Her satırı zırvalıklara dolu bir yazı

Bağış, "Türk seçmeni kararını vermiş, faili meçhullerin olduğu, yasakların olduğu, yolsuzlukların olduğu bir ülke istemiyor. Diğer partilerin umudu koalisyon ortağı olmak. Koalisyon olduğu dönemlerde Türkiye hep geriye gitti. Ana muhalefet koalisyon olmak istiyor. Onlar AK Parti'ye oy verenlere beyinsiz, göbeğini kaşıyan adam diyenler." dedi.

Bağış, The Economist'in CHP'ye destek verdiği makalesi için "Her satırı zırvalıklara dolu bir yazı. Daha önce kimse The Economist yazdı diye AK Parti'ye oy vermedi. Milletime güveniyorum. Dışarıdan baskılarla, içeriden verilen siparişlerle karar verilmez. Yazıda o kadar hatalar var ki. Sayın Kılıçdaroğlu Güneydoğu'da Başbakan'dan daha büyük kalabalık topluyormuş. Her yeri hatalarla dolu. Sayın Başbakanımız en az üçe katlamıştır. Sayın Kılıçdaroğlu bir tek yerde, Hakkari'de, kalabalık topladı. Orada bir ödün verdi, Türk Bayrağı kullanmadılar. BDP'lilerle pazarlık yaptılar." şeklinde konuştu.

"Milli iradenin muktedir olduğu bir döneme hazırlanıyoruz. Türkiye'yi çantada keklik gören çevreler var. The Economist'in bu kadar net bir tavır aldığını gördük mü?" diye soran Bağış, "Son yıllarda atılan adımlar o kadar önemli ki bunların durması isteniyor" dedi.

NURAY MERT'İN YAPTIĞI DOĞRU DEĞİL

Nuray Mert'in, hükümetin yaptığı duble yollar politikasını eleştirmesine de değinen Bağış, "Nuray Hanım’ın yaptığı doğru değil. AK Parti duble yolları sadece Güneydoğu için mi yaptı. Biz Edirne’ye ve Karadeniz’e duble yol yapmadık mı? Biz bu yoları yaparken Türkiye coğrafyasının hiçbir yerine ayrım yapmadık. Biz ayrım yapmıyoruz ki. Diyor ki: ‘Bu yollar sevkiyat için’ yazıktır, yakışmıyor” dedi.

Balçiçek İlter'in, Başbakan Erdoğan'ın Nuray Mert'in sözlerine 'Bu mertlik değil, namertlik' şeklinde karşılık vermesi hedef olarak göstermek olmuyor mu sorusuna ise Egemen Bağış, " Bu ülkede gazetecilerde siyasileri hedef gösteriyor. O kadar ağır bir ithal var ki Başbakan'ı kendi vatandaşlarına karşı silahlı saldırı yapmakla suçluyor. Buna ne diyelim" şeklinde karşılık verdi.

AJDA PEKKAN'IN ÖVGÜSÜ

Bağış, Ajda Pekkan'ın kendisi için "Canımı veririm" demesi ve buna yönelik eleştiriler için de şöyle konuştu: "Ajda Pekkan gibi bu ülkede süperstar ünvanı almış bir sanatçının bana yağcılık yapmaya ne ihtiyacı var? Ajda, bu ülkenin değeridir. Bir sanatçı bizim için ne kadar değerliyse siyasi görüşleri bizden ne kadar farklı olsa da Arif Sağ da, Müjdat Gezen de, Levent Kırca da bizim için değerlidir. Ajda'nın o nezaketini çok doğal buldum. Protokoldeki insanlara övgülü sözler söylemek sanatçıların yaptığı iştir. Aynı şeyi Kılıçdaroğlu için yapsalar yalakalık denir miydi?"

ARINMA SÜRECİNDEN GEÇİYORUZ

Silivri ve Kandil arasında "teleferik hattı" kurulduğunu öne süren Bağış, "Bir sürü silah ve patlayıcı bulundu mu? İtalya'da da benzer bir dava sürdü. Orada bir takım silahlı kuvvetler mensupları tutuklandı. Eski başbakanları tutuklandı. Türkiye'de de aynı şekilde arınma sürecinden geçiyoruz. On yıl evvel konuşmaya korktuklarımız şimdi tartışabiliyoruz. Türkiye'yi bilmeyenler yanlış yorumluyorlar. Benim vatandaşım Türkiye'nin geldiği durumu değerlendirecek" dedi.

KİMSE KORKMASIN

AK Parti'nin çok büyük bir farkla yeniden iktidar olacağını savunan Bağış, "Kimse korkmasın otoriter olmamız için hiç sebep yok, yine halka gideceğiz. Neden AK Parti millete rağmen adım atsın ki? Milli iradeyi milletin önceliklerini önemsiyoruz. Bu seçimler milli iradenin güçlenmesini sağlayacak." dedi.

Yüzde 10 barajının istikrar açısından önemli olduğunu söyleyen Bağış, "İsrail'deki durumun nedeni barajın düşük olması. Sifon çekerken telefonda konuşan birini dışişleri bakanı yaptılar" dedi.

Bağış, seçmene "Hatalı sollama ölüm, hatalı oylama zulüm getirir" mesajı verdi.