Kılıç, gazetecilere yaptığı açıklamada, gözde kızarıklığa en fazla, gözün beyazı olan sklera tabakasını saran konjonktivada iltihap oluşmasının yol açtığını bildirdi.
Kızarıklığın genellikle göz ve el teması sonucu çok hızlı bir şekilde yayılarak ciddi bir iş gücü kaybına neden olduğunu vurgulayan Kılıç, şöyle devam etti:
"Son günlerde polikliniğimize başvuran adenoviral konjontivit vakalarında artış görülmektedir. Bu durum son günlerde artan üst solunum yolu enfeksiyonlarında artışla ilişkili olabilir. İnsandan insana bulaşma daha çok direkt temas ya da hastanın temas ettiği eşyalarla olur. Ayrıca solunum yolu ile bulaşma salgınlara da yol açabilir. Aile bireyleri arasında bulaşma genellikle hastanın ailesi ile ortak kullandığı eşyalar (havlu, yastık, gözlük vb) aracıyla olmaktadır. Hastaneler, toplu taşıma araçları ve iş yerlerinde hasta kişilerin ellerinden eşyalara teması sonucunda bulaşması sık olmaktadır. Hastaların yarısından fazlasında, her iki gözünde ani gelişen kızarıklık, sulanma, kapaklarda şişlik görülür. Çapaklanma hafif olup su gibi berrak sulanma ve batma ön plandadır. Kulak önünde ve çene altında elinize gelen, dokununca ağrılı olabilen lenf bezesi bulunabilir. Çocuklarda genellikle üst solunum yolu enfeksiyonu ile başlayabilir. İki gözün şikayetleri ve bulguları aynı olmayabilir. Konjonktivit bazen ilerleyebilir ve gözün saydam tabakası olan korneayı tutabilir ve bu da kalıcı görme problemlerine yol açabilmektedir. Bu nedenle hastalık belirtileri başladığında erken tanı ve tedavi önem arz etmektedir."
- Hastalığın tedavisi
Op. Dr. Kılıç, hastalığın tedavisine ilişkin bilgi verdi.
Bu rahatsızlığa karşı direkt etkili bir ilaç bulunmadığına değinen Kılıç, "Bu nedenle tedavide en önemli basamak hastaya hastalık hakkında bilgi vermektir. Bu durumun aslında tedavi edilemediği, sadece sorunların azaltılmaya çalışıldığı ve 4 hafta kadar hastalığın devam edeceği bilgisi verilmeli, diğer göze ve aile bireylerine bulaşma riskinin çok yüksek olduğu hatırlatılmalı ve sıkı önlemler alınması önerilmelidir" ifadelerini kullandı.
Kılıç, kalabalık yerlerde çalışan veya bulunan kişilere (okul, hastane vb) mutlaka rapor verilmesi gerektiğini aktardı.
Daha çok rahatlatıcı tedavi uygulandığına işaret eden Kılıç, şunları kaydetti:
"Soğuk uygulama yapılabilir. Genellikle ikincil bakteriyel enfeksiyon açısından koruyucu amacıyla antibiyotikli damlalar, suni göz yaşı verilmektedir. Kendi pratiğimde viral yükü azaltmak için batikonlu damla ve antiviral ilaçlar da vermekteyim. Steroidler genelikle gözde kornea tulumu, membran oluşumu söz konusu ise verilmektedir. Bulanık görme ve ışıktan rahatsız olma gibi şikayetlere yol açan korneal infiltratlar uzun süren bir tedavi gerektirebilmektedir. Eller sık sık su ve sabunla yıkanmalı, göz mümkün olduğunca ovuşturulmamalı, gözü silmek için tek kullanımlık kağıt havlu kullanılmalı ve direk çöpe atılmalı, yaşadığımız oda sık sık havalandırılmalı ve bu süreçte ortak eşya kullanılmamalıdır."
'Gözünüzdeki Kızarıklığı İhmal Etmeyin'
Siirt Devlet Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Şaban Kılıç, gözlerde kızarıklık ya da iltihap durumunda mutlaka bir doktora başvurulması gerektiği uyarısında bulundu.