Piyanist ve besteci Tuluyhan Uğurlu, "Siz eğer, 'Bağlamayı, kanunu, fagotu, piyanoyu sevmem ama' dediğiniz andan itibaren, ha 6 milyon Yahudi'yi fırınlara atarak yakmışsınız ha bu lafı söylemişsiniz. Hiçbir farkı yoktur. Çünkü her enstrüman bir medeniyeti temsil eder." dedi.
Uğurlu, Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Konferans Salonu'nda, öğrencilerle bir araya geldi.
- "Yıllarca mehterle alay ettik"
Enstrümanlar arasında ayrım yapmanın "ırkçılık olduğunu" belirten Uğurlu, şöyle devam etti:
"Siz eğer, 'Bağlamayı, kanunu, fagotu, piyanoyu sevmem ama' dediğiniz andan itibaren, ha 6 milyon Yahudi'yi fırınlara atarak yakmışsınız ha bu lafı söylemişsiniz. Hiçbir farkı yoktur. Çünkü her enstrüman bir medeniyeti temsil eder. Her çalgının bir gelişim süreci vardır. Bu süreçte enstrümanın ortaya çıktığı topraklar o enstrümana tüm bilincini ve yaşanmışlığını verir. Enstrümanların ait olduğu medeniyetler vardır. Yıllarca mehterle alay ettik. Bunu da çağdaşlık olarak gördük. Mehterin iki ileri bir geri yapmasına rakı masalarında kahkaha attık. Bunu yaptık. Hala da yapıyoruz. Ancak mehter hakkında bir şey bilmeyi gericilik zannettiğimiz için, mehterin yürürken sağa sola selam vermesinden dolayı öyle bir hareket yapmasını çok az insan bilir."
- "Viyana sokaklarına boy boy afişlerim asılırdı"
Uğurlu, her enstrümanın sonsuzluğa açılan bir pencere olduğunu aktararak, şunları dile getirdi:
"Dört yaşından beri müzik eğitimi aldım. 16 yaşında konserlere başladım. O yaşımdan beri de profesyonel anlamda konserler veriyorum. Viyana'da okurken arkadaşlarım klasik müzikle uğraşırken, benim Viyana sokaklarına boy boy afişlerim asılırdı. Dünyanın çeşitli yerlerinde konserler verdim. Yani para ediyorum. Bunun adı bu. Tabii bu çok zor bir süreç. Dünyanın birçok yerinde yılda 105 konser veriyorum. Yani her üç günde bir konser vererek yaşamımı sürdürüyorum. Müstakil konserlerle hayatımı sürdürüyorum. Bu yüzden müstakil seyirci ve sevenlerim oluşuyor."
- "Yöresel olmayan bir şey evrensel olamaz"
Kendisini Anadolu medeniyetlerinin savunucu olarak gördüğünü vurgulayan Uğurlu, "Dünyaya kendimi Anadolu medeniyetlerinin savunucu olarak sunuyorum. Bunu yaparken de 'Ailem ve ben Müslüman'ım, Osmanlı'yı ve Selçuklu'yu savunurum, Bizans'tan da bana ne' falan demiyorum. Çünkü Abdülhamit de dememiştir."
Körü körüne bir şeyin savunucusu ve temsilcisi olunduğu zaman ilerlenemeyeceğini dile getiren Uğurlu, "Ne dünyaya açılabilir, ne dünya insanı olabiliriz. Çünkü yöresel olmayan bir şey evrensel olamaz. Yörenizi bilmez ve tanımazsanız, Amerika'daki siyahi bir adamla arkadaş olamazsınız. Bu yüzden gençlere tavsiyem, kendiniz olun başka kimse olmayın." değerlendirmesinde bulundu.
'Her Enstrüman Bir Medeniyeti Temsil Eder'
Piyanist ve besteci Tuluyhan Uğurlu:'Siz eğer 'Bağlamayı, kanunu, fagotu, piyanoyu sevmem ama' dediğiniz andan itibaren, ha 6 milyon Yahudi'yi fırınlara atarak yakmışsınız ha bu lafı söylemişsiniz. Hiçbir farkı yoktur. Çünkü her enstrüman bir medeniyeti temsil eder' 'Dünyaya kendimi Anadolu medeniyetlerinin savunucu olarak sunuyorum. Anadolu'yu savunuyorum. Bunu yaparken de 'Ailem ve ben Müslüman'ım, Osmanlı'yı ve Selçuklu'yu savunurum, Bizans'tan da bana ne' falan demiyorum'