Reflünün; Gastro Özofageal Reflü hastalığı olarak isimlendirildiğini ve mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçması nedeni ile oluşan bir hastalık olduğunu ifade eden Operatör Dr. Deniz Özbilici, yetişkin insanların yaklaşık yüzde 20’sinde reflü hastalığının görüldüğünü dile getirdi. Mide boşalım bozuklukları ve yemek borusunun hasar görmesinin reflü hastalığını tetikleyen en önemli nedenler olduğunu vurgulayan Özbilici, “Yaşlılarda ve çocuklarda reflü hastalığı görülmesi ciddi sağlık sorunları ile karşılaşılabilmesine neden olabilmektedir. Kadınlarda çok sık görülmesine karşın erkeklerde de bu hastalığın görülme sıklığı oldukça fazladır. Mide reflüsü kişinin yaşam kalitesinin düşmesinde oldukça kötü bir etkiye sahiptir” dedi.
Reflünün birçok hastalığa da sebep olduğunu açıklayan Özbilici, “Reflü; çocuklarda fiziksel gelişimin durmasına, yemek borusu iltihabına, zatürreye, bronşit ve astım gibi solunum yolu hastalıklarına, anemiye ve sindirim kanalı bozukluklarına neden olabiliyor. Hazımsızlık, yemek borusunda yanma ve ekşime şeklinde ilk reflü belirtileri kişide baş göstermektedir. Reflü rahatsızlığı en çok midenin yanması şeklinde baş göstermektedir. Boyunda omuzda, kolda hatta kalbe yakın bir yerde ağrıların artması şeklinde de reflü belirtileri görülebilmektedir. Bu belirtiler tamamen kişiye bağlı olarak farklılıklar gösterebilmektedir” dedi.
Vatandaşların midede yanma dışında oluşan ağrılarda mutlaka doktora başvurmaları gerektiğinin altını çizen Özbilici, “Genel olarak göğüs kısımlarında ağrılar ile karşılaşan hastaların yüzde 50’sinin reflü olduğu anlaşılmıştır. Diğer reflü belirtilerini ise şu şekilde sıralamak mümkündür. Ağızdan ekşi su gelmesi, boğazda kötü bir tadın hissedilmesi, karında şişkinlik, hıçkırık, gıcık hissi, ses kısıklığı ve astım nöbetleri bu hastalığın belirtileri arasında gösterilebilmektedir” ifadelerini kullandı.
Reflü tedavisinin 2 şekilde gerçekleştirildiğini dile getiren Özbilici, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Birincisi ilaç tedavisi, ikincisi ise cerrahi müdahaleler ile geçmektedir. İlaç tedavileri genel olarak hastalığın çok ciddi olmadığı boyutlarda tavsiye edilir. Asit oluşumunu engelleyici mide koruyucu ilaçlar verilerek reflü tedavisi başarı ile gerçekleştirilebilir. Diğer bir yöntem olan cerrahi tedavi yöntemi hastalığın ileriki safhalarına gelmiş hastalar için önerilmektedir. Cerrahi müdahale ile mide ile yemek borusu arasında ki kaslar kuvvetlendirilir. İlaç tedavisinden sonuç alınamadığı zamanlarda tercih edilen bu tedavi yöntemi mide fıtığı sorunları yaşayan kişiler için de önerilmektedir. Reflü hastası ilaç kullanmayı sevmiyor ve bunu reddediyorsa ameliyat ile ilgili olarak bir takım detaylar paylaşıldıktan sonra hasta cerrahi müdahale ile de tedavi edilebilmektedir. Kısaca reflü tedavi edilebilir bir hastalıktır. Aynı zamanda kronik olarak tedavi sürecinden sonrada hastada görülebilmektedir.”
Reflü hastalığının çağımızın ciddi sağlık sorunları arasında geldiğini ve bu hastalığı bir takım önlemler alarak engellemenin mümkün olduğunu da sözlerine ekleyen Özbilici, “Vatandaşlarımız öncelikle fazla yemek yemekten kaçınılmalıdır. Yatarken yüksek yastık kullanılmalı, az ama sık sık yemek yenmelidir. Yağlı besin tüketiminden kaçınılmalı, yiyeceklerin yavaş bir şekilde çiğnenerek yenmesi oldukça önemlidir. Çikolata ve benzeri abur cuburlardan kesinlikle kaçınılmalı; kafeinli yiyecekler, kahve ve çay gibi sıcak içeceklerin tüketimi azaltılmalıdır. Aynı zamanda alkol, kola, meyve suyu gibi içeceklerin tüketimi de tamamen azaltılmalı, çok baharatlı yemekler tüketilmemelidir. Sigara ve diğer tütün ürünleri tüketilmemeli, stresten ve heyecandan mümkün olduğunca uzak durulmalı, dar giysiler giyilmemelidir. Bunun yanında elma, muz, fasulye, haşlanmış patates, brokoli, havuç, lahana, haşlama tavuk, beyaz peynir, esmer pirinç, yulaf, mısır ekmeği, soya peyniri, yumurta ve balık gibi yiyecekler reflüye oldukça fayda sağlamaktadır” şeklinde konuştu.
Hayat Hastanesi Uzmanlarından Reflü Uyarısı
Van’da Lokman Hekim Hayat Hastanesi uzmanlarından Operatör Dr. Deniz Özbilici, reflünün özellikle kadınlarda daha sık görülen bir hastalık çeşidi olduğunu belirterek uyarılarda bulundu.