Gazzeli Esma'nın Acı Ve Hasretle Gelen Başarı Hikayesi

Gazzeli Esma'nın Acı Ve Hasretle Gelen Başarı Hikayesi

Doktora eğitimini sürdürdüğü sırada eşini, 3 çocuğunu ve tüm sevdiklerini bıraktığı Filistin'de iki kardeşini şehit veren Gazzeli Esma Yunus, YÖK'ten gelen onayın ardından Erzurum Atatürk Üniversitesinde öğretim üyesi oldu Öğrencilere Kur'an tefsiri ve Arapça dersi vermeye başlayan Dr. Öğretim Üyesi Esma Yunus: 'Şu anda çok mutluyum ve üniversitede öğretim üyesi olmaktan onur duyuyorum. Burada garip değilim, kendim ve ailemle yalnız hissetmiyorum' İlahiyat Fakültesi öğrencisi Zeynep Ahsen Pınar: 'Esma Hoca'mız Türkçeyi, biz de Arapçayı öğrenmeye çalışıyoruz. Derslerimiz çok eğlenceli ve keyifli geçiyor. Kendisi öğretmenden çok arkadaş, abla ve anne gibi'

FAHRETTİN GÖK - Erzurum'da doktora eğitimini sürdürürken İsrail askerlerinin Filistin'deki saldırılarında iki kardeşi ve akrabalarını şehit verip eşi ve çocuklarından bir yıl ayrı kalmasına rağmen hedeflerinden vazgeçmeyen Gazzeli Esma Yunus, Yükseköğretim Kurulundan (YÖK) gelen onayın ardından Atatürk Üniversitesinde öğretim üyesi olarak öğrenci yetiştirmeye başladı.

Dr. Öğretim Üyesi Esma Yunus, Lübnan'daki Al Jinan Üniversitesinde 3 yıl önce Kur'an-ı Kerim tefsiri üzerine doktorasını tamamlayıp Filistin halkının umut kapısı olarak gördüğü Türkiye'de ikinci doktorasını yapmak için başvuru yaptı.

Türkiye'nin kabulünün ardından Atatürk Üniversitesinde aynı branşta doktora yapmak üzere 2,5 yıl önce Erzurum'a gelen Yunus, bu sırada eşi Muhammed ile çocukları Farah, Zeyneddin ve Muhiddin'i Gazze'de bırakmak zorunda kaldı.

Yunus, bir yıl boyunca hasret kaldığı eşi ve 3 çocuğu ile bu süreçte sadece internet üzerinden görüşebildi. Erzurum'daki yaşamını doktora eğitiminden aldığı 1400 liralık burs ile sürdüren ve daha sonra eşi ile çocuklarını yanına alan Yunus, Palandöken ilçesinde kiraladığı eve yerleşti.

Eğitimini sürdürdüğü sırada, İsrail askerlerinin bombardımanı ve açılan ateş sonucu Esma Yunus'un ağabeyi, kız kardeşi ve çok sayıda akrabası şehit oldu, annesi ve bazı akrabaları yaralandı.

Yaşadığı acılara rağmen yılmayan ve azimle doktora eğitimini sürdüren Yunus'un, aynı üniversitenin "Uluslararasılaşma" faaliyetleri kapsamında İlahiyat Fakültesinde açılan Arapça İlahiyat Bölümünde Dr. Öğr. Üyesi olarak sözleşmeli kadro başvurusu YÖK tarafından kabul edildi.

Yunus, bu doğrultuda kendisine oda tahsisi yapılan fakültede 25 Şubat'tan itibaren öğrencilere Kur'an tefsiri ve Arapça dersi vermeye başladı.

Erzurum'da bulunduğu süre içinde öğrendiği Türkçe ile öğrencilerine oldukça samimi atmosferde ders anlatan Yunus, Arapça gerçekleşen eğitim sırasında öğrencilerin yardımıyla Türkçesini geliştirmeye çalışıyor.

Gazzeli Yunus, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Erzurum'da ilk işinin Türkçe kursuna gitmek olduğunu ve şu anda kendisini ifade edebilecek kadar konuşabildiğini belirtti.

Şu an ikinci doktorasını yaptığını, tez ve makale yazdığını dile getiren Yunus, "İnşallah iki yıl sonra doktoramı da bitirip doçent olacağım." dedi.

- "Türkiye'de şartlar çok iyi, demokrasi ve özgürlük var"

Yunus, Filistin'de 29 yıl zor şartlarda yaşadığını aktararak, şöyle devam etti:

"Filistin'de 6-8 saat elektrik ve su vardı. Türkiye'de şartlar çok iyi. Burada demokrasi ve özgürlük var. İklim şartları beni başta etkiledi. Burada hava soğuk ama Erzurum'da insanlar çok iyi, şehre alıştım. Kar çok ama sıkıntı yok. Çocuklarım orada İsrail zulmü altındaydı. Bana 'burada helikopter var ama bomba atmıyorlar, işgal ve savaş yok' diye söylüyorlar. Çocuklarım çok rahatlar, bomba yok. Türkiye ile Filistin arasında sosyal kültürel açıdan çok benzerlik var. Şu anda çok mutluyum ve üniversitede öğretim üyesi olmaktan onur duyuyorum. Burada garip değilim, kendim ve ailemle yalnız hissetmiyorum."

Eğitimi sürecinde İsrail askerlerinin iki kardeşi ile çok sayıda akrabasını şehit ettiğini bildiren Yunus, "Şehit olan ağabeyim ve kız kardeşimin türbesini ziyarete gitmek istiyorum, şehitlerimiz de var. Hedefimi belirleyip ısrar ve azim ile başarılı olacağıma inanıyorum. Bunlar var ise her şey kolaydır. Kardeşim gibi gördüğüm öğrencilerime de bunu tavsiye ediyorum. Öğrencilerimin en geç 3 ay içinde Arapça konuşacağına inanıyorum. Öğrencilerim de anlattığım ders konularını hemen kapıyor."

- Mescid-i Aksa'da namaz kılma hayalini gerçekleştirmek istiyor

Yunus, Filistin'in başkenti Kudüs ve Mescid-i Aksa'ya çok yakın olmama rağmen hiç göremediğini ve sadece televizyondan izlediğini kaydederek, Türk vatandaşlığına geçmesi durumunda Mescid-i Aksa'da namaz kılma hayalini yerine getirebileceğini bildirdi.

Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencisi Zeynep Ahsen Pınar da Esma Yunus'un derslerine katılmasından çok mutlu olduklarını söyleyerek, "Esma hocamız Türkçeyi biz de Arapçayı öğrenmeye çalışıyoruz. Derslerimiz çok eğlenceli ve keyifli geçiyor. Kendisi öğretmenden çok arkadaş, abla ve anne gibi. Her konuda bize çok yardımcı oluyor, derslerde takıldığımız noktalarda tavsiyelerini alıyoruz." diye konuştu.

Öğrenci Ahmet Diler ise kendilerine önemli katkı veren Esma Yunus'u çok sevdiklerini anlatarak, "Türkçeyi yeni öğrendiği için bazen Türkçe konuşmalarını anlamıyoruz ama amacımız zaten Arapça öğrenmek. Esma hocanın da ana dili Arapça olduğu için kuralları ve konuşma açısından bize katkısı olacağını düşünüyorum." ifadesini kullandı.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile