Gümrük ve Ticaret Bakanı Yazıcı Açıklaması

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, şu anki duruma göre odalar, ticaret ve sanayi odaları, borsa başkanları ve TOBB Başkanı'nın, 2 dönem başkanlık yaptıktan sonra 2 dönem ara vermedikçe yeniden oda başkanlığına aday olamadığını belirterek, ''Dolayısıyla 2 dönem seçilen başkanlar, şu anda 2 dönem ara vermek zorunda. Biz onu, Meclis'e sevk etmek üzere olduğumuz kanunda yapacağımız değişiklikle 1 dönem araya indiriyoruz'' dedi.

Mali Suçları Araştırma Kurulu ve Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi tarafından ortaklaşa düzenlenen, ''Suç Ekonomisi, Mücadele Yöntemleri ve Türkiye Değerlendirmesi'' konulu panel, Gazi Üniversitesi Rektörlüğü Mimar Kemalettin Salonu'nda gerçekleştirildi.

-''Oda başkanlarının bekleme süresi 1 döneme inecek''-

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yazıcı, bir gazetecinin, ''Oda başkanlarının seçilme süreleri ve bekleme süreleriyle ilgili bir açıklama yapmıştınız, bu konuda kafalar biraz karıştı, açıklık getirir misiniz'' şeklindeki sorusu üzerine, şunları söyledi:

''Geçen akşam, 360 oda başkanı ile olduğumuz yemekte bir açıklama yaptım. Yeni kanunda bir madde ilave ettik, onun yanlış anlaşıldığını gördüm. Çünkü alkıştan da belli yani, pek fazla alkışlamadılar, yanlış anladılar. Şu anki duruma göre, 5174 sayılı Kanun'da, odalar, ticaret ve sanayi odaları, borsa başkanları ve TOBB Başkanı, 2 dönem başkanlık yaptıktan sonra, 2 dönem ara vermedikçe yeniden oda başkanlığına aday olamıyor.''

Kendisinin, söz konusu yemekte yaptığı açıklamada, ara verilecek dönemle ilgili konuştuğunu dile getiren Yazıcı, ''Bir kısmı orada, '1 dönem başkanlık yapan ara verecek' diye anladı. Dolayısıyla 2 dönem seçilen başkanlar, şu anda 2 dönem ara vermek zorunda. Biz onu, Meclis'e sevk etmek üzere olduğumuz kanunda yapacağımız değişiklikle 1 dönem araya indiriyoruz. Niye 1 dönem- Çünkü dönemleri 4 yıldır, 2 dönem olunca 8 yıl. 8 yıl bir insanı bekletmek, seçilme hakkını kullanmamasının doğru olmadığını düşündük, bunu bakan arkadaşlarımızla ve Başbakanımızla da paylaştık. Dolayısıyla Meclis'e sevk etmek üzere olduğumuz kanuna bunu monte ediyoruz, konu bu'' diye konuştu.

-''Küresel krizin kaynağı dünya refahındaki adaletsizlik''-

Panelde konuşan Yazıcı, ekonomik alanda işlenen suçların, terör gibi kitlesel suçların temel kaynaklarından biri olduğunu söyledi.

Bu nedenle ekonomik alandaki suçların kendi oluşturduğu suç kapsamının yanı sıra diğer suçlarla da örtüştüğü alanlar bakımından daha dikkatle üzerinde çalışılması, engellenmesi gereken konular ve alanlar olduğunu ifade etti.

Yazıcı, toplumsal suçları önlemenin yollarından birinin de onların ekonomik kaynaklarını kurutmak olduğunu bildirdi.

Dünya ekonomisinin büyüklüğünün 2011 yılında yaklaşık 70 trilyon dolar seviyesinde bulunduğunu belirten Yazıcı, şunları kaydetti:

''Bu ekonomik büyüklüğün yaklaşık yüzde 64'ünü, yani 45 trilyon dolarını 34 ülkeden oluşan gelişmiş ekonomiler, geri kalan yüzde 36'lık kısmını, yani 25 trilyon dolarını ise 150 ülkeden oluşan gelişmekte olan ülkeler üretmektedir. Bu paylaşıma dünya nüfusu açısından baktığımızda gelişmiş kabul edilen 34 ülkenin nüfusunun yaklaşık 1 milyar, gelişmekte olan 150 ülkenin nüfusunun da 6 milyar civarında olduğu dikkatimizi çeker. Küresel zenginliğin yaklaşık yüzde 64'üne dünya nüfusunun yüzde 14'ünün sahip olduğu, geri kalan yüzde 36'lık katma değerin dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 86'sı tarafından paylaşıldığını görüyoruz. Sadece bu orandan hareketle dünya refahının çok adaletsiz bir dağılıma sahip olduğu ve bugün yaşadığımız küresel krizin kaynağının da esas itibariyle burada gizli olduğunu ve çözüme bu noktadan hareketle ulaşabileceğimizi anlamaktayız.''

-''Uluslararası ticaret hacmi 2011 yılında 36 trilyon dolar civarında''-

Uluslararası ticaret hacminin ise 2011 yılında 36 trilyon dolar civarında olduğunu aktaran Yazıcı, bu hacmin gelişmekte olan 150 ülkede 15 trilyon dolar, gelişmiş 34 ülkede ise 20 trilyon dolarlık hacme ulaştığını söyledi.

Dünyanın en büyük 300 şirketinin tüm dünya ekonomisinin dörtte birini kontrol ettiğine dikkati çeken Yazıcı, şöyle devam etti:

''Bugün, uyuşturucu trafiğinden insan ticaretine kadar birçok suç maalesef organize bir şekilde ve teknolojinin nimetleriyle, geçmişe oranla daha kolay icra edilebilmektedir. Ulus aşırı terörist organizasyonlar, küresel olarak rahatlıkla örgütlenmekte, üstelik teknolojiyi de oldukça profesyonel biçimde kullanmaktadırlar. Toplumsal değişim, suç ekonomisini de etkilemektedir. Toplumsal normlar, ekonomik alandaki suçların önünde önemli bir engel oluşturmakta yahut tam aksine kolaylaştırmaktadır.''

-''Dünyadaki kara para 1,5 ila 3,5 trilyon dolar arasındadır''-

Bakan Hayati Yazıcı, yasa dışı faaliyetlerin ve bu faaliyetlerden elde edilen gelirlerin dünyadaki boyutuna da değinerek, ''Şunu unutmamak gerekir. Kayıt dışı ekonomi, yeraltı ekonomisi, suç ekonomisi gibi isimler altında yapılan çalışmalar sonucu ortaya çıkan rakamlar birer tahmindir. Dünyadaki 'kara ekonomi', dünya Gayri Safi Milli Hasılası'nın yüzde 2 ila yüzde 5'i arasındadır. Bunun da rakamsal ifadesi 1,5 ila 3,5 trilyon dolardır'' diye konuştu.

Yasa dışı faaliyetlerden elde edilen gelirlerin yasal ekonomik sisteme entegresinin, ilk olarak para talebinde istikrarsızlığa neden olduğunu belirten Yazıcı, yasa dışı faaliyetlerdeki yüzde 10'luk artışın para talebinde yüzde 10 ve her türlü mevduatı içeren toplam para talebinde de yüzde 6'lık bir düşüşe sebep olduğunu ifade etti.

Yazıcı, ayrıca yüksek meblağlardaki ''kirli paranın'', verimli yatırımlara da yönelmediğini vurguladı.

-''Ekonomik suç örgütleriyle etkin mücadele ediyoruz''-

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın, kaçakçılığa karşı yürüttüğü faaliyetlerini de anlatan Yazıcı, Bakanlığın ekonomik suç örgütleriyle ve faaliyetlerini kayıt dışı yürüten kesimlerle, teknolojinin de imkanlarını kullanarak etkin bir mücadele sürdürdüğünü bildirdi.

Yazıcı, şöyle konuştu:

''Bakanlar Kurulu'na yeni sunduğumuz, kaçakçılıkla mücadeleyi daha da etkin hale getirecek, özellikle bu alanda çok spesifik olarak gündemimizde yer alan akaryakıt, tütün ve tütün mamulleri başta olmak üzere, daha etkin mücadeleyi gerçekleştirecek bir kanun tasarısı, Bakanlar Kurulu'nda kabul edildi, önümüzdeki günlerde sayın Başbakanımızın imzasından sonra Meclise sunulacak. Burada amacımız, el konulan ürünlerin depolarda beklemesine yol açmadan kısa sürede tasfiyesini sağlamak.''

-''Kaçak akaryakıt satanları kamuoyuna teşhir edeceğiz''-

Akaryakıt kaçakçılığına da değinen Bakan Yazıcı, istasyonlarda yapılan kontrollerde, şu an yapılan uygulamanın, sadece kaçak akaryakıt bulunan pompanın mühürlendiğini belirterek, ''Yani adam kaçakçılık yapıyor, bir ayağını bağlıyorsunuz diğeri serbest. Yeni düzenlemeyle bunu ortadan kaldırıyoruz. Böyle bir fiili işlenmiş olduğunun tespiti halinde o işletme, derhal geçici olarak faaliyetten men edilecek. Böylesine sonuç alıcı düzenlemeler getiriyoruz ve ayrıca, bu tür fiilleri icra edenleri de belli bir prosedür içinde kamuoyuna teşhir edeceğiz'' şeklinde konuştu.

Muhabir: Recep Demir/Leyla Ataman Özel

Yayıncı: Hamdi Ateş
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile