'Girişimci Ve Yenilikçi Üniversite Endeksi' Açıklandı

'Girişimci Ve Yenilikçi Üniversite Endeksi' Açıklandı

"Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksi"ne dair açıklamalarda bulunan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, “Artık üniversitelerimiz için girişimci ve yenilikçi olmak, bir tercih meselesi değil, bir zorunluluktur” dedi.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü TÜBİTAK tarafından, 50 üniversitenin girişimcilik ve yenilikçilik performanslarına göre sıralandığı "Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksi"ni TÜBİTAK’ta düzenlenen bir basın toplantısıyla açıkladı.

Toplantıda konuşan Bakan Özlü, üniversitelerin, dünya çapında bilim yapılan ve teknoloji üretilen merkezler haline getirilmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Batı tarihini incelediğimizde, üniversitelerin bilimsel ve teknik ilerlemeye nasıl büyük bir katkı sağladıklarını görebiliriz. Batıda üniversiteler, bilgiyle ilgili üretim, deneme, paylaşma, yayma ve uygulama gibi süreçlerin tümünde temel bir rol oynuyor. Hükümet olarak, biz de üniversitelere çok büyük bir önem veriyoruz. Bu nedenle, Türkiye’nin bütün şehirlerine üniversiteler kazandırdık. Üniversitelerimizin fiziki imkânlarını ve araştırma altyapılarını güçlendirmek için çok önemli çalışmalar yaptık. Yürüttüğümüz çalışmalarda, hem akademisyenlerimize hem de öğrencilerimize yönelik birçok önemli destek ve kolaylığı hayata geçirdik” ifadelerini kullandı.

“ÇOK SAYIDA YENİ FİRMA KURULACAK, BUNLARIN ARASINDA DA YİNE ÇOK SAYIDA YENİLİKÇİ FİRMA OLACAK”

Üniversite ve sanayi işbirliğini güçlendirecek çalışmalara ağırlık verdiklerini kaydeden Bakan Özlü, “Zira Türkiye’nin ekonomik ve sosyal hedeflerine ulaşması için rekabetçi ve yenilikçi bir reel sektör oluşturmamız gerekiyor.

Bunun formülü aslında çok açık ve basittir. Çok sayıda yeni firma kurulacak, bunların arasında da yine çok sayıda yenilikçi firma olacak. İşte bu nedenle biz, girişimcilik ve yenilikçilik konularının, Türkiye’nin en hayati gündem maddeleri arasında olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.

“Girişimcilik ruhunu ve yenilikçilik kültürünü geliştirme noktasında da en çok üniversitelerimize güveniyoruz” diyen Bakan Özlü, şunları kaydetti:

“Üniversitelerimizin sanayicilerimizle daha fazla işbirliği yapmalarını amaçlıyoruz. Üniversitenin kapısı sanayiciye, sanayicinin kapısı da üniversitelere açık olmalı. Üniversite, sanayicinin ihtiyaç duyacağı bilgiyi üretmeli. Sanayici, sorunlarını aşmak için üniversiteye başvurmalı. Yine akademisyenlerimiz, sanayinin içinde bulunmalı. Zira sadece üniversitede, sınıflarda, laboratuvarlarda çalışarak, ekonomik ve sosyal faydaya dönüşen nitelikli bilgi üretilemez. Bir başka önemli konu da, üniversite mezunu gençlerimizin girişimci ve yenilikçi bireyler olmalarıdır. Gençlerimize bu vasıfları kazandırmamızda da yine üniversitelerimize önemli bir sorumluluk düşüyor. Dolayısıyla, üniversite iklimini ve ekosistemini, her yönüyle, girişimciliği ve yenilikçiliği destekleyecek şekilde inşa etmek gerekiyor.”

“DİKKATE ALINAN, SADECE VE SADECE ÜNİVERSİTELERİN GİRİŞİMCİLİK VE YENİLİKÇİLİK PERFORMANSLARIDIR”

5 yıl önce başlatılan endeks çalışmalarının, bugün başta üniversiteler ve öğrenciler olmak üzere kamuoyu tarafından merakla beklenen bir sıralamaya dönüştüğüne vurgu yapan Bakan Özlü, “Bu endeks, üniversitelerin eğitim kalitesine göre sıralandığı bir liste veya en başarılı üniversiteyi ortaya koyan bir sıralama değildir. Bu endeks kapsamında dikkate alınan, sadece ve sadece üniversitelerin girişimcilik ve yenilikçilik performanslarıdır. Görüyoruz ki, son yıllarda üniversitelerimiz bünyesinde girişimcilik ve yenilikçiliğe dair önemli adımlar atıldı, atılıyor. Gençlerimiz de artık kendi işlerini kurmanın, girişimci olmanın hayallerini kuruyor. Gençlerimiz girişimcilik ve yenilikçilik anlamında da kendilerini yetiştirebilecekleri üniversiteleri tercih ediyor. İyi akademisyenler ve araştırmacılar da, yenilikçiliğe fırsat veren, kendilerine kaynak ayrılabilen yerlerde kümelenmeye gayret ediyor. Dolayısıyla artık üniversitelerimiz için girişimci ve yenilikçi olmak, bir tercih meselesi değil, bir zorunluluktur. Biz de bu endeksi açıklayarak, üniversitelerimizi bu alanlara teşvik ediyoruz. Her üniversiteye, kendi durumunu diğerleriyle mukayese etme imkanı veriyoruz. Üniversitelerimize adeta bir ayna tutuyor, girişimcilik ve yenilikçilik alanında neyi doğru ve neyi yanlış yaptıklarını kendilerine gösteriyoruz. Geride kalan yılların sıralamalarına baktığımızda şunu görüyoruz; bütün üniversitelerimiz, doğru adımları attıkları ve bu adımlarında ısrar ettikleri takdirde endekste yer buluyorlar” değerlendirmesinde bulundu.

SIRALAMA NASIL YAPILDI ?

Endeks sıralamasının nasıl yapıldığına dair bilgiler paylaşan Bakan Özlü, endeksin 5 boyut altında 23 göstergeye göre hazırlandığını birinci boyut olan “Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Yetkinliği” başlığı, yüzde 20 ağırlığa sahip olduğunu ve bu başlık değerlendirilirken, bilimsel yayın sayısı, atıf sayısı, Ar-Ge ve yenilik destek programlarından alınan proje ve fonlar, ulusal ve uluslararası bilim ödülü sayısı, doktora mezun sayısı gibi göstergelere bakıldığını belirtti.

İkinci boyut olan ve yüzde 15 ağırlığa sahip “Fikri Mülkiyet Havuzu” boyutunda, patent başvuru sayısı, patent, faydalı model, endüstriyel tasarım belge sayısı gibi göstergelerin dikkate alındığını söyleyen Bakan Özlü, “‘İşbirliği ve Etkileşim’ olarak ele aldığımız, yüzde 25 ağırlıklı üçüncü boyutta ise üniversite-sanayi işbirliğinde yapılan Ar-Ge ve yenilik proje sayısı ve fon miktarı, uluslararası işbirliği ile yapılan proje sayısı, uluslararası işbirliklerinden elde edilen fon tutarı, dolaşımdaki öğretim elemanı, öğrenci sayısı gibi göstergeler değerlendirildi” açıklamasında bulundu.

“Girişimcilik ve Yenilikçilik Kültürü” nün, yüzde 15 ağırlıkla endekste dikkate alınan dördüncü boyut olduğunun altını çizen Bakan Özlü, “Bu başlık altında, lisans ve lisansüstü seviyesindeki girişimcilik, teknoloji yönetimi ve inovasyon yönetimi ders sayısı, teknoloji transfer ofisi, teknopark, kuluçka merkezlerinin yönetiminde tam zamanlı çalışan kişi sayısı, teknoloji transfer ofisinin varlığı gibi göstergeler göz önüne alındı. Son faktör olan ‘Ekonomik Katkı ve Ticarileşme’ başlığı ise endekste yüzde 25 ağırlıkla değerlendirildi.

Bu boyutta, akademisyenlerin, üniversite öğrencilerinin ya da son beş yıl içinde mezun olanların teknoparklarda ortak veya sahip olduğu faal firma sayısı, akademisyenlerin teknoparklarda sahip olduğu firmalarda çalışan kişi sayısı, lisanslanan patent, faydalı model ve endüstriyel tasarım sayısı gibi kalemler dikkate alındı” değerlendirmesinde bulundu.

Bu seneki endeks sıralamasına, öğretim üyesi sayısı 50’nin üzerinde olan 152 üniversite dahil edildiğini bildiren Bakan Özlü, endeksin veri toplama sürecine 221 kurum katkı sağladığını ilk 50’ye giren üniversitelerinin tamamının ise TÜBİTAK’ın web sayfasında yayınlanacağını kaydetti.

İlk 50’ye giren tüm üniversiteleri tebrik eden Bakan Özlü, ilk 5’te yer alan üniversiteleri açıkladı.

Sıralama ise 1) Sabancı Üniversitesi, 2) Ortadoğu Teknik üniversitesi, 3) İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi, 4) İstanbul Teknik Üniversitesi, 5) Boğaziçi Üniversitesi şeklinde oldu.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile