Çin'de ticaretle uğraştığını ve eşi ile kafeteryada tanıştığını belirten Ali Rıza Çelebi, "Tanıştığımızdan kısa bir süre sonra birbirimize yakıştığımızı anladık ve evlenmeye karar verdik. İlk önce onun ailesine gittik. Ailesi beni çok iyi karşıladı. Babası 'Kızıma çok iyi davranırsan evlenebilirsiniz' diye konuştu" dedi.
Eşinin "Dila" ismini aldığını, ayrıca kendi ailesinin de bu evliliğe olumlu yaklaştığını belirten Çelebi, eşinin henüz İslâm dinini yeni tanımaya başladığını, dedesinin isteği üzerine kız çocukları olursa ismini Fatma, erkek çocukları olursa ismini amcalarının ismini vereceklerini söyledi.
Çelebi, eşinin Çin'de kendisine ait bir firmada yöneticilik yaptığını, Çin'in Guanzhon kentinde yaşadıklarını, ileri ki süreçte Türkiye'ye gelip gelmeyecekleri konusunda henüz bir karar vermediklerini anlattı.
Çinli gelin Dila da, eşinin anne ve babası Gülzade-Ahmet Çelebi çiftiyle Amasya Halk Eğitim Düğün Salonu'nda düzenlenen düğün töreninde karşılıklı oynarken eşinin yakınları ile birlikte halay çekti.
Yeğeni Ali Rıza Çelebi'nin Çin'den bir kızla evlenmesinin kendilerini mutlu ettiğini belirten dayı Ali Bal, "Bu evlilik kültürümüze bir çeşitlilik kattı. Ayrıca yeğenim Çin Seddi'ni aşarak bize bir gelin kazandırdı" diye konuştu.
Gelinleri Dila'nın kendilerine çabuk ısındığını, ayrıca bu düğünün farklı bir özelliği daha bulunduğunu belirten Ali Bal, şöyle konuştu: "Biz Uygurluyuz. Uygur kasabasındanız. Uygurlu bir gencin Çinli bir kızla evlenmesi ayrı bir anlam taşıdı. Bizim esas kökümüz Sincan Türkleri'ne dayanıyor. Belgelerle bunu ispatlayabiliyoruz. Bunun da ayrı bir anlamı olduğunu inanıyorum."
Gönlünü Çinli Qing'e kaptırdı
Amasya'nın Uygur beldesinde, Ali Rıza Çelebi ile Çinli Hemioo Qing, Türk örf ve adetlerine göre yapılan bir düğünle hayatlarını birleştirdi.