HDP'den CHP'nin 'Adalet Yürüyüşü'ne Destek

HDP Grup Başkan Vekili Ahmet Yıldırım ve HDP milletvekilleri TBMM’de basın toplantısı düzenledi.

Ahmet Yıldırım, demokratik siyasetin ortadan kaldırılmaya çalışıldığını, meşru siyaset zeminine darbe indirilmeye çalışılan darbe mantığının olduğunu belirterek, "Bizim bir siyasi kriz olarak tanımlayacağımız süreç, 30 Ekim 2014 günü yapılan ve Cumhuriyet tarihinin en uzun Milli Güvenlik Kurulu olan kurulda planlanmış bir darbe mekaniği ve planlamasıdır. 7 Haziran seçimlerinin sonuçları beklendi. 7 Haziran ile birlikte düğmeye basıldı. 20 Temmuz 2015 günü Ceylanpınar’da iki polisin hala bugün aydınlatılamamış biçimde öldürülmesiyle darbe tümüyle devreye sokulmuş oldu. Bu durumu dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu itiraf etti. 9 Şubat 2016 günü Hollanda’dan dönerken basın emekçilerinin sormuş olduğu bir soru üzerine ülkedeki barış umudunu bitiren talimatı kendisinin verdiğini, bunun için de tarih olarak Ekim 2014’e gönderme yaptığını, o gün bütün güvenlik ve istihbarat birimlerine hazırlık yapmasını istediğini, kendilerinden talimat geldiği anda harekete geçileceğini bizzat kendisinden ibretle dinlemiş olduk" ifadelerini kullandı.

Yıldırım, bir ülkede darbenin sadece askerler tarafından yapılmayacağını belirterek, "Darbenin askerlerce yapılmış olanı belki bir günde netice alınır ve o ülkenin idari ve siyasi atmosferi değiştirilmiş olur. Ama siyasi darbeler derin dehlizlerde planlanır ve bir süreç işidir. 4 Kasım’a böyle gelindi. Özellikle mart ayında Eş Başkanımız Figen Yüksekdağ’ın önce milletvekilliğinin, sonra parti üyeliği ve eş genel başkanlığına dönük geliştirilen müdahale olduğu üzere, tahliye edilmiş bazı arkadaşlarımızın yeniden tutuklanmasından anladığımız üzere, en son önceki gün bir CHP milletvekilinin tutuklanması sürecinde gördüğümüz üzere bu darbe mekaniği, darbe süreci devam etmektedir. Bunda 13 ay önce 20 Mayıs günü parlamentoya darbe yapılırken biz gerek iç tüzük, gerek Anayasa açısından problemli olan bu dokunulmazlıkların kaldırılması sürecinde suçları şahsiliği üzerinden savunma hakkının dokunulmazlığı kaldırılması düşünülen herkes için tanınması gerektiğini söyledik. Eğer siyaset kurumu bundan sonra da buna sahip çıkmazsa, darbe mekaniğine karşı toplumsal muhalefetle birlikte bir mücadele işine girişmezse veya bu işi sadece seçimler ve referandum oy oranları üzerinden basit bir hesap üzerinden kurgulamaya çalışırsa bu ülkedeki darbe mekaniği ortadan kaldırılamaz. Bize dönük haksızlığa karşı susanlar, bu ülkenin tamamının adaletsizlikle yüz yüze gelme sonucunu doğurmuştur" dedi.

CHP’nin ’Adalet Yürüyüşü’nün doğru bir tepki olduğunu belirten Mardin Milletvekili Mithat Sancar da şöyle konuştu:

"CHP Genel Başkanı’nın Enis Berberoğlu’nun tutuklanması dolayısıyla başlattığı yürüyüş doğru bir tepkidir. Bu doğruyu sürdürmenin, güçlendirmenin şartı sadece belli bir partinin, kendi partilerinin milletvekillerine ve muhtemelen başka milletvekillerine yönelecek olması ihtimali değil, bütün tutuklu milletvekillerine ve bir bütün olarak demokratik siyasete sahip çıkma iradelerini göstermeleridir. Bu yürüyüş Türkiye’de demokrasi güçlerinin bu yaşadığımız siyasi darbe operasyonuna tepki verme iradesini güçlendirirse önümüzde önemli fırsatlar olacaktır."