'Gemi saldırısı, Livni'yi israil hükümetine ortak edebilir'

Mavi Marmara gemisine yönelik saldırı sonrası Türkiye ve dünya kamuoyunda yükselen seslerin İsrail'de kabine değişikliğine sebep olabileceği ve Tzipi Livni liderliğindeki Kadima ...



Mavi Marmara gemisine yönelik saldırı sonrası Türkiye ve dünya kamuoyunda yükselen seslerin İsrail'de kabine değişikliğine sebep olabileceği ve Tzipi Livni liderliğindeki Kadima Partisi'ni hükümet ortağı yapabileceği belirtiliyor.

İsrail'in sağcı gazetelerinden Jerusalem Post'ta Herb Keinon imzasıyla yayınlanan analizde saldırı sonrası Başbakan Benyamin Netanyahu'yu sert bir dille eleştiren ve onunla aynı masa etrafında bulunmayacağını belirten Livni'nin, İsrail-Hizbullah savaşı sonrası başbakanlık koltuğuna oturduğuna işaret ediliyor.
Gemi saldırısı sonrası dünya kamuoyundan yükselen seslerin kısa sürede dineceği öne sürülen analizde şu ifadelere yer veriliyor: "2000 yılında başlayan 2. intifada sırasında 12 yaşındaki Muhammed Durra'nın İsrail askerleri tarafından öldürülmesi, 2002 yılındaki Cenin katliamı, 2006'daki 2. Lübnan Savaşı sonrasında da dünya kamuoyu günümüzdekine benzer tepkiler göstermişti. Ancak tüm o baskıları savuşturmuştuk. Yine savuşturmamız gerek."
'Türkiye'nin problematik başbakanı'nın sorunu daha da tehlikeli hale getirdiği belirtilen analizde, Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman'ın "İran da bir zamanlar stratejik ortağımızdı." şeklindeki sözlerine atıfta bulunularak, gerekirse Türkiye'nin gözden çıkarılabileceği vurgulanıyor.
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın "Gemi saldırısı Ortadoğu'da bir dönüm noktasıdır." sözlerinin ancak Netanyahu hükümeti için geçerli olduğu belirtilen analizde, hükümetin yeniden şekillendirilebileceği ifade ediliyor.
2. Lübnan Savaşı'nın Ehud Olmert hükümeti için sonun başlangıcı olduğu, aynı şekilde Mavi Marmara saldırısının da hükümette değişikliğe yol açabileceği öne sürülen analizde şu görüşlere yer veriliyor: "Önümüzdeki birkaç hafta içinde hükümette yer alması hem kamuoyunda ve hem de kendi partisi içinde Livni'ye yönelik baskılar artacaktır. Livni'nin, Barak'ın yardımıyla bile olsa hükümeti devirme ihtimali yoktur. Dolayısıyla da hükümette yer almak için bir yol bulacaktır."
Olmert-Livni hükümetinin, Lübnan ve Gazze savaşlarını yapsalar da Batı'da barış yanlısı olarak adlandırıldıkları belirtilen analizde, sabık hükümetin barışçıl olarak algılanmasında, Livni'nin haftada bir kez Filistin Başbakanı Ahmet Kurey'le; Olmert'in de ayda bir kez Filistin Lideri Mahmut Abbas'la buluşmasının önemli bir rol oynadığı vurgulanıyor.
Analizde Filistinlilerle buluşmayan ya da buluşmak istemeyen Netanyahu'nun hükümete Livni'yi alarak algıları toptan değiştireceğinin altı çiziliyor.
(CİHAN)

Zaman
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile