Gaziantep'te 'Dünya Göç Ve Mülteci Kongresi'

Gaziantep Üniversitesince düzenlenen kongre, 24 ülkeden 265 akademisyen ve araştırmacının katılımıyla başladı Vali Davut Gül: 'Bizim isteğimiz, şu sebepler ortadan kalksın, insanlar kendi ülkelerinde bağımsız, özgür ve güvenli şekilde yaşasın. Buna da bütün dünya katkı sunsun' Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin: 'Dünya ne derse desin haklının güçlü olduğu bir dünyayı kurmak zorundayız. Güçlünün haklı olduğu bir dünya devam edemez' GAÜN Rektörü Prof. Dr. Ali Gür: 'Dünya sessiz ve sağır kalsa da Türkiye'nin duyarlılığını göstermekte hiçbir çekincesi olmayacaktır'

Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) tarafından düzenlenen "Dünya Göç ve Mülteci Kongresi", 24 ülkeden 265 akademisyen ve araştırmacının katılımıyla başladı.

Gaziantep Valisi Davut Gül, Mavera Kültür Merkezi'ndeki kongrenin açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye Cumhuriyeti'nin göç politikalarını hiçbir zaman etnik pencereden bakarak oluşturmadığını söyledi.

Kongreye katılan bilim insanlarına seslenen Gül, "Sizlerden beklentimiz, meseleleri doğru tespit etmeniz. Ülkenizdeki, sokaktaki herhangi bir vatandaşın bakış açısıyla, sizlerin tarihe düştüğünüz notların aynı olmaması lazım. Türkiye meselelere etnik pencereden bakmazken, bunun hakkını sizin vermeniz lazım." dedi.

Gül, Türkiye'nin özellikle Suriye meselesinde insani boyutta yapması gerekenlerle ilgilendiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Başka ülkeler bu karışıklıktan istifade ederek, Türkiye'nin ve bölgenin güvenliğini ilgilendiren küçük küçük devletçikler kurmakla uğraşıyor. İnsanlar zulüm altında inlerken, biz bu insanlara elimizi uzatırken, birileri sınırımızın hemen yanında devletçikler kurma derdinde. Türkiye Cumhuriyeti, meselelere insani boyuttan bakar ama mesele kendi güvenliği olduğu zaman kırmızı çizgileri vardır. Bizim isteğimiz, şu sebepler ortadan kalksın, insanlar kendi ülkelerinde bağımsız, özgür ve güvenli şekilde yaşasın. Buna da bütün dünya katkı sunsun."

- "Zulümle abad olunmaz"

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de göçün insani, siyasi ve ekonomik zorlukları bulunduğunu söyledi.

Tarih boyunca çeşitli zulümlerden kaçanların hep Türk topraklarına sığındığına işaret eden Şahin, şöyle konuştu:

"Bu yaşadığımız coğrafyada bizim yapmamız gereken işler var. Dünya ne derse desin haklının güçlü olduğu bir dünyayı kurmak zorundayız. Güçlünün haklı olduğu bir dünya devam edemez. Zulümle abad olunmaz. Bir çiçek, bir böcek için dünyayı ayağa kaldırıyorsun, milyonlarca çocuk burada yok oldu. Bak o zaman gönül gözüyle, Türkiye'nin gözüyle bak. İnsan gözüyle bak. Bu gözle bakmadığımız sürece bu sorunları çözemeyeceğiz. İnsani ve vicdani bakışın devam ettiği Türkiye bakışı ve Gaziantep modeli, dünya modeli olana kadar yolumuza devam edeceğiz. Doğru bildiğimiz yolda tek başımıza ilerleyeceğiz. Zafer inananların olacak."

GAÜN Rektörü Prof. Dr. Ali Gür ise Suriyelilerin mülteci değil Türkiye'nin misafiri olduğunu, bu nedenle onlara bu şekilde davranıldığını dile getirdi.

Gaziantep'in tarih boyunca medeniyetlerin uğrak yeri olduğunu anlatan Gür, şöyle devam etti:

"Geçmişte birçok milleti içinde barındıran Gaziantep, elbette tarihinden aldığı ilhamla Suriyeli kardeşlerine de her türlü imkanı seferber etmiştir. 450 bin Suriyeliyi 8 yıldır misafir ediyoruz. Bunu insanlığın gereği olarak yapıyoruz. Göçmenleri alırken, dinine, diline, ırkına, eğitimli olup olmamasına, cinsiyetine, hasta veya sağlıklı olmasına, iyi bir sanatçı olup olmadığına göre almıyoruz. Tek kriterimiz var, mazlum bir insan diye alıyoruz onu."

Gaziantep Üniversitesinin 3 dilde eğitim yaptığına işaret eden Gür, şunları kaydetti:

"Suriye'de sıkışmış kalmış gençleri eğitimsiz bırakmamak adına Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde güvenli bölgelerde eğitim kampüsleri açtık. Bir taraftan zulme uğramış insanları zulüm altından kurtaralım, emniyetli bölgeler oluşturalım, akabinde de o insanlara yaşam standartları sunalım, onları vicdanı sızlatmayacak ölçüde destekleyelim, eğitelim. Bu sadece Türkiye'nin kaldırabileceği bir yük değildir. Türkiye elinden geleni yapar, yapmaya da devam edecektir zaten. Dünya sessiz ve sağır kalsa da Türkiye'nin duyarlılığını göstermekte hiçbir çekincesi olmayacaktır. Ama istiyoruz ki bunu birlikte halledelim. Bu göçü birlikte koordine edebilelim ki ileride huzur ve mutluluk içinde yaşayalım."

Global Health Union of Medical Care an Relief Organizations'ın (UOSSM) katkılarıyla düzenlenen, 24 ülkeden 265 akademisyen ve araştırmacının katıldığı kongre, 17 Ekim'de sona erecek.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile