Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, Hacı Bektaşi Veli Kültür Eğitim ve Sağlık Vakfının beş kurucusu hakkında, 'Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) Tuzluçayır'daki cami-cemevi projesi içerisinde yer alarak örgütün stratejik amacına hizmet ettikleri' gerekçesiyle 'terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüte yardım etmek' suçundan iddianame hazırlandı.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianamede FETÖ'nün toplumun her kesimine sızıp yönetimi altına alma stratejisi uyguladığı belirtilerek, hedef kitlelerinden birinin de Türkiye Cumhuriyeti'nin Alevi İslam inancına sahip vatandaşları olduğu bildirildi.
Örgüt lideri ve diğer yöneticilerinin bu stratejiye uygun olarak dinler arası diyalog benzeri mezhepler arası cami-cemevi projesi başlattığı ifade edilen iddianamede, 'kamuoyunda projenin FETÖ tarafından açıkça üstlenildiği, basın yayında bu projenin örgüt yanlısı veya örgüt içinde yer alan yazarlarca övülerek anlatıldığı, gerçekte ise farklı iki inancı benimseyen kesimler tarafından kabul görmediği ve nefretle karşılandığı' kaydedildi.
Projenin başlamasından itibaren çeşitli protesto gösterileri yapıldığı, cebir şiddet uygulandığı, farklı inanç gruplarını birleştirmek yerine çatışma ve kaos çıkardığı anlatılan iddianamede, projenin Fetullah Gülen'in ve örgütünün sözde barışçı kişiliğinin reklamı dışında kimseye faydası dokunmadığı belirtildi.
-'Projeyi hayata geçirmek için vakfı kurdukları...'
Şüphelilerin FETÖ’nün cami-cemevi projesinin hayata geçirilmesi için Hacı Bektaşi Veli Kültür Eğitim ve Sağlık Vakfını 25 Aralık 2012 günü kurdukları, bu vakfın Büyükkoyuncu Hizmet Vakfından Ankara Mamak Tuzluçayır’da 38106 ada, 2 parselde kayıtlı araziyi bağış yoluyla devraldığı bildirilen iddianamede, arsa üzerine şüphelilerin yöneticisi olduğu vakfın cami ve cemevi inşa ettirmeye başladığı, cami ve cemevi inşaatının civarda yaşayan kişilerce benimsenmediği, çeşitli cebir şiddet gösterileriyle tepkinin dışa vurulduğu aktarıldı.
Projenin Tuzluçayır bölgesinde birleştirici değil, tersine toplumu ayırıcı ve kutuplaştırıcı etki doğurduğuna yer verilen iddianamede, FETÖ’nün, projeyi Alevi inancına sahip vatandaşlar üzerinde etkinlik kazanmak için başlattığı ve projenin Fetullah Gülen’in isteği üzerine Alevilerden sorumlu imam Süleyman Uysal ve yardımcısı Ziya Demirel tarafından organize edildiği ifade edildi.
Cem Vakfı Başkanı İzzet Doğan'ın tanık sıfatıyla ifadesine başvurulduğuna yer verilen iddianamede, şunlar kaydedildi:
'İzzettin Doğan ve eski Ankara Şube Başkanı ölen Şahin Akıncı’nın bu işe ikna edildiği, FETÖ’nün, cami-cemevi projesinin giderlerini gizlice karşıladığı, örgütün arsa temin ettiği ve inşaat için gerekli finans kaynağı sağladığı, şüphelilerin doğrudan hiyerarşiye dahil FETÖ üyesi olmadıkları, ancak FETÖ’nün cami-cemevi projesi içerisinde yer alarak örgütün stratejik amacına hizmet ettikleri, örgütün Alevi inancına sahip vatandaşlar üzerinde etkinlik kurması faaliyeti içerisinde kasten yer alarak örgüte üye olmamakla birlikte yardım eden şüpheli durumunda oldukları anlaşılmıştır.'
İddianamede, şüpheliler Haydar Malçok, Kemal Kaya, Mehmet Recep Ti̇ryaki̇, Muharrem Tandoğan ve Neci̇p Kayalı'nın 'terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etmek' suçunu işledikleri savunuldu.
İddianamenin kabulü halinde şüpheliler 7 yıl 6'şar aydan 15'er yıla kadar hapis istemiyle yargılanacak.
FETÖ'nün 'Cami-Cemevi Projesi' İle İlgili İddianame
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Hacı Bektaşi Veli Kültür Eğitim ve Sağlık Vakfının beş kurucusu hakkında, 'FETÖ'nün Tuzluçayır'daki camicemevi projesi içerisinde yer alarak örgütün stratejik amacına hizmet ettikleri' gerekçesiyle 'terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüte yardım etmek' suçundan iddianame düzenledi.