Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada bölücü terör konusunda değerlendirmelerde bulundu.
''Haftaya yine üzüntüyle başladık, yine şahadet haberleriyle sarsıldık. Yeni saldırılarla irkildik, yeni kayıplarımızla yandık'' diyen Bahçeli, teröristler ölüm saçmaya, can almaya ve kıyım yapmaya devam ederken, hükümetin duyarsız ve teslimiyetçi bir tavır sergilediğini savundu.
Türk devletinin dağları mesken tutmuş eşkiyalar tarafından durmadan eritildiğini kaydeden Bahçeli, Türk milletinin alçakça yapılan saldırılarla huzurundan olduğunu, geleceğinden ve varlığından şüphe eder hale geldiğini söyledi.
Bahçeli, şöyle konuştu:
''Kandil'de tezgahını açan, ülkemizin değişik yerlerinde fütursuzca şubeler kuran insan kasapları artık dayanma ve mukavemet noktasını çoktan aşmış durumdadır.
Kendisini Kaf Dağı'nda gören, dev aynasında seyreden Başbakan Erdoğan ve hükümeti, kesinkes duvara toslamış haldedir. Cellâda şirinlik yapan iktidar partisi vahametin derecesini görmekten son derece uzaktır. Bölücü teröre karşı dut yemiş bülbül gibi duran Başbakan ve arkadaşları, Türkiye'nin 10 yılda içini boşaltmış, Türk milletinin teslim senedini pervasızca hazırlamıştır.
İktidar zihniyeti için şehidin, şühedanın bir anlamı kalmamıştır. Ne hüzün vericidir ki, bu kafa yapısında birisi gider birisi gelir mantığı hâkim hale gelmiştir. Nasıl olsa vatan evlatları doğal şehit adayıdır ve yeri geldiğinde de kaçınılmaz son kendisini gösterecektir.''
-''Pervasızlığın doruğuna çıktılar''-
Bölücü terörün istediği zaman eylem yapan, istediği zaman geri çekilen, yeri gelince eylem sahasını şehirlere genişleten ve bazen de cezaevlerini üst olarak kullanan kıvraklık ve kurnazlıkla ''müzakereci AKP'nin açtığı yolda'' emin adımlarla ilerlediğini anlatan Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Görünen odur ki, hainler rahata ermiş, cüret ve cesaretleri fazlalaşmıştır. İhanet kümesinde toplananlar, düşman kampında buluşanlar iyice şımarmış, artık pervasızlığın doruğuna çıkmışlardır. Bölücü talepler; namlu, ateş ve mayın vasıtasıyla dayatılmakta ve taviz üstüne taviz koparılmaktadır.
Yıllardan beridir ısrar ve aymazlıkla uygulanan sorunlu politikalar en sonunda iflas etmiş ve AKP terör duvarına başını çarpmıştır. 'İyi şeyler olacak, umutluyum' sözlerinden 'bıçak kemiğe dayandı, günlerini görecekler, bedelini ödeyecekler, siz temizlemezseniz biz temizleriz' sızlanmalarına büyük kayıplar ve şahadetler eşliğinde gelinmiştir.
Başbakan Erdoğan'ın Habur'da umut verici gelişme olarak yorumladığı terörist kafilenin karşılama törenleri, bugün onlarca vatan evladının albayrağa sarılı tabutlarıyla yer değiştirmiştir. Analar ağlamasın sözleriyle içine girilen tek taraflı ilişki ağı ve PKK açılımındaki ahlaksızca inat, can çekişen bölücü terörü diriltmiş ve sonunda milletimizin boğazına yapışmasına neden olmuştur.''
-''Taksit taksit dayatılan hain projeleri''-
MHP Genel Başkanı Bahçeli, terör örgütü elebaşları ve militanlarının her vasıtayı kullanarak propaganda zeminini yaygınlaştırmaya ve seslerini duyurmaya çalıştığını ifade ederek PKK tezlerini ve zorlamalarını kabul ettirmek ve istenilen noktaya taşımayı amaçladığını vurguladı.
Bunun için ''her çirkeflikten medet umulduğunu ve her çirkinliğe kapı aralandığını'' anlatan Bahçeli, ''AKP Hükümet'i ise taksit taksit dayatılan hain projeleri cevaplamakta ve bir bahaneyle hayata geçirmektedir'' iddiasında bulundu.
Bahçeli, şu görüşleri dile getirdi:
''AKP-BDP-PKK-İmralı işbirliği hayalleri gerçekleştirmenin, dün imkânsız olarak görülen konuları elbirliğiyle savunmanın arayış ve çabası içinde var gücüyle devrededir.
Şu rezalete bakınız ki, bölücü terör rüyasında bile göremeyeceği kadar ilerleme kaydetmiştir. Şu ihanete bakınız ki, Türk milleti dört bir yandan kuşatmaya alınmıştır. Şu feleğin işine bakınız ki, terör suçundan mahkûm ya da tutuklu bulunanlar Türkiye'de gündem belirleyen, süreç tayin eden bir pozisyona kavuşmuşlardır. İmralı talimatıyla bitirilen cezaevlerindeki açlık grevlerinde bu hazin gerçek ve manzara tümüyle görülmüş ve ortaya çıkmıştır.
Bazı BDP'li milletvekilleri de kamuoyuna yansıyan kebap partisi görüntülerinden dolayı zora düşünce açlık grevine iştirak etmek durumunda kalmışlar ve ittifak halinde ölüm tiyatrosunda rol almışlardır. İnsan canına saygı duymayan, insan hayatına değer vermeyen bölücülerin, kendi bedenlerinden yaptıkları tasarrufla sözde hak arayışında bulunmaları asla masum görülemeyecektir. Ne var ki, eli ve vicdanı kanlı terör mensuplarının ölüm üzerinden pazarlık yürüterek AKP'yle köşe kapmaca oynamaları sonuç vermiş, talep listesindeki konu başlıkları iki ay içinde maalesef büyük oranda karşılık bulmuştur.''
-''Mezar siyasetine teslim oldu''-
Bahçeli, cezaevlerindeki açlık kampanyasının anadilde savunmanın önünü açtığını, ''İmralı canisinin'' tecrit şartlarının hafifletilmesine neden olduğunu ve anadilde eğitim isteklerinin yeni anayasa yoluyla karşılanacağının teminat altına alındığını bildirdi.
''AKP, cezaevlerindeki ölüm diline, mezar siyasetine teslim olmuş, böylelikle PKK zorbalığına meşruluk kazandırmıştır'' iddiasında bulunan Bahçeli, ''Bu kapsamda İmralı canisi cezaevlerindeki açlık grevlerinin amacına ulaştığı mesajını kardeşi aracılığıyla yollayarak bu eylemin sonlanmasını istemiştir. Ağlamadan sorumlu Başbakan Yardımcısı ise bundan dolayı memnuniyetini dile getirmiş ve telaşla teşekkürlerini sunmuştur'' dedi.
Devlet Bahçeli, ''Ömrü hayatlarında bir tek şehidimize Fatiha okumaktan uzak kalmış kalpsizlerin, PKK'lıların eylemine sıra sıra destek açıklaması yapmaları da satılmış zihinlerinin ve rehin bırakılmış ruhlarının eseri olsa gerektir. Bunlar ne kuldan utanırlar, ne de Allah'tan korkarlar. Bunlar lafta özgürlük ve demokrasi konusunda mangalda kül bırakmayan; Kandil'de PKK'lı, Ermenistan'da Asalacı, Kuzey Irak'ta Barzani yanlısı, Avrupa'da Brüksel aşığı, ABD'de Washington sevdalısı, Türkiye'de ise yönü ve kıblesi belli olmayan bedbahtlardır'' görüşünü dile getirdi.
Açlık grevleri ile anadilde savunma ve ''İmralı canisinin'' tecrit şartlarının iyileştirilmesi konusunda anlaşma sağlandığını vurgulayan Bahçeli, ''Başbakan Erdoğan'ın açlık grevi konusunda yüksek perdeden dile getirdiği sözlerinin ne denli boş ve anlamsız olduğu bir kez daha görülmüştür'' dedi.
Bahçeli, ''Acaba açlık grevleri, AKP ile İmralı canisi arasındaki müzakere ve mutabakat arayışlarını canlandırmak ve belirli bir seviyeye getirmek maksadıyla küresel ayağı da olan planlanmış bir ölüm stratejisi midir-'' diye sordu.
-''Kandilden mağara kiralasın''-
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Irak Cumhurbaşkanı Talabani ve bu ülkenin kuzeyinde ''yer tutmuş'' Barzani'nin, ''maksat ve sicilini çok iyi bildikleri'' bir gazeteciyle yaptıkları mülakatı eleştirerek, ''Herkese laf yetiştiren Başbakan Erdoğan, konu Barzani olunca dili durmakta ve suspus olmaktadır. Ayrıca Irak Cumhurbaşkanlığı postuna Batı'nın müdahalesiyle oturan Celal Talabani, kendi ülkesinin her meselesini çözmüş gibi Türkiye'ye yol haritası çıkarmaktadır'' dedi.
''Başbakan Erdoğan'ın kardeşi ve dostu olarak gördüğü Ortadoğu'nun bu iki bezirgânı, ülkemize nasihat ederek içişlerimize burunlarını sokacak cüreti kendilerinde bulmuşlardır'' diyen Bahçeli, ''Talabani PKK'yı bu kadar düşünüyor ve bu kadar yakın markaj ve ilgi sahasında tutuyorsa, temennimiz kendisine Kandil'den bir mağara kiralayarak kalan yıllarını burada geçirmesidir'' şeklinde konuştu.
Bahçeli, şöyle devam etti:
''Her şeye rağmen, Talabani'nin açıklamalarının bir yeri daha bizim fazlaca dikkatimizi çekmiştir. PKK'nın kendisine geldiğini, silahları bırakmak için birinci olarak genel af, ikinci olarak da anayasadaki vatandaşlık tarifinin yeniden yapılarak 'Türk' ifadesinin çıkarılmasını istediklerini belirtmiştir. Düşünebiliyor musunuz, bölgesel bazda yuvalanan tüm vampirler Türk milleti hakkında hükümler vermekte, görüşmeler yapmaktadır.
Geçen Eylül ayında bu PKK talepleri Başbakan Erdoğan'a Talabani tarafından iletildiğinde çok manidar bir sonuç ortaya çıkmıştır. Başbakan, Talabani'ye 'sen kimsin' diyeceğine, genel affın kolay olmadığını, kamuoyunun buna hazır bulunmadığını, kendisinin milliyetçi değil Müslüman olduğunu belirterek 'herkes benim kardeşimdir' açıklamasını yapmıştır.
Bu diyaloglar doğru ise buradan iki sonuç çıkacaktır; ilk olarak Başbakan Erdoğan PKK'nın genel affına hazırdır. İkinci olarak da milliyetçililikle ilgili görüşleri tamamen yalan ve asılsızdır.
Görüyoruz ki, Barzani, Talabani, PKK, İmralı ve AKP arasındaki rol paylaşımı gittikçe finale yaklaşmaktadır. Arabulucu Talabani, PKK koruyucusu Barzani ve bunların yoldaşı Başbakan Erdoğan Türkiye'ye İmralı terziliğiyle Kandil kefeni biçmektedir.''
-'' efelenmesi''-
Bahçeli, ''Filistin davasını bastırmak, Gazze'yi füze kuşağına alarak cinayetleri sıradanlaştırmak İsrail'in klasik ve bildik taktikleridir'' dedi.
MHP Lideri, şöyle devam etti:
''Gelişmeler karşısında Başbakan Erdoğan'ın temelsiz tehditleri, nafile beyanları dün olduğu gibi bugün de hiçbir şeye hizmet etmeyecektir. 'One minute' efelenmesinin ve mizanseninin kredisi artık çoktan bitmiş ve tükenmiştir.
Mısır ziyaretinde İsrail'i hedef alan değerlendirmeleri, hiçbir şekilde Filistinli kardeşlerimize bir şey kazandırmayacak, olsa olsa Başbakan'ın kişisel tatmininden ibaret kalacaktır.
2012 şartlarının 2008'in ki gibi olmadığını iddia ederek üst perdeden İsrail'e gözdağı veren Başbakan Erdoğan, daha Mavi Marmara'nın hesabını dahi soramamıştır. Üstelik açıkça İsrail yanında yer alan Obama-ya etkili cevap vermekten bile çok uzaktadır.''
-Öğretmenler Günü-
MHP Genel Başkanı Bahçeli, bu cumartesi 24 Kasım Öğretmenler Günü'nün kutlanacağını anımsatarak, ''Çocuklarımıza bir harf öğretebilmek için en ücra köşelerde heyecanla görev yapmaya çalışan, milletimizin aydınlık geleceğine katkı vermek için fedakârca hizmet veren bütün öğretmenlerimizin ''Öğretmenler Günü'nü'' şimdiden kutluyorum'' dedi.
Bahçeli, ''Bu mukaddes görevi gönül huzuru ile tamamlamış emekli öğretmenlerimizi minnet ile PKK terör örgütünün hunhar saldırılarında şahadete ulaşmış kahraman öğretmenlerimizi rahmet ve şükran ile anıyorum'' görüşünü dile getirdi.
Muhabir: Cüneyt Ateş
Yayıncı: Sefa Salantur
Genel Başkan Bahçeli Açıklaması
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti Hükümeti'nin taksit taksit dayatılan hain projeleri cevapladığını ve bir bahaneyle hayata geçirdiğini belirterek, ''Başbakan Erdoğan, PKK'nın genel affına hazırdır'' dedi.