GRAFİKLİ - 5 Soruda Hong Kong'daki Protestolar

'Doğu'nun İncisi' olarak addedilen Çin'in Hong Kong Özel İdari Bölgesi'nde suçluların Çin'e iadesi tasarısına karşı yürütülen protestolar son haftalarda hız kazandı Pekin yönetiminin protestolara karşı söyleminde yaptığı değişiklik ve bölgenin sınırına gönderdiği askeri araçlar, Hong Kong'da suların ısınacağına işaret ediyor Göstericilerin tasarıya itirazının altında Pekin yönetimin tasarının içeriğini bölgedeki siyasi muhalifleri de içerecek şekilde genişletebileceği endişesi yatıyor Bölgede üçüncü ayına giren protestolarda 700'den fazla gösterici gözaltına alındı Pekin hükümeti, Hong Kong'daki gösterileri ilk başta 'radikal göstericilerin isyanı' şeklinde tanımlarken, son haftaki açıklamalarda ise gösterileri 'terör benzeri eylem' şeklinde tanımladı.

FUAT KABAKCI - "Doğu'nun İncisi" olarak addedilen Çin'in Hong Kong Özel İdari Bölgesi'nde, suçluların Çin'e iadesi tasarısına karşı yürütülen protestolar son haftalarda hız kazanırken, Pekin yönetiminin protestolara karşı söyleminde yaptığı değişiklik ve bölgenin sınırına gönderdiği askeri araçlar, Hong Kong'da suların ısınacağına işaret ediyor.

Neredeyse her hafta sonu binlerce göstericinin polisle karşı karşıya geldiği olaylar son haftalarda uluslararası toplumun desteğini alırken, bu durum Çin hükümetinde ise protestolara karşı söylem ve eylem değişikliğine neden oldu.

Hong Kong yerel meclisine ilk nisanda gelen suçluların Çin'e, Makao Özel İdari Bölgesi'ne ve Tayvan'a iadesini kolaylaştıran tasarı bölgede tepkilere yol açtı. Tasarıya karşı bölgenin belli cadde ve yollarında başlayan gösteriler, geçen haftalarda Hong Kong Uluslararası Havalimanı'na sıçradı.

Protestoların ne kadar süreceği ve nasıl sonuçlanacağı belirsizliğini korurken, gösterilerin karşısında geri adım atmayan Çin merkezi hükümeti ve yerel hükümetin protestoları durdurmak için nasıl bir yönteme başvuracağı uluslararası toplumun merak konusu oldu.

Bu kapsamda AA muhabirinin yaptığı derlemeye göre, tasarının başlangıç noktası, göstericilerin talepleri, Çin merkezi hükümeti ve Hong Kong yerel hükümetinin tavrına ilişkin 5 soru ve yanıtları şöyle:

1- Suçluların Çin'e iadesi tasarısına karşı yürütülen ve üçüncü ayına giren protesto gösterilerinin kaynağı nedir?

Hong Kong'daki göstericilerin geniş çaplı protestoları, suçluların Çin'e, Makao Özel İdari Bölgesi'ne ve Tayvan'a iadesi tasarısına karşı haziranda başladı. Hong Konglu 20 yaşındaki gencin geçen yıl martta Tayvan'a birlikte seyahate gittiği kız arkadaşını öldürmesi ve sonrasında Tayvan makamlarının katil zanlısını Hong Kong'dan istemesi sonucunda ortaya çıktı.

Tayvan ile iade anlaşması bulunmayan Hong Kong bu tasarıyla Tayvan, Makao ve Çin'e cinayet başta olmak üzere ağır kriminal suçluların iadesini amaçlıyor. Söz konusu tasarı, 3 Nisan'da Hong Kong yerel meclisine sunuldu ancak ilave revizeler gerek görülmesi nedeniyle geçmedi.

Hong Kong'da göstericilerin tasarıya itirazının altında ise daha önce Hong Kong yerel meclisinde delegelerin yemin metnine müdahale eden, Çin milli marşı ve bayrağına saygı gösterilmesini sağlamak amacıyla kanun çıkaran Pekin yönetimin, tasarının içeriğini bölgedeki siyasi muhalifleri de içerecek şekilde genişletebileceği endişesi yatıyor.

Protestocular, tasarının tamamen iptalini sağlayarak Hong Kong'daki siyasi muhaliflerin Çin'e iadesinin önünü kesmeye çalıştıklarını savunuyor.

2- Hong Kong toplumunun protestolara bakış açısı ve göstericilerin talepleri nedir?

Suçluların iadesi tasarısının Hong Kong yerel meclisine sunulmasından önce küçük sayılarda başlayan ancak hafta sonları sayıları ciddi şekilde artan protestocular, son olarak Hong Kong Uluslararası Havalimanı'nı hedef aldı.

Gösterilerde, sayıları yüz bin ile bir milyon arasında değişen protestocuların, nüfusu 7,4 milyona ulaşan Hong Kong'da, bölgenin yedide birini oluşturduğu görülüyor. Son aylarda özellikle beyaz yakalıların da zaman zaman gösterilerde bulunması, gösterilere halk ve idari bölge yönetiminden de desteğin olduğunu gözler önüne seriyor.

Hong Kong hükümetine ve polis gücüne destek veren kent sakinlerinin bazıları ise zaman zaman sokakları dolduruyor.

Bu açıdan Hong Kong toplumunun "siyasi görüş açısından iki kutuplu bir yapıya doğru gittiği" anlaşılıyor.

Protestocular, son olarak Hong Kong Uluslararası Havalimanı'nda dağıttıkları bildiride, "Tasarı geri çekilmeli, Hong Kong Baş Yöneticisi istifa etmeli, hükümet protestoları 'isyan' olarak sınıflandırmaktan vazgeçmeli, polisin eylemlerine yönelik tam bağımsız bir soruşturma yapılmalı, gösterilerde gözaltına alınan herkes ön koşulsuz serbest bırakılmalı" şeklindeki taleplerini 5 madde olarak sıraladı.

Ancak bu talepler henüz yerel hükümet tarafından kabul görmüş değil. Hong Kong Baş Yöneticisi Carrie Lam, hafta içinde yaptığı açıklamada, gösterilerin sona ermesinden sonra diyalog sürecinin başlayabileceğini açıklamıştı.

3- Çin'in, Hong Kong'daki protestolara karşı askeri bir müdahalede bulunması mümkün mü, bunun hukuki boyutu nedir?

Hong Kong'un 1997'de İngiltere'den Çin'e devrinde bölgede Çin Halk Kurtuluş Ordusu Hong Kong Garnizonu kuruldu. Çin Halk Kurtuluş Ordusunun, merkezi Guangdong eyaletindeki Güney Saha Komutanlığına bağlı faaliyet gösteren garnizonun 5 bin civarında personeli bulunduğu tahmin ediliyor.

Çin'in, Hong Kong Özel İdari Bölgesi'ne olası bir müdahalesi, Çin merkezi hükümetince 1996'da çıkarılan Çin Halk Kurtuluş Ordusu Hong Kong'a Asker Konuşlandırma Kanunu'na göre gelişme kaydedecek.

Bu kanuna göre, Pekin hükümetinin Hong Kong'a asker sevk edebilmesi için öncelikle Hong Kong yerel hükümetinin merkezi hükümetten talepte bulunması gerekiyor. Merkezi hükümetin de bu talebi onaylaması ve harekete geçmesi icap ediyor.

Askeri müdahalenin bu açıdan hukuki yönü, Hong Kong hükümetinin talebine göre işleyecek olmasının yanı sıra Pekin hükümetinin dünyanın gözü önünde "Doğu'nun İncisi" şeklinde bilinen, uluslararası finans merkezi olarak görülen bir bölgeye yapacağı müdahaleyle ülkenin dünya genelindeki imajını ne derece şekillendireceğini hesap etmesi gerekiyor.

Ayrıca, "Çin, 1 Ekim Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 70'inci yılı kutlamalarını Hong Kong'daki protestoların gölgesinde geçirebilmeye tahammül edebilir mi?" sorusu ortaya çıkıyor. Bu açıdan Hong Kong'daki protestolara askeri müdahale Çin'in hem kendi içinde hem de uluslararası toplumun gözünde vereceği önemli bir sınav olacak.

4- Hazirandan bu yana yürütülen protestoların bilançosu nedir?

Bölgede üçüncü ayına giren protestolara ilişkin Hong Kong yetkililerince paylaşılan son verilere göre, 700'den fazla gösterici gözaltına alınırken 6 gösterici tutuklandı, 2 ana kara vatandaşı ciddi şekilde yaralandı. Hong Kong polisinin göstericilere müdahalesinde kullandığı plastik mermiler bazı göstericileri kör etti.

Hong Kong'da son birkaç günde olaylar piyasaları ciddi şekilde etkilerken protestolar yüzünden Hong Kong Uluslararası Havalimanı'nın işleyişi iki gün arka arkaya aksadı. Pazartesi tüm uçuşlar, salı günü de gidiş seferleri iptal edildi. Günlük bin civarında uçuşun yapıldığı havalimanı, geçen yıl 75 milyon yolcuya hizmet vermişti.

5- Çin hükümetinin, Hong Kong'un sınırına gönderdiği zırhlı araçlar ve güvenlik güçleriyle yaptığı tatbikatların amacı ne?

Uluslararası toplumun hafızasında 1989'da Tiananmın Meydanı'nda göstericilere karşılık yaptığı sert müdahalelerle olumsuz bir imaj bırakan Pekin yönetimi, olayların son günlerde yoğunlaşmasıyla Hong Kong'a sınır kenti Şıncın'a çok sayıda zırhlı araç ve üstü kapalı askeri kamyonlar sevk etti.

Geçen haftalarda 12 bin polisle kentte isyanla mücadele ve sosyal istikrarı korumaya yönelik tatbikatlar da icra edildi. Öte yandan Çin'de polis teşkilatının bağlı bulunduğu Çin Kamu Güvenliği Bakanlığınca ülke genelinde kamu güvenliği mekanizmalarına 2019-2022'yi kapsayan sosyal ve siyasi istikrarı korumaya yönelik tatbikatlar düzenlemesi talimatı verildi.

Hong Kong'da gösterilere yaklaşım Pekin hükümetinde son zamanlarda ciddi değişiklik gösterdi. İlk başta olaylara "radikal göstericilerin isyanı" tanımını yapan hükümet, son hafta yaptığı açıklamalarda ise gösterileri "terör benzeri eylem" şeklinde nitelendirdi.

Ayrıca ülkenin resmi medyası olarak zaman zaman hükümetin görüşünü yansıtan gazeteler Şıncın'a yapılan askeri sevkiyat ve tatbikatların göstericilere "uyarı" olduğunu yazdı.

Gelişmelere bakıldığında merkezi hükümetin göstericilere ve uluslararası topluma karşı bakış açısını değiştirdiği, olaylara askeri bir müdahalenin yapılabileceği mesajını verdiği ve tutumunu artık "psikolojik savaş"a göre konumlandırdığı anlaşılıyor.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile