Gökçek'ten Mültecilere İnsani Bakış

Gökçek'ten Mültecilere İnsani Bakış

Osman Gökçek'in, Beyaz TV ekranında yayınlanan 'Erkan Tan ile Tartışalım' programında yaptığı açıklamalar büyük yankı uyandırdı.

Beyaz TV Genel Yayın Koordinatörü Osman Gökçek'in mülteciler hakkındaki sözlerine bir övgü de Anayurt Gazetesi Yazarı Mihriban Başlı'dan geldi. 

Gazeteci - Yazar Mihriban Başlı tarih boyunca mültecilerin yaşadığı sorunları belgelerle dile getiren Osman Gökçek'i tebrik etti.

Başlı, köşesinde kaleme aldığı yazısında “Genç yaşına rağmen bu duyarlılığı gösteren, izlerken kanımızın donduğu zulümleri, her şeyden önce de gerçekleri gözler önüne seren program için, Osman Gökçek'e tebrikler” dedi.

İşte 'Mülteciler Dramına İnsani Bir Bakış' adlı o yazı:

Osman Gökçek'in, programından söz ediyorum.
Geçtiğimiz Perşembe akşamı BEYAZ TV'de, Osman Gökçek'in konuk olduğu programdan.
Gerçekten insani.
Hesapsız, kitapsız.
Çünkü sözlerde ne harcanan paraların toplamı var, ne de başka bir şey.
Konuşulanlar, mültecilerin yaşadığı drama olan duyarlılık, içtenlikli bir merhamet duygusu.
Oraya buraya çamur atan, körü körüne birilerine hizmet veren programları hatırlayın.
Hangisinde bu zavallı, günahsız zulüm görmüş, vatanından evinden, can pazarından kaçıp Türkiye'ye sığınmış, insanların dramı yansıtıldı?
Varsa yoksa harcanan paralar, Suriye'nin iç politikasına ilişkin yorumlar.

Bu nedenledir ki, öncelikle genç yaşına rağmen bu duyarlılığı gösteren, izlerken kanımızın donduğu zulümleri, her şeyden önce de gerçekleri gözler önüne seren program için, Osman Gökçek'e, tebrikler.

Gökçek, programında salt Suriyeli mültecilerden ve günümüzden değil, tarih boyunca mültecilerin dramından da söz etti. O günlerde yaşananlara ışık tuttu.
Osmanlı gibi Atatürk'ün de, binlerce mülteci Yahudi'ye kucak açtığını söyledi.
Nazım Hikmet'in, bir mülteci olduğunu hatırlattı.
1944'de yaşanan, İsmet İnönü'nün talimatıyla Rusya'ya teslim edilen ve kurşuna dizilen Azeri vatandaşlardan bahsetti.
Boraltan Katliamında can verenlerden…
Programda Esad'ın, günahsız vatandaşlarına uygulattığı, tüyler ürpertici zulmünü gözler önüne serdi.
Gökçek “Esad, kendini bölgenin ilahı olarak görüyor. Türkiye bu mültecileri Suriye'ye teslim etsin de, Azeriler gibi onlar da kurşuna mı dizilsin?” dedi.
Durum böyleyken de CHP'li vekillerin, Beşer Esad'ı ziyaretlerini doğru bulmadığını dile getirdi.

İnsanların en ince fikirlisidir, insanları düşünen.
Konu insanlık dramı olunca, nicedir unutulmuş insanlık yanlışlarını okumak, duygusuz, hayalsiz bırakılmış, kurutulmuş duygu dünyalarını da hareketlendirdi.
Bu konuda yaşanan başka bir dramı hatırlattı bize. Olay son derece dramatikti. Çünkü 769 mülteci göz göre göre ölüme gönderilmişti.
İkinci Dünya Savaşı yıllarında, 1941 Aralık Ayında İstanbul açıklarına yanaşan Struma gemisi, içinde bulunan 769 Yahudi ile havaya uçurulup, Karadeniz'in sularına gömüldü.
Türk hükümeti Filistin'e gitmek üzere gemiye binen yolcuların asıl amacının, İstanbul'a inmek olduğuna inanıyordu. Savaş koşullarında 769 mülteciyi kabul etmeye niyetleri yoktu.
70 gün boyunca İstanbul açıklarında kaderine terk edilen sonunda büyük bir patlamayla havaya uçurulan geminin, 769 yolcusu arasında çocuklar, hamile kadınlar, bebekler vardı.

Bir kez daha anlaşılmıştı ki, insanların mutluluğu iktidar oyunları arasında ne kadar zavallı bir hale geliyordu.
Suriyeli mülteciler bu anlamda şanslılar. İktidar oyunlarının kurbanı olup ölüme terk edilmediler. Zor koşullarda bile olsa yaşıyor ve yarınlara ait küçük bir umut da olsa taşıyorlar.


Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile