Hamilelikte İlk 3 Aydaki Kanamalar Neden Olur?

Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op.Dr. Süleyman Tosun, “Tüp bebek, aşılama veya spontan (tıbbı yardım olmadan, kendiliğinden) gerçekleşen tüm gebeliklere bakıldığında, gebelerin yaklaşık yüzde 30 unda ilk 3 ayda az veya çok vajinal kanamalar görülebiliyor. Lekelenme tarzında ve 1-2 günü geçmeyen kanamalar, klinik olarak genellikle çok önemli olmayan ve gebeliğin devamını, bebeğin sağlığını etkilemezken ,çok miktarda ve uzun süren kanamalar ciddi problemlerin habercisi olabilir” dedi.

Op.Dr. Tosun, kanama nedenlerini şöyle sıraladı:

“İmplantasyon kanaması; İmplantasyon embriyonun rahime yerleşmesi, yuvalanması demektir. Tüplerde döllenen yumurta yaklaşık 5-7gün içinde rahime ulaşır. Rahim içine ulaşan embriyo gerekli besinleri anneden alabilmek için rahim iç duvarına gömülmeye başlar. Bu dönemlerde lekelenme tarzında birkaç gün süren kanamalar olabilmektedir. Adet döneminde karşılaşılan kramp tarzı ağrılar, bulantı, hafif bel ağrısı, göğüslerde gerginlik şikayetleri de eşlik edebilir. Bu dönem genellikle beklenen adet zamanına denk geldiği için, gebe kaldığını bilmeyen birçok kadın adet göreceğini düşünebilir. Bu kanamalar, daha açık pembe-kahverengidir ve lekelenme tarzında olur. Gebeliğin gidişatını ve bebeğin sağlığını olumsuz yönde etkilemez.

Düşükler; Gebeliklerin yaklaşık yüzde 15’i İlk 3 ayda kendiliğinden düşer. Bunlar engellenemeyen düşüklerdir. Genellikle bebekteki bir probleme bağlıdır. Hayatla bağdaşmayan bir problem yaşayan embriyoyu rahim atacaktır(doğal seleksiyon).Lekelenme tarzında başlayıp artan bir kanama veya aniden fazla miktarda kanama, şiddetli kramplar ve parça düşürme şeklinde görülebilir.

Çoğul gebelikler; İkiz veya çoğul gebelikler gebeliğin ilk 3 ayında kanama olasılığını arttırır. Bu kanamaların çoğu implantasyon kanamasıdır ve genellikle gebeliğin gidişatını olumsuz etkilemez. Özellikle tüp bebek tedavileri çoğul gebelik şansını arttırdığı için, infertilite tedavisi görenlerde daha sık görülür.

Ektopik(dış) gebelik; Embriyonun rahim dışında bir yerde, sıklıkla tüplerde yerleşmesi ile oluşan gebeliklerdir. Hafif yada şiddetli kanamayla birlikte, bıçak batar tarzda keskin karın ağrısı, şiddetli kramplar, bulantı, kusma, baygınlık hissi görülebilir. Erken dönemlerde teşhis edilebilirse tıbbi tedavi, anne sağlığını tehdit eder düzeydeyse cerrahi yöntemlerle tedavi edilmelidir.

Molar(üzüm) gebelik; Genetik bir takım hatalara bağlı, plasental dokuların anormal gelişmesi sonucu oluşur. Fetüs hiç oluşmayabilir. Her 1000 gebelikte 1 görülebilir. Ciddi kanamalara yol açabilir. Rahim içinin vakum kürtaj ile dikkatlice boşaltılması gerekir ve sonrasında tıbbi tedavi önerilebilir.

Subkorionik kanamalar; Plasentanın hafifçe ayrılmasına bağlı, gebelik kesesi ve rahim duvarı arasına kanayıp, oluşmuş hematomlardır. Genellikle hafif kanamalar şeklinde olup, bir problem oluşturmazlar. Fakat çok büyük hematomlar gebeliğin ilk ayında düşük riski oluşturabilir.

Enfeksiyon; Özellikle vajinal mantar enfeksiyonları ,gebelikten tamamen bağımsız olarak vajinal irritasyona ve hafif lekelenme tarzı kanamalara neden olabilir. Gebelik hormonları rahim ağzı(serviks) ve vajinayı hassas hale getirdiği için, enfeksiyon olmaksızın servikal polipler, servikal erozyonlar da kanamaya eğilim artar. Bu nedenle cinsel ilişki ve ağır fiziksel egzersizlerden sonrada hafif lekelenme tarzında, çok kısa süreli kanamalar görülebilir. Gebeliğin her döneminde eğer kanama durumu ile karşılaşılırsa, zaman geçirmeden doktorunuza başvurmalı ve önereceği tavsiye ve tedaviye uymalısınız.”