'HDP Denilen Parti PKK'nın Siyasi Koludur'
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: (1) 'Afrin'de bir terör merkezi oluşturmak istediler. Binlerce tır silah gönderdiler. Dertleri neydi? Bizi Orta Doğu'dan, ticaret yollarımızdan, gönül coğrafyamızdan koparmaktı. Kendi ülkemizin içerisine bizi sıkıştırmaktı dertleri. Afrin'e, Amerika bize, 'Girmeyin' dedi. Aba altından değil, direkt sopa gösterdi. 'Afrin'e giremezsiniz' dedi. 'Başınıza geleceklere biz karışmayız' dedi. Kim ne derse desin, biz çatır çatır girdik' 'Türkiye 100 milyar dolarlık büyük bir yatırım yapıyordu. Türkiye'nin turizmi, tarımı, milli ve yerli üretimi depara kalkmış gidiyordu. Ne oldu? Birden Türkiye 100 milyar dolarlık yatırımın altına imza atmıştı. Aynı zamanda, Türkiye kendisine musallat olan IMF'yi Türkiye'den gönderdi. Çantasını koltuğunun altına koydu ve Türkiye'den gönderiverdi. Peki ne oldu? Ardından 1725 Aralık oldu, ardından 67 Ekim oldu. HDP denilen parti PKK'nın siyasi koludur. Net ve açık söylüyorum, bir siyasi parti değildir' 'Dün Adana'da operasyon yaptık, Adana'da HDP binasına girdik. Orada bir kozmik oda oluşturmuşlar. Bu kozmik odada çeksenet işi yapıyorlar. Sadece terör işi yapmıyorlar, ayrıca mafyacılık yapmaya çalışıyorlar. Tam 7 tane ajandalarını ele geçirdik. Flaş belleklerini ele geçirdik. Oradan elde ettiğimiz bilgilerle bunların başka illere sıçrayabileceğini de sıçrayacağını da buradan söylemek istiyorum'
Çeşitli programlara katılmak üzere Muğla'ya gelen Soylu, Bodrum İskele Meydanı'nda halka hitap etti.
Konuşmasına, meydanı dolduran kalabalığa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamını ileterek başlayan Soylu, "İçimizi dökmeye, sevincimizi paylaşmaya geldik." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin cennet gibi ve potansiyeli yüksek bir memleket olduğunu söyleyen Soylu, on yıllardır Türkiye'ye zenginleşmesini, sevincini yaşamasını, kendi ayaklarının üstünde durmasını engellemek için saldırıldığını anlattı.
Bu ülkede bir başbakanın idam edildiğini, fotoğraflarla halkın terbiye edilmeye çalışıldığını kaydeden Soylu, "Annelerimize dediler ki 'Evlatlarınızı bu işlere bulaştırmayın, bu ülkeyi siz yönetmeye kalkmayın.' Dönem dönem bizi küçümsediler, dönem dönem bizi hakir gördüler, bizi terörle, anarşiyle terbiye etmeye çalıştılar, bizi ekonomik saldırılarla, gecelik yüzde 8'lik faizlerle, akşam yatıp sabah kalktığınızda ülkenizin yüzde 200 fukaralaşmasıyla terbiye etmeye çalıştılar." diye konuştu.
Türkiye'nin, gelecek nesillerine medeniyetini anlatmasının engellenmek istendiğini kaydeden Soylu, şunları söyledi:
"Türk, Kürt dediler, Alevi, Sünni, laik dindar, başı açık ve örtülü dediler. Hiç geleceğe bakmayalım, onlarca yılı görmeyelim, çocuklarımızla gelecek nesillerimizle, dünyaya bu büyük medeniyeti anlatmayalım, elimizi uzatmayalım dediler. İyilik medeniyetinin evlatları olarak hep boynumuz bükük olsun istediler, hep belimiz eğik olsun istediler, hep ayaklarımız takatsiz kalsın istediler. Her 10 yılda bir bu ülkede darbe yaptılar. En son o hain Amerikan uşağı olan Pensilvanya'daki şarlatanın gerçekleştirmek istediği darbe. Hiç yakamızdan düşmediler. Bir oyunu bitirdiler, başka bir oyun başlattılar. Irak'ın kuzeyinde bir devlet kurmak istediler. Amaçları şuydu; Türkiye'nin güneyine bir kazık çakıp, Türkiye'nin iletişimini kesmekti. Yetmedi, bir hat çekip Afrin'de bir terör merkezi oluşturmak istediler. Binlerce tır silah gönderdiler. Dertleri neydi? Bizi Orta Doğu'dan, ticaret yollarımızdan, bizi gönül coğrafyamızdan koparmaktı. Kendi ülkemizin içerisine bizi sıkıştırmaktı dertleri. Afrin'e, Amerika bize, 'Girmeyin' dedi. Aba altından değil, direkt sopa gösterdi 'Afrin'e giremezsiniz' dedi. 'Başınıza geleceklere biz karışmayız' dedi. Kim ne derse desin, biz çatır çatır girdik."
Yıllardan beri bu ülkenin milletine 'Siz 50 gramlık oy pusulasıyla beraber iktidar olacağınızı mı zannediyorsunuz' dendiğini aktaran Soylu, "Bize diyorlar ki, 'Siz iktidar olsanız da muktedir biziz, karar verici biziz, istediğimizi yaparız, istediğimizi istediğimiz şekilde gerçekleştirebilme fırsatına sahip olabiliriz.' Şimdi en son döviz operasyonlarıyla beraber Amerika ne yapmak istiyor? Seçime gidiyoruz, seçime giderken önümüzde 4,5 yıl bir seçimsiz dönem var. Acaba bunların, Cumhur İttifakı'nın oylarını biraz düşürüp, hükümetin gücünü biraz azaltıp, önümüzdeki 4,5 yıl boyunca geçtiğimiz 7 yıl gibi analarından emdiği sütü burunlarından getirebilmek için, fırsat kollamak için acaba saldırırsak biraz zayıflayabilir mi? Oyunu kurmaya çalışıyorlar." ifadesini kullandı.
Bakan Soylu, "Bu millet onca seçimden geçti ve onlara haykırdı dedi ki 'Bugün hem iktidarız hem de muktediriz.' Allah sizden razı olsun." dedi.
Gezi olayları sırasında faizin yüzde 3,5 - 4 olduğunu kaydeden Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye 100 milyar dolarlık büyük bir yatırım yapıyordu. Türkiye'nin turizmi, tarımı, milli ve yerli üretimi, depara kalkmış gidiyordu. Ne oldu? Birden Türkiye bir anda 100 milyar dolarlık yatırımın altına imza atmıştı. Aynı zamanda Türkiye kendisine musallat olan IMF'yi Türkiye'den gönderdi. Çantasını koltuğunun altına koydu ve Türkiye'den gönderiverdi. Peki ne oldu? Ardından 17-25 Aralık oldu, ardından 6-7 Ekim oldu. HDP denilen parti, PKK'nın siyasi koludur. Net ve açık söylüyorum. Bir siyasi parti değildir. Dün Adana'da operasyon yaptık, Adana'da HDP binasına girdik. Orada bir kozmik oda oluşturmuşlar. Bu kozmik odada çek-senet işi yapıyorlar. Sadece terör işi yapmıyorlar, ayrıca mafyacılık yapmaya çalışıyorlar. Tam 7 tane ajandalarını ele geçirdik. Flaş belleklerini ele geçirdik. Oradan elde ettiğimiz bilgilerle bunların başka illere sıçrayabileceğini de sıçrayacağını da buradan söylemek istiyorum. 7 Haziran'da yüzde 13 oy aldılar da niye Doğu ve Güneydoğu'yu karıştırdılar? Yeteri derecede oy almışlardı, seviniyorlardı. Camileri yaktılar, okulları yaktılar, Siirt Hastanesini bir günde 7 defa yaktılar. Oradaki bizim medeniyet eserlerimizi yaktılar, orada 25 bin evi tarumar ettiler. Dertleri neydi? Birileri talimat vermişti. Bitti mi? Bitmedi. Bütün bunları gerçekleştiren bir anlayışla beraber Türkiye'ye şunu söylüyorlar; 'Bu bölge önemli bir bölgedir, siz dünyanın en kıymetli topraklarında yaşıyorsunuz, sizi burada rahat yaşatmayacağız. Bir gün başınıza böyle bir dert çıkaracağız, bir gün başınıza kardeşliğiniz üzerinden, bir gün başınıza ekonomi üzerinden, bir gün başınıza coğrafya üzerinden bir bela sarmaya çalışacağız.' "
(Sürecek)