 6-7 yılda bir çok badireyi atlatabilmesinde, mazlumların duasının, katkısının olduğunu belirten Işık, ülkede kardeşliği güçlendirirken aynı zamanda terör örgütleriyle amansız mücadeleyi de sürdüreceklerini ifade etti.

Bazı kesimlerin "Afrin harekatına doğudaki destek nasıl?" diye sorduğunu anlatan Işık, "Batıdaki ne ise doğudaki de odur. Elbette gözü görmeyen, terör örgütünün körü körüne peşinden gidenleri bir kenara bırakalım. Ama doğunun da, güneydoğunun da sağduyusu, en az bu konuda batı kadar yüksek. 15 Temmuz'da, Türkiye'nin her yerinde insanlar bayrağı alarak alanlara koştu. Bir milletin evlatları olduğumuzu o gece bir kez daha bütün dünyaya göstermiş olduk. Türkiye'nin en büyük gücü budur. Bu birliğimiz beraberliğimiz devam ettikçe hiçbir kimse bize bir şey yapamaz. Bir tek çakıl taşı dahi koparamaz." diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki fotoğrafla dün, dünyaya çok önemli bir mesajın verildiğini vurgulayan Işık, bölgede Türkiye'yi hesaba katmadan hiç kimsenin bir plan yapamayacağını, Türkiye'nin de kimseden buyruk, emir alacak bir ülke olmadığını söyledi.

Işık, Türkiye'nin kendi çıkarlarını, kendi ulusal güvenliğini ve bölgenin istikrarını teminat altına alma noktasında gerekeni yapma azim ve kararlılığında olduğunu belirterek, konuşmasını şöyle tamamladı:

"O fotoğrafı gördüğünüzde bunu unutmayın. O tablonun oluşmasında sizlerin de emeği var. Aramıza menfaat için, makam, çıkarları için gelenler oldu ama kalıcı olmadılar. Teşkilatımızın özü hiçbir zaman bozulmadı. Bundan sonra da kaybetmeyeceğiz. Önümüzde çok önemli seçim var. Türkiye'de 2002'den beri her girdiğimiz seçim, o ana kadarki en zor ve önemli seçim oldu. Derece yükseldikçe, güç arttıkça, ülke büyüdükçe imtihan da zorlaşıyor. Şimdi 2019'da çok daha zor bir seçim yapacağız. Bu samimiyet gayret bize çok başarı getirdi. Şimdi 2019 Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle ilgili kritik bir seçim yapacağız ve uygulamayı başlatacağız. Bu seçimi, kendileri açısından varlık yokluk meselesi olarak görenler var. Türkiye'nin bize göre kutlu yürüyüşü, onlara göre daha farklı anlam yükledikleri yürüyüşü durdurmak isteyen güçler ve merkezler var. Bu açıdan bu seçim önemli ve zor olacak. Cumhurbaşkanımız önderliğinde en güzel sonucu alacağız. Ama siyasette temel kuraldır; kimsenin oyu kimsenin cebinde değil. Sandıklar açılmadan bütün oylar sayılmadan seçim bitmiş sayılmaz. Türk siyasi hayatı bunun pek çok örneğiyle doludur. O nedenle sizlerden isteğimiz, sandıkların tamamı açılıp sayılana kadar kapasitemizin sonuna kadar çalışmak."

- "Türkiye istiklal ve istikbali için mücadele veriyor"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Vedat Demiröz ise 2019'da, önce yerel sonrasında da cumhurbaşkanlığı seçimini yapacaklarını anımsatarak, şunları kaydetti:

"Türkiye, ikinci kurtuluş mücadelesi veriyor. Ülkeler, Türkiye üzerindeki emellerini gerçekleştirmek için ellerinden geleni yapıyor. Geçen gün önce Adana sonra Hatay ve sınır bölgelerine Sayın Cumhurbaşkanımızla gittik ve Mehmetçiklerimize moral vermek istedik. Çok güzel anılarla döndük. Türkiye istiklal ve istikbali için mücadele veriyor. Türkiye, OECD (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü) ülkelerini geride bırakarak en yüksek büyüme oranıyla dünyaya parmak ısırtıyor. Dünyanın en büyük 10 projesinin 6'sını Türkiye yapıyor. Buna tahammül edemiyorlar. 20 milyar liralık yatırımın temeli atıldı, Akkuyu Nükleer Santrali'nin... Dünyada 550 tane, 99 tanesi Amerika'da, kimsenin sesi çıkmıyor ama Türkiye'de bir ilk yapılıyor. Herkes gözlerini dikerek nasıl engelleyeceğini düşünüyor."

Işık ve beraberindekiler, daha sonra Tatvan Belediyesini ziyaret etti.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile