''Geçmeyen Baş Dönmesi Beyincik Sarkmasının Belirtisi Olabilir''
Baş dönmesi ( vertigo) ve nedenleri hakkında bilgi veren Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Hidayet Akdemir, ’’Geçmeyen baş dönmesi beyincik sarkmasının belirtisi olabilir’’ dedi.
Hastanelerin acil servislerine başvuran hastaların yüzde 25’i baş dönmesi şikayetiyle geldiğini, baş dönmesi ve dengesizlik şikayetinin beyincik sarkmasının öncü şikayetleri olduğunu belirten Medicana International İstanbul Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Hidayet Akdemir, baş dönmesi ve nedenleri hakkında açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Akdemir, geçmeyen baş dönmesinin beyincik sarkmasının belirtisi olabileceğini söyledi.
Beyincik sarkmasının 4 tipi olduğunu belirten Prof. Dr. Hidayet Akdemir, ’’En sık görüleni Tip-1 olanıdır. Beyincik sarkması doğuştan beyincik etrafındaki kemik yapılarının darlığı veya beyincik içerisindeki yapışıklıklar, beyincik içerisindeki su kanallarının kapanması nedenleriyle beyinciğin boyundaki omurilik kanalına doğru uzamasıdır. Hastalık genellikle 25-35 yaşları arasında görülmesine rağmen çocuklarda daha nadirdir. Son yıllarda görüntüleme teşhis yöntemlerinde sık kullanılmasıyla teşhisi daha kolay ve hızlı konulmaktadır. Hastalığın kalıtsal geçişi iyi bilinmekle birlikte kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülmektedir’’ ifadelerini kullandı.
Hastalıkla ilgili şikayetler
Hastalıkla ilgili şikayetlere değinen Prof. Dr. Akdemir, ’’Baş dönmesi şikayeti olan hastalarda şikayet ve bulgular çok fazla olup hastaların yüzde 30’u hiç bir şikayet vermezken yüzde 70’i ise ilerleyici ve ciddi nörolojik şikayetlerle hastanelerin değişik polikliniklerine başvururlar. Bu hastalarda öksürük ve hapşırma gibi kafa içi basıncı artıran hareketler sonrası baş dönmesi, baş ağrısı, boyun ağrısı, görme şikayetleri dışında spesifik işaretleri yoktur. Bu hastalar nöroloji, beyin cerrahi, psikiyatri, KBB, göz hastalıkları, göğüs hastalıkları, kardiyoloji, dahiliye, fizik tedavi ve acil servislere gibi pek çok polikliniklerine başvurmaktadırlar’’ dedi.
Hastalarda görülen klinik bulgularını açıklayan Prof. Dr. Akdemir, ’’Oto nörolojik işaretler: Baş dönmesi, dengesizlik, kulak çınlaması, işitme kaybıdır. Kafa içi basınç artmasına bağlı baş ağrısıdır ve bu ağrı enseden başlayıp gözlerin arkasına doğru boyuna, omuzlara yayılan ağrılardır. Omurilik siniri içerisinde sıvı birikimine bağlı şikayetler : Bu durum hastaların yüzde 40-60’ında görülür. Kollarda kas güçsüzlüğü, duyu kaybı ve ellerde beceri ve koordinasyon bozuklukları görülmektedir. Göz bulguları: Gözlerin arkasında basınç ve ağrı, bulanık görme, çift görme, ışığa ve güneşe bakamama. Beyincik şikayetleri : Dengesizlik, koordinasyon ve beceri bozuklukları yutma güçlüğü, ses kısıklığı, ellerde titremeler, uyku apnesi’’ şeklinde konuştu.
’’Beyincik sarkmasını diğer hastalıklarla karıştırmayın’’
Beyincik sarkmasının diğer hastalıklarla karıştırılmamasına vurgu yapan, ’’Baş dönmesi ve baş ağrıları çeken hastaların bir beyin sinir cerrahi uzmanı tarafından muayene edilerek teşhis için gerekli görüntüleme tekniklerinin (beyin MR, beyin BT, odyometrik gibi testler) yapılması gerekir’’Tedavideki öncelik altta yatan birincil hastalığın tedavisidir. Örneğin kulak kaynaklı baş dönmeleri ile ilgili KBB hekimi tarafından tıbbı veya cerrahi yöntemlerle tedavi edilmektedir. Beyincik kaynaklı baş dönmeleri ve dengesizlik ise nörololojk branşlarda beyin cerrahi ve nöroloji hekimlerince, psikojen kaynaklı olanları ise psikiyatristlerce tedavi edilmektedir. Beyin cerrahisini ilgilendiren baş dönmesi ve dengesizliği beyincik sarkması teşhisinde olduğu gibi tedavisinde de pek çok yenilikler vardır. Tedavinin temel sorusu beyincik sarkması hastaya şikayet veriyor mu yoksa vermiyor mu? Bu yüzden MR bulgularındaki sarkmadan ziyade, hastanın şikayetleri esas alınmalıdır. Maalesef bu doğumsal anomalinin tıbbı tedavide ilaçların yeri yoktur. Nörolojik cerrahlar bu hastalığı tedavi etmeden, öncelikle hastalığın tipinin doğru tanımlamalıdır. Cerrahi tedavide amaç ense bölgesinde sıkışan beyin yapılarındaki basıyı gidermek, beyin omurilik suyunun akışındaki engeli kaldırarak bu suyun akışını sağlamaktır. Hastaya uygun doğru teknik uygulandığında cerrahi başarı mükemmeldir’’şeklinde konuştu.