Genç Yönetmenler Çocuk Haklarına Dikkati Çekti

FERDİ AKILLI - Zonguldak Yayla Mesleki Teknik Anadolu Lisesi'nde eğitim gören Kübra Çetinkaya ve Kader Nur Saka, çocuk haklarıyla ilgili senaryosunu yazıp yönettikleri kısa filmlerle "8. Uluslararası Çocuk Hakları Film Festivali"nde ödüle değer bulunan 10 genç yönetmen arasında yer almanın gururunu yaşıyor.

Milli Eğitim Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü, UNICEF Türkiye Milli Komitesi, Bursa Valiliği, Bursa Büyükşehir, Nilüfer ve Osmangazi Belediyeleri, Sivil Düşün Avrupa Birliği Programı, Anadolu ve Bursa Uludağ Üniversiteleri, Matuku Film ve Çocuk Hakları Kültür Sanat Derneği iş birliğiyle Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin temel taşlarından biri olan çocuk katılımının sağlanmasına katkıda bulunmak amacıyla nisan ayında düzenlenen "8. Uluslararası Çocuk Hakları Film Festivali"nde genç yönetmenler ödüllendirildi.

18 yaş altındaki yönetmenlerin 13 kısa filminin izletildiği festivalde, lise son sınıf öğrencileri Kübra Çetinkaya ve Kader Nur Saka, küçük yaşta evlendirilen ve trafik kazasında ailesini kaybeden kızların yaşadıklarını yansıttıkları kısa filmleriyle yer aldı.

Çetinkaya, lisede okuyan ve ailesinin baskıları nedeniyle evlendirilen bir genç kızın hikayesini, Saka ise kendisinin de rol aldığı ve yönetmenliğini üstlendiği filminde küçük yaşta ailesini trafik kazasında kaybeden bir genç kızın verdiği hayat mücadelesini anlattı.

Kısa filmleriyle dikkati çeken ve büyük beğeni toplayan Çetinkaya ve Saka, ödüle değer bulunan 10 genç yönetmen arasında yer aldı.

- "Evlenen bir kızın okul özlemini filme yansıtmaya çalıştım"

Kübra Çetinkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kısa film yarışmasını duyunca heyecanlandığını ve toplumun dikkatini çocuk gelinlere çekebilmek için kısa film yapmayı planladığını söyledi.

Çevresindekilerin yanı sıra ailelerin baskısıyla evlenen çocuk gelinleri filme aktardığını anlatan Çetinkaya, "Evlenen bir kızın okul özlemini filme yansıtmaya çalıştım. Herkesin çevresinde bu tarz evlilikler var. Anneannelerimiz, babaannelerimiz veya teyzelerimiz aslında birer küçük gelin. Erken yaşta yani 16, 17 ve 18 yaşlarında evlendirilmişler. Filmi çektiğimde etkisinde çok kaldım, dokunsanız ağlıyordum, rüyalarıma bile girmeye başlamıştı. Ben bu psikolojiyi yaşadıysam, onların böyle bir psikolojiyle yeni nesil yetiştirmeleri çok zor." diye konuştu.

Çetinkaya, filmiyle zihniyet değişiminin önünü açmak istediğini belirterek, "Filmimle o duyguyu yansıtabildiysem izleyenler de anlamışlardır umarım. Oynayıp ve yönettiğim kısa filmle ödül almaktan dolayı mutlu oldum." dedi.

- "Filmimi yaşadığım ortamdan etkilenerek çektim"

Kader Nur Saka ise filmini yaşadığı ortamdan etkilenerek çektiğini aktararak "Televizyonlarda ve haberlerde erken yaşta ailesini kaybeden çocukları görebiliyoruz. Bunlardan etkilenerek filmi çekmeye karar verdim. İnsanların yüzüne baktığınız zaman gözlerinden bu tür hikayeleri okuyabilirsiniz. Duyarsız kalırsanız o hikayeleri göremezsiniz." ifadelerini kullandı.